*...
unuttum yalnız geçen o günleri.
gir kanıma
hani bekarlık sultanlık derdin yetti canıma.
yaşarım ben senle gir kanıma.
...*
benim gibi yalnızlık insanına böyle duruma getirecek varsa eğer o insan -mümkünse gelecekteki eişim olsun nasipte varsa- bir teşekkürü hak eder. yalnızlık düşünmeyi geliştirse de gene de sıkıcı olabiliyor. konuşmak da dinlemek de hoş. ikisini başta olmak üzeree ortaklaşa yaşabileceğim insan inşaallah çok sıkılmadan hayatıma girer çünkü adaptasyonla kabullenme sürecim de uzun ancak kabullenirim birkaç yılda. geç doğmaktan ve küçüklüğümün ateşli hastalıklarla geçmesinden olsa gerek alışamıyorum kolay kolay alışınca da bırakasım gelmiyor.
Eğer bugün bana bir şans verilseydi, göz yaşları içinde şarkı söylemezdim
Şansımı çok geç gelmekle suçladım: “Neredeydin sen?” “Beni pusuya düşürdüler ve kaçtılar”, diye yanıtladı beni.
Kaderlerine ağıt yakanlar var
Yaşarken kendi mezarları başında ağlayanlar var
Vaktinden önce yaşlananlar var
Bizler bu hayattan bıktık
*Ben bu filmi seyretmiştim.
Kırık iki kalp ortada kalıyor.
Bir yerlerden işitmiştim.
Üzülenin ahı kesin tutuyor.
Zaman aynasıdır her kişinin.
Kadere borç ödenmez ki peşin.
Gururun bir beden gönlüne büyük gelmiş.
Sözünden her dönen bir bedel ödermiş.
Aşk leylayla mecnunu yerle bir etti.
O kim ki aşkı nerden bilecekmiş.*
bu sıralar takılıp dinlediğim şarkılardan. (Emrah Karaduman ft irem Derici)