türkiyede barış manço ile bozulmuş ama onun ölümünden sonra bir daha bozmaya cesaret edilememiş bir akımdır. şarkılar hep aşkın esaretinde kelepçeli mahkumlardır,türk filmleri gibi mutlu sonla bitmez çoğu. ama gelin görün ki rahmetli barış mançonun şarkıları öylemidir, bir sarı cizmeli mehmet ağa, bir osman, bir hala kızı zehra, bir gülpembe aşk harici temalar işlemiş, farklı konulara notaların neşterinde hayat vermiştir.
ben insan değil miyim demeye lüzum mu var
kes cezamı hakim bey bende meçhul fail var
ona gitsem o dertli
buna gitsem bu dertli
el dertli komşu dertli
ben nasıl güleyim yar
ilkokul son, orta bir kıvamında sözler. yalandan bir kafiye, ilk mısradan altı karakter farklı bir ikinci mısra sonra ikinciden 10-15 karakter farklı üçüncü mısra.
"minimalizm böyle bir şey mi acaba?" diye düşünüyorum. "kasmadan aynı lafı çevire çevire yazınca minimalist mi oluyolar acaba?" diyorum o da değil. bu bildiğin vurdumduymazlık bu dinleyenlere * saygısızlık...