islam dini hoşgörü dinidir diye sallanan naralar bir kere daha çürütülmüş oldu. hem de yobazlığın tavan yaptığı bir memlekette yani mardin'de. bilen bilir, mardinin en meşhur şeylerinden biri de süryani şarabıdır. süryani şarabı daha çok evlerde üretilen ve hristiyanlar tarafından da kutsal sayılan bir içki. işin kutsal kısmı hikaye. asıl ilgilenilmesi gereken şey şu; şarap fabrikası kurmak isteyen süryani bir vatandaşın olmadık eziyetler görmesi. her fırsatta kayıt dışı ekonomiden dem vuranlar bugün kayıt dışılıktan çıkartılıp kayıt altına alınmak istenen bir üretim sahasına engeller koymaktalar. yuhanna aktaş adlı vatandaş işte bu engele maruz kalan kişi. belediyesinden tarım bakanlığına, valiliğinden maliye bakanlığına ve işçisinden emniyete kadar sistematik bir baskıya maruz kalmış.
işçiler günah diye çalışmayı reddetmiş, gıda mühendisi bulamamış, polis kaçak üretim yapıyor diye olmadık hakaretler ve baskılar uygulamış, belediye sırf şarap üretimi diye olmadık engeller çıkarmış, tarım bakanlığı sırf şarap üretimi diye projeyi desteklememek için elinden geleni yapmış. ancak bu vatandaş yılmamış ve belediye'nin alt yapı hizmeti götürmeyi reddettiği bir ortamda fabrikasını kurmuş.
yani olay tam bir yobazlık. hani islam hoşgörü diniydi, hani diğer ilahi dinlerin de kutsalına saygı duyuluyordu, hani ülke'de müslüman olmayanlar baskı görmüyordu. alın işte.
şimdi genelleme yapma diyen öküzlere söylüyorum. islam hoşgörü dini değildir arkadaş. bak işte örneği sana.
