trakyalıyımdır, benim bu güne kadarki en sadık alkolümdür, az yakanı cok kacanı makbuldur * , bu işi meslek edinmiş adamlar vardır (bkz: sarapçı) ,yıllandıramamışımdır hep direk içmişimdir.
Düşünün bir an için;
Temiz, berrak, zarif bir kadeh mayi,
içinde yeşil-altın sarısı dengesi,
Ağızda bıraktığı mayhoşluk,
Yabani çiçek kokularının zenginliği,
Doğadan akan kaynak sularının tazeliği ve serinliği...
Ve düşünün ki;
Kırmızı-kahverengi yanıklığında bir mayi,
Kadehdeki pürüzsüz ince tad,
Hafifden tereyağı kokusu ve derin denizler kadar yabancı mistik lezzetler...
işte bu gizemliliğin tümü: ŞARAP
hakkında böyle yazılar yazılabilen,yazarın hiç içmediği ama kendini en çok zorlayan günahın resmi adı.
birçok çeşiti bulunan içki türü. bu çeşitlerin öğrenilmesi için kurslar bile açılmıştır. heryerde ve herşeyin yanına iyi gitmez ama uygun koşul ve ortam sağlandımı da tadından içilmez.
"şarabın köpek öldüreninden olanını bile bulamamaktan daha kötü ne olabilir" diye sordu, elindeki şişede ne olduğu belli olmayan deprem enkazından çıkmış kılıklı adam, sırtını kepenklere dayamış bir yanındakine. öbürü şişenin dibini bularak, ağzını yeniyle temizledi ve yanındakine döndü:
"her tarafı yaralar içinde olan bir atın kulağına 'çiiiş çiiiş' demek"
biraz suskunluktan sonra kahkaha boğuldular. ben oradan uzaklaşırken kahkahaları da kendileri gibi hızla karanlığın içinden kayboluyordu.
üzüm bağları meşhur olan yerlerde üzüm yetiştiren insanların , içlerine hiçbir kimyasal madde karıştırmadan , tamamen doğal yöntemlerle yaptıklarının acaip leziz ve kafa yapıcı olduğu içki türü .
hıristiyanlık yayılırken şarap dini ayinlerde de kullanılmaya başlanınca üretimi de artmıştır.hatta *keşişlerin ayinlerde şarap içmeleri manastırların etrafında geniş bağlar meydana gelmesine sebep olmuştur.
fransa'da kitap imza günlerinde sırada bekleyen insanlara sunulduğu öğrenilen ve ne kadar güzel düşünülmüş , bizim memlekettede böyle ikram edilse içkisi .