en iyisi "çubuk" veya "efes güneşi" gibi plastik mantarlı şarap alınır, bıçakla kolaylıkla kesilir ve de ekonomik yoldan kafa çekilir.
en azından ben içki içtiğim yıllarda ben böyle yapardım. ama en güzeli bırakmak ve mide bulantısı olmadan kahvaltı yapmanın keyfini çıkarmaktır.
şarap şişesini taşta kırmayla sonuçlanacak durum. bundan birkaç sene önce başımıza böyle bir şey geldi. bahar şenliğinde içmişiz bayağı ama doymamışız. arkadaşla birkaç bira ve ucuz şarap aldık. biraları içtik kafalar gitti. şarapla final yapacağız. arkadaşım şarap şişesini aldı "ben hallederim" dedi. kendisine pek güvenmedim o an. koca bir taşın yanına gitti ve şarap şişesini vurdu taşa, taş yarıldı baştan başa. sonra da aç ağzını diyerek şarabı sundu bana.
1999 yılında orta okul son sınıftayken lise giriş sınavı öncesi nevşehir'e geziye gittik. ürgüp'te bir şarap imalathanesini gezdikten sonra 1 şişe şarap aldım. lise giriş sınavından sonra 2 arkadaşımla beraber içmeye karar verdik. ama tirbuşon yok. nasıl açarız diye düşünürken tornavida geldi aklımıza. tornavidayla açmaya çalışırken mantar parçalandı ve şarabın içinde yüzmeye başladı. mantardan nasıl kurtuluruz diye düşündük. annemin un elemek için kullandığı küçük kevgir gibi bir şey vardı. onu sürahinin üzerine koyduk. şarabı sürahiye döktük. bu zekayı neden sınavda kullanamadığımızı düşünüp şarabı tükettik.