zevkler ve renkler tartışılmaz klişesinin arkasına sığınan, garip tiptir. damak tadı konusunda ise sınıfta kalmıştır. hayatın birçok alanında şarap seni yalnız bırakmaz. şarap diyorsak da köpeköldüren kastedilmemiştir.
yalnız kaldığında şarap içersin, yemekte şarap içersin, sevgili kişisi sert alkolden hoşlanmaz, yine şarap içersin.
Hayatın en güzel zevklerinden kendisini mahrum bırakan insandır. O seksi kokusu, kendine münhasır rengi, kadehin içindeki asil duruşu... Hele damaktan geçerkenki bıraktığı tat.. Anlayamazsiniz.
her an her yerde yerin dibine sokulan insandır. özellikle kırmızı şarap sevmemek daha da bir hakir görülür. sanki bir kıro, bir dağ ayısıymışsınız gibi davranılır çevrenizde size. özellikle de kadınsanız. kadın dediğin şarap içer gibi bir ön yargı var nedense.
en kalitelisi bile olsa sevmiyorum yahu şarap, sirke içmişim gibi geliyor, o buruk kekremsi buram buram alkol kokan tadı sevmiyorum. "kadınlar mutlaka şarap içer." önyargısının toplum üzerinden bir an önce kalkmasını heyecanla bekliyorum açıkçası, gittiğim her yerde kafama dike dike biramı içeceğim.
mayasindan rahatsiz olabilen insandir. poaca bile verilmemelidir kendisine. kaliteli bir sarabin damakta yarattigi hareketlilige erisemedigi icin uzulur ve bir kadeh daha doldururuz serefine.