ülkede sol görüşün asla iktidara gelmeyecek olmasının sebebi olan solcudur. bilindiği üzere solcular genelde yabancı kelimelerle konuşan, asla ama asla halkın anlayamayacağı cümleler kuran, elit mekanlarda takılan kişilerdir. işte bu yüzden asla halkla ilişki kuramaz.
günde 12 saat çalıştığı için asla kitap okuyamayan zavallı işçiyi anlayamaz. elinde bulunan 3 kuruş parayla ekmek almak zorunda olduğu için kitap edinemeyen emekçiyi anlayamaz. kitap okuyamadığı için "proleterya, faşizm, komünizm, ideoloji, ajitasyon" gibi kelimeleri öğrenememiş işçilerle hiçbir bağ kuramaz.
o genelde baba parasıyla bindiği cipinde "ay hiç derdimiz tasamız yok. hadi solcu olalım o zaman." diye düşünmekteyken. sağcı, emekçi arkadaşları halkın dilinde konuşup onların dertlerini anlamaya çalışır.
not: "götüne buzlu badem sokmak" bir cem yılmaz esprisidir. bunu bilen tek kişi ben değilim, siz de değilsiniz. merak etmeyin, helecanlanmayın.
emekçilere, işçilere adanamayacak kadar gerici, ab ci vs bilinçsiz ve yersiz zihniyet olan sağın destekçisinin uludağ limonata şişesinin üzerine oturması gibidir. cehape zihniyeti ile, sol bilincini karıştıran -halkçı sağcı- da sokabilir. (bkz: sağcılarda tadabilir).
bütün solcuları burjuva gibi gösteren zihniyetin ürünüdür. burjuva olmayan hatta burjuvayı sevmeyen bir kesime söylenmemesi gereken sözdür. kaç tane böyle solcu var acaba? sürekli işçileri düşünen ve onların haklarını savunan insanlardır. altında cipi olup da halkın sorunlarına kulak vermiş kaç kişi var?