halen yürürlükte olan kanundur. ülke açlıktan ölürken yapılabilecek en önemli işlerden biriydi ve çıkardılar, çıktığı gün norveçe döndük.
edit: şapka giymek memurlara özel çıkmıştır diye caps paylaşanlar olmuş, iskilipli devlet memuru muydu? burada bir haksız olan taraf var o zaman acaba hangisi?
Ilki donuzluk aktroll belli de, ya ikincisi.. ulan o kadar şeyin boş olduğuna inandın da kadınların secme seçilme hakkinda mi tereddüt ettin? Ölün ikinizde.
T: paşamın, devri bitmiş osmanlının fesinden cubbesinden sarigindan öte bunların temsil ettigi zihniyetten kurtulmak adına getirdiği minik bir kanun.
bu uygulamaya şaşıranlar ; bugun diger ulkelerın ürettiği cep telefonunu yada iyi bir marka otomobili hiç şikayet etmeden kullanıyorsan o günün şartlarında da böyle bir uygulamanın gelmiş olmasına şaşırmamalısın. sonuç olarak bu durum geri kalmış ülkelerin etkisinden kurtulmak, dünyaya ayak uydurmak için yapılan gerekli olan ciddi bir olaydır kanımca...
--spoiler--
Küçük Prens’in geldiği gezegenin “Asteroid B-612″ olduğu konusunda yabana atılamayacak kanıtlarım var. Bu gezegeni bir zamanlar teleskopla ilk kez gören biri olmuş: 1909’da bir Türk gökbilimcisi. Bu konuda hazırladığı raporu Uluslararası Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Ama başında fes, ayağında şalvar var diye sözüne kulak asan olmamış. Büyükler böyledir işte. Bereket versin, Astereid B-612’nin onurunu kurtarmak için dediği dedik bir Türk önderi tutmuş, bir yasa koymuş: Herkes bundan böyle Avrupalılar gibi giyinecek, uymayanlar ölüm cezasına çarptırılacak. 1920 yılında aynı gökbilimci bu kez çok şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Tabi bütün üyeler görüşüne katılmışlar.
2. mahmut sarığı çıkardı fesi giydirdi. gavur mahmut dediler
cumhuriyet fesi çıkarttı şapkayı giydirdi. zamanında fese gavur fesi diyenleri astı.
şimdi ortada ne şapka kaldı ne fes.
ama kanun hala duruyor.
“Şapka inkılabından sonra diğer bir arkadaşımızın, Ankara valisi Yahya Galip Beyin bir ziyaretini hatırlarım. Aynı zamanda mebus (milletvekili) olarak bulunan Yahya Galip Bey de çok yakınımızdı. Bir teklifi vardı. Nedir? dedim.
– Şapkanın orta yerine bir ay-yıldız koyalım. Diğer milletlerden farkımız belli olur? dedi. Teklifi bu. Yahya Galip Bey e:
– Canım biz bunları farkımız olmasın diye yapıyoruz. Sen ne teklif ediyorsun, tarzında çıkıştım..”
-----------
KAYNAK: inönü’nün hatıraları, Ulus gazetesi 5 Nisan tarihli nüsha.
maddeleri 50 kez sabır ve defaatle yazılmış olmasına rağmen yarrak gibi yorumlara ve anelizlere maruz kalan inkılap kanunu.
ulan adamlar "sadece memurlar giymek zorunda, giymese de bulundurmak zorunda" yazmış ulan memur takımı giysin diğerlerinden bize ne demiş ben sizin gözünüzü sikiyim !
vallaxi bu türkler beni öfkeden kolon kanseri edecek de evimin toğaletinden sıçamayacağım diye ödüm kopuyor.
1925 yılında çıkarılan, 3 maddeden oluşan bir kanundur.
Madde 1 – Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idarei umumiye ve hususiye ve mahalliyeye ve bilümum müessesata mensup memurin ve müstahdemin Türk milletinin iktisa etmiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedir.Türkiye halkının da umumi serpuşu şapka olup buna münafi bir itiyadın devamını hükümet meneder.
Madde 2 – işbu kanun tarihi neşrinden itibaren meriyülicradır.
Madde 3 – işbu kanun Büyük Millet Meclisi ve icra Vekilleri Heyeti taraflarından icra olunur.
Medeniyeti sapkada kiyafette sandilar... Simdi her yanimiz da sozde medeni esekten farksiz millet var. Demek ki neymis medeniyet insanin ta kendisiyle bakis acisiyla alakaliymis.