olasılıklara kişisel anlamlar yüklendiğinde aldıkları isim.
ha aralarında tercih yapılmaz mı? yapılır. misal aristo diyor ki; olanaksız olma olasılığı olan şeyi, olma olasılığı olanaksız olan şeye yeğ tutarım.
şans insanların sonuçlarını göremediği ya da görmek için uğraş vermediği kavram. aslında insanların bildiği anlamda şans yoktur. şans bizim bilinmezliğimizdir. örnek verecek olursak;
elinizde tuttuğunuz zarı yere fırlattığınızda aslında onun ne geleceğini her defasında bulabilirsiniz. yani zarın elde tutulma koordinatları, yere atılma hızı, bırakılan yükseklik vs bir denklemin içine yerleştirilirse zarın tam olarak ne geleceğini bilebiliriz. ama bu bilimin konusudur. hoş bilim de böyle şeylerle vakit kaybemediği için bu bilinmez olarak akılda kalır. ama şu bilinmelidirdir ki insanların bildiği anlamda şans yoktur. herşeyin bir istikameti ve kaderi vardır.
- kalbi delik bi adam olsun. (bunu aklında tutt) bu adama günün birinde kurşun sıkılsın ve o kurşun göğsünden girip kalbinde bulunan delikten geçip sırtından çıksın ve o adamı sadece yaralasın. işte şans budur.
Şans diye bir şey yoktur. Bir bozuk parayı havaya fırlattığınızda uyguladığınız gücü, o an esen rüzgarın bozukluğa yapacağı etkiyi ve düşeceği yerin yumuşaklığını hesaplayabilseydik, Yazımı gelecek turamı gelecek bilebilirdik.
adam fawer, olasılıksız.
kötüsü çorap söküğü gibidir, peşinizi bırakmaz. iyisine sahip olanın da sırtı yere gelmez. hala kötü şansa sahip olanlardan ve tanrı'ya inananlardansanız, tebrikler, acı çekmeyi ve masalları çok seviyorsunuz.
bulunulan ana göre olayların şans açısından kısa vadede değerlendirilmesi yanlış olabilir. noktaların birleştiği yerden uzaklaştıkça, geriye bakıp, şans olgusunu değerlendirmek daha bir doğrudur.
insanların yaptıkları, yapmadıkları ve ihmal ettiği şeyler vardır. yaptıklarımız, yapmadıklarımız ve ihmal ettiklerimiz olumlu etki yaratıyorsa iyi şans olarak adlandırılır, olumsuz bir etki yaratıyorsa kötü şans olarak adlandırılır. "şans" tek başına olumlu bir durum değildir. iyi ve kötü olarak ayırmak gerekir şahsen. şans tek başına bir anlam teşkil etmez yani.
2005 yılı şampiyonlar ligi finalinde uzatmalarda o zamanların en iyi forveti olan andriy shevchenko nun dönen topta 20 cm mesafeden 7.32x2.44 kale varken topu kaleciye nişanlamasıdır.
şans diye bir şey yoktur,
doğru zamanda doğru yerde olmak, doğru kişiyle karşılaşmak vardır.
bunun adı şans değildir, şartların uygun olmasıdır..
hayatınızda bulamayacağınıza inandığınız bir insanı, o insan için yanlış bir zamanda bulmuşsanız,
yanlış zaman ya da uygun olmayan zaman etkili olmuştur.
korktuğunuz ve olmamasını istediğiniz bir şeyin ertelenmesidir.
örneğin dün korktuğum sınavla ilgili(#8180866)entryimi yazıp sözlükten kaçtıktan sonra, telefonuma gelen bir mesajla sınavın haftaya ertelendiğini öğrenmem benim bugüne güzel başlama şansımdı!