tam bir ajitasyon naklidir. duyguların az pişmiş soğan ile sömürülmesi ile afiyetle yenilebilecek bir programdır. lezizdir...
ümitleri şansın kapıyı çalmasına bağlı olan insanlarını görmezden gelen üst devletin sağdan soldan uzanan siyah eldivenli ellerinde tuttuğu televizyon kanallarının marifeti bu programda acaiplikler yaşanır.
ding ding doong *
- ...ve sayın seyirciler işte kapıyı açan şanslı ailenin şanslı babası! şans kapıyı çaldı efendim ne düşünüyorsunuz?
- eöm! lan!?
- evet evet şaşırdınız, hemen uzatmadna konuya giriyorum. bir becerimiz var yapabilirseniz bissürü bin dölar sizin ve ilenizin olacak tabii yanında araba buzdolabı çamaşır makinesi ütü çeviz kıracağı ve fanila atlet takımı da cabası!!
- varım lan! yaparım... hemen şimdi yapim!!! mi?
- tamam öyleyse, şu elimde gördüğünüz şişeyiiii...
- evet!? çevircem mi?
- yok öyle değil... bu şişeyiiiii...
- ne!!? napcam? burnumun üstünde mi tutcam?
- ı-ıh... şişeyi şey...
- ney lan söylesenize yapcam diyorum, ne olsa yaparım!
- biraz şaşırabilirsiniz!
- beni artık hiç bir şey şaşırtamaz... nedir napcam çatlatma söyle!!!
- bu şişeyiii.. şeye sokacaksınız..
- ...!!??
- şeye işte.. şeyinize..
- lan!!??
- evet.. götünüze!
- ver mniskym ver... madem başka kurtuluş yok bu memlekette, madem bir şeyler kazanmak için göte bir şeyler girmesi lazım; ver sokiim...
- bi de bu tavayı!
- ...
- şemsiye de var...
- ...
insanlara 1 hafta ümit verip deli gibi çalıştıran küçücük bir hata sonucu o korkunç dong sesiyle hayallerin yıkıldığını haber veren rezil bir yarışmaydı. bir de üzülmesinler diye ağlayan çocuğa oyuncak veriyorlardı, bari daha güzel bir teselli armağanı verseydiniz o bir haftasını o işe veren insanlara. seray sever sunuculardan biriydi.
Show TV'de yayınlanan yarışmayı Seray Sever sunuyordu. Aile reislerine verilen oyunun stüdyoda kader anı olarak adlandırılan final bölümü ile yarışmacı ailelerin büyük ödüller kazandığı bir yarışma programıydı.
