kozmetik reklamlarında oynayan kadınlara bir küfür ediyorsam bunlara iki küfür ediyorum o derece. at yelesi, aslan yelesi, sırma, lepiska gibi saçlarla ekrana bakıp, saçlarının bir ucunu bize doğru sallayarak “ne yapsam olmuyor” demiyorlar mı o saçından kavrayıp, elime dolayıp dağ tepe sürüyesim geliyor haspaları.
lan biz süpürgeye saç diyoruz köpek, kafamızda kıl gezdiriyoruz. senin kafanda saçın tam tanımı yer alıyor, ışıl ışıl ediyor, şahlanıyor resmen hala neyin sıkıntısından bahsediyorsun? hacı şakir’le yıkıyoruz lan biz saçımızı biliyor musun bunu? senin kafandaki saçlardan 16 türk erkeğine saç çıkar farkında mısın bunun? hala şampuan beğenmiyorsun gudik.
bir de bunların saçına sıcak bir şey değdi mi saçı kırılan modeli var. bak güzel ablacım biz saçımızı havluyla ovalayarak kurutan bir milletiz bize böyle saçma şeylerle gelme kalbini kırarım. çok ciddiyim öyle bir küfür ederim ki altından kalkamazsın, incinir, yıpranırsın.
şampuan reklamlarında genellikle kadının gür ve parlak saçları vardır ve işi abartıp saçlarını atkı niyetine kullanır, boynuna dolar. bir şampuan reklamında istenen buysa, kadın yerine erkek oyuncu kullanmaları pek akıllıca olmaz idi.
bir de saçlarını savurarak erkeklerin yanından yöresinden geçen kadınlar vardır bu reklamlarda. kime neden hava atarlar bilinmez. erkeklere saçınızı uzatın mesajı veriliyor olabilir kanımca.
ha bir de mutlaka iki kız arkadaş vardır: birinin saçları iğrenç yağlı, diğerinin kalıptan çıkmış gibidir. saçlarının ucundan neredeyse yağ damlayacak olan kız diğerine "saçın ne kadar güzel benimki neden öyle değil?" diye kıskançlığını gizleme gereği duymadan soru sorar. arkasında kullandığı şampuanı saklayan kalıp saçlı kız da "al bunu kullan" der ve kız duş esnasında o şampuanı kullanırken yüzünde bir gülümseme oluşur. işte burda riyakarlık ortaya çıkıyor çünkü daha neticeyi görmeden kızın mutlu olması reklamın buram buram sahtekarlık koktuğunun ispatı niteliğinde.
