biz milletçe garip sanrılar içindeyizdir. mesela bir yerin adı ne kadar duyrulduysa ve oradan çıkan ürün ne kadar pahalıysa satın alınan şeye o kadar kaliteli muamelesi yapılır.
tabii işletmeciler bunun öteden beri farkındadır. dolayısıyla taktik standarttır. bir yer yeni açılıyorsa, gerekirse zararına kaliteli ürün ortaya koyarlar fakat fiyat çok pahalı değildir. insanlar bir şekilde zaman içerisinde oraya yönelir ve adam sürümden kazanmaya başlar.
tabii işletmecinin amacı sürümden kazanmak falan değildir. işe önce adını duyurmakla başlar ve adı duyuldukça müşteri sayısı artar bu artış parayı ve para da 2. şubeyi getirir.
fakat paranın gözü kör olsundur. bizim işletmeci başlar cin olmadan adam çarpmaya. ''eti az koyun, soğanla salçayla işi kotarın'' demeye başlar.
üstüne bir de zamı çakar. ohhhhhh yes fuck.
lakin bu tavır müşteri sayısı üzerinde asla olumsuz bir etki bırakmaz. çünkü söz konusu işletme adını duyurmuştur. insanlar oranın ürünlerinin güzel olduğu konusunda kendisini inandırmıştır. bok versen leziz der yer afedersin.
işte şampiyon kokoreç de böyle bir yerdir. en basiti bakırköy'de hemen yanında duran ikinci bir kokoreççi vardır ki şampiyona bin basar.
kendini bozmuş mekan. eğer balık pazarındaki şubesine yönelmişseniz, hemen bitişiğindeki golden horn' u tercih ederek kendinize bir iyilik yapabilirsiniz.
kokoreç yapmayan yer. kokoreci yağ ve domates basılmış bir şekilde alır bunlar, ardından onu ölümüne parçalayarak ısıtırlar. tıpkı bir civciv yemi gibi. sonra elinize kıpkırmızı yumuşacık bir ekmeğin içinde tutuştururlar. kokorecin nasıl yapıldığını ve gerçek tadının nasıl olduğunu bilmeyen insanların kokorecci diye tabir ettiği yerdir buraları. e tabi bu yurdum insanları oralara gittikçe, onlar her yerde maksimum 2 katlı antipatik dükkanlar açmaya devam edecektir.
kumla'daki herhangi bir kokoreççinin yapabildiği kadar güzel kokoreç yapamadığı halde nişantaşı'nda italyan lokantasında yiyormuş gibi para ödeten yer.
eski kalitesini aratan mekandır. her yeni şubesiyle beraber kalitesi geriye gitmektedir.franchise olayını kotaramadılar. ekmek arası pul biberi kokareç diye çakmaya çalışıyolar.yersen!
arkadaşınıza asla yemek ısmarlamamanız gereken yerdir. zira zaten çeyrek ekmek yiyip dünya para verdiğiniz yerde mazallah arkadaşınızın da açlığı tutarsa 2 yarım ekmekle size bulaşıkhane yolu gözükebilir.
kokoreçi kokoreç olmayan sözde sampiyon "kokoreç". aci ve domatesten kokoreç tadinin alinmadigini herkes anladi kanimca. ama midye tavasi sosuyla beraber güzeldir.
mersin'de yarım ekmeğe 5 tl, çeyrek ekmeğe 3,5 tl diyen yer. "el kadar ekmeğe bu kadar para vericez bari yarım olsun" dersiniz, elinizden küçük bi ekmek parçasının içine salata doldurulmuş bir şekilde önünüze servis edilir. merak ediyorum çeyrek ekmek deseydim sonuçları ne olacaktı?
beyoğlu şubesinde garsonlarının ayı olduğu, el kadar yarım ekmeğe 6tl vermenizi isteyen, ayranı 4tl olan gereksiz müessese.
çok daha ucuza çok daha iyi kokoreçler yenebilmekte.
ekmeğin yüzde ellisi baharet ve acıdır. geri kalan bölümüne küçük bir miktar kokoreç konur.
