efenim ilgili ifadenin sahibi arkadaş ak parti şırnak millet vekili. zaten ötesini beklemiyorduk. bakınız kendisi diyor ki "Havalar çok sıcak, bu sıcakta kravat takmak istemiyorum. şavarla, türbanla gelinsin" diyorlar kendileri.
burayı arabistan zannetmiştir.
birader, tem çıkışında önce sağa, 1500 km sonra tekrar sağa döneceksin. sen 400. kilometrede sola sapmışsın. yanlış olmuş.
inanın kürtaj, içki düzenlemesi meselesinde ağlamınızdan hiç bi farkı olmayan istek.
bugün de bi entry de yazdım. cumhuriyeti benimsemiş hükümetler kişilerin içki içmesine karışmaz. sadece, her saat diliminde olur olmadık yerlerde içmesin diye düzenlemeler getirir. sen ben caddenin ortasında bağdaş kurup saat öğlen 2 gibi içerim diyebilirsin. hakkındır ama etik değildir. karşı taraftan biri de , ben caddenin ortasında öğlen 2 de içki içen adamlar istemıyorum der. haklarıdır. işte o zaman devreye kanunlar girer. hükümetler, insanların ortak paydasında orta yolu bulup düzenlemekle de mükelleftir.
tıpkı meclis gibi bi ortama şalvarla gelmenin etik olmayacağı gibi. ( türban da etik değildir diyenin alnını karışlarım.)
olayları gezi parkına bağlayanları göstermiştir. Canım benim bu çok farklı bir şey, orası bir parlamento ve belli kuralları var. Kıyafet konusunda bir takım kurallar var, ki bu kurallar tüm devlet kurumlarında geçerlidir. O adam orada bir bölgenin temsili için orada bulunuyor. Sikinin daşşağının rahatı için değil. Tayyo avrupada böyle şöyle demeyi biliyor, buna da uygun cevabı versin o halde.
saçma bulduğum önermedir, meclisin belirli kuralları vardır. orada yer alan milletvekilleri, çok kaba bir hesapla vekil başı 135.000 vatandaşı temsil etmektedir. bu temsil gerçekleştirilirken de, meclisi oluşturan değerlere saygı gösterilmelidir, ki kanımca kıyafetin resmi olması da bundan dolayı gereklidir. başka bir gerekçe, genellikle eşitliğin vurgulandığı kurumlarda kıyafet konusunda da belirli bir standardın her zaman söz konusu olduğu, bunun ortak değerleri paylaşmak anlamına geldiği şeklinde sunulabilir. özel şirketlerden orduya kadar geniş bir yelpazede bu uygulamayı örneklemek mümkün. dolayısıyla bu tarz bir önerinin dillendirilmesi türk halkına saygısızlıktır, iş disiplinsizliğidir, prensip eksikliğidir, yaptığı işin farkındalığının olmadığının açık bir kanıtıdır. bu söylediklerim, konunun tartışılmaz olduğu anlamına gelmesin ancak farklı bir ortak karara ulaşılabileceğini zannetmiyorum.
bunu gezi parkı direnişinde savunulan bireysel özgürlüklerle ilişkilendirmeye çalışan yazar arkadaşlarıma da, bir kurum ya da mevkinin kıyafet kurallarıyla bireysel özgürlükler arasında nasıl bir bağ kurduklarına ilişkin şaşkınlığımı ifade etmek istiyorum.