efenim ilgili ifadenin sahibi arkadaş ak parti şırnak millet vekili. zaten ötesini beklemiyorduk. bakınız kendisi diyor ki "Havalar çok sıcak, bu sıcakta kravat takmak istemiyorum. şavarla, türbanla gelinsin" diyorlar kendileri.
olayları gezi parkına bağlayanları göstermiştir. Canım benim bu çok farklı bir şey, orası bir parlamento ve belli kuralları var. Kıyafet konusunda bir takım kurallar var, ki bu kurallar tüm devlet kurumlarında geçerlidir. O adam orada bir bölgenin temsili için orada bulunuyor. Sikinin daşşağının rahatı için değil. Tayyo avrupada böyle şöyle demeyi biliyor, buna da uygun cevabı versin o halde.
inanın kürtaj, içki düzenlemesi meselesinde ağlamınızdan hiç bi farkı olmayan istek.
bugün de bi entry de yazdım. cumhuriyeti benimsemiş hükümetler kişilerin içki içmesine karışmaz. sadece, her saat diliminde olur olmadık yerlerde içmesin diye düzenlemeler getirir. sen ben caddenin ortasında bağdaş kurup saat öğlen 2 gibi içerim diyebilirsin. hakkındır ama etik değildir. karşı taraftan biri de , ben caddenin ortasında öğlen 2 de içki içen adamlar istemıyorum der. haklarıdır. işte o zaman devreye kanunlar girer. hükümetler, insanların ortak paydasında orta yolu bulup düzenlemekle de mükelleftir.
tıpkı meclis gibi bi ortama şalvarla gelmenin etik olmayacağı gibi. ( türban da etik değildir diyenin alnını karışlarım.)
bugün şalvarla, yarın cüppeyle, sarıkla gidilir. yol açmak denir bunun adına ey kürkçü cemaat. cahil değiliz.
sizi gidi özgürlükçü demoğrasiyi keyfine göre kullanan zibidiler sizi.
Bazı arkadaşlar özgürlük istiyorsanız buda özgürlük demiş. Bence gayet güzel saçmalamışlar. Zaten hiç kimse milletvekillerine karışamaz müdahale edemez. Çünkü dokunulmazlıkları vardır. Bu zaten başlı başına bir özgürlükdür ama meclis devletin bir kurumudur hemde en ciddi olunması gereken kurum. Yok efendim o şalvarla geliyor bende o zaman donla gideyim. Oldu olacak meclis kürsüsünün yanına şişme havuz koyalım serinlerler.
mustafa kemal bu ülkeye özgürlük getirmiş. ama yerine göre. devlet dairesinde kravat mecburi ise kravat takar. frak mecbur ise giyer. ama şalvar yasak değilse giyer. kimse birşey diyemez. aynı şekil başörtüsü için de geçerlidir.
Safak pavey için pantolonla gelinebilsin dendiğinde, bunu bile tartışmışlardı ki bu pavey'in kendi isteği değildi. Protezin görünüp görünmemesini dert etmemişti o.
ister şalvar ister slip mayo ile gel. Kimse iplemiyor artık sizi. Mecliste hiç bir işe yaramadiginiz için hiç gelmeyin aslında.
Sıradan bir vatandaş meclise bir vekil ziyaretine şalvar cepken ile gelse kapıdan içeri almazlar burası meclis adam gibi takımını giy gel derler.
Benim bildiğim bir görenekte makama çıkarken bi ceki düzen verilir üste başa. Sen ki orada halkın seni gönderdiği makamda yine halkın huzuruna çıkıyorsun. Edep yahu!
burayı arabistan zannetmiştir.
birader, tem çıkışında önce sağa, 1500 km sonra tekrar sağa döneceksin. sen 400. kilometrede sola sapmışsın. yanlış olmuş.
komediye bak... sıcakta kravat takmak istemiyor ama şalvarla türbanla gelinmesini istiyor. türban ile şalvarın bizim bilmediğimiz bir serinletici etkisi mi var? niye dolaylı yoldan söylüyorsun ki niye türbanla gelinmesini direkt söyleyemiyorsun da bir şeyin arkasına sıkıştırıyorsun? şu sıcaklarda türban daha da terletir insanı o mantıktan bakarsan.
saçma bulduğum önermedir, meclisin belirli kuralları vardır. orada yer alan milletvekilleri, çok kaba bir hesapla vekil başı 135.000 vatandaşı temsil etmektedir. bu temsil gerçekleştirilirken de, meclisi oluşturan değerlere saygı gösterilmelidir, ki kanımca kıyafetin resmi olması da bundan dolayı gereklidir. başka bir gerekçe, genellikle eşitliğin vurgulandığı kurumlarda kıyafet konusunda da belirli bir standardın her zaman söz konusu olduğu, bunun ortak değerleri paylaşmak anlamına geldiği şeklinde sunulabilir. özel şirketlerden orduya kadar geniş bir yelpazede bu uygulamayı örneklemek mümkün. dolayısıyla bu tarz bir önerinin dillendirilmesi türk halkına saygısızlıktır, iş disiplinsizliğidir, prensip eksikliğidir, yaptığı işin farkındalığının olmadığının açık bir kanıtıdır. bu söylediklerim, konunun tartışılmaz olduğu anlamına gelmesin ancak farklı bir ortak karara ulaşılabileceğini zannetmiyorum.
bunu gezi parkı direnişinde savunulan bireysel özgürlüklerle ilişkilendirmeye çalışan yazar arkadaşlarıma da, bir kurum ya da mevkinin kıyafet kurallarıyla bireysel özgürlükler arasında nasıl bir bağ kurduklarına ilişkin şaşkınlığımı ifade etmek istiyorum.
