ilk defa böyle bir bakış açısıyla karşılaştığım durumdur . zira adamların vakitleri değerli 5 vakit namaz kılmak kolay mı ? basiret sahibi olmayanların motorunun yanmasına sebep veren durumdur . iki günü birbirine eşit olan zarardadır düsturunu ele almış kişiler nasıl boş yaşarlar ha deseler ki ateistler gibi yaşayın hayatın fuhşuyatını kaptırın kendinizi ahlaksızca ortalarda tasmasız gezen köpekler gibi onun bunun kızına karısına laf atın buysa dolu yaşamak tezatlığın dibe vuruşuyla kendilerini daha iyi tanımlarlar. yapabildiğiniz ölçüde her geçen gün daha fazla hayırlı ve salih amel işleyin işte bu kazancın ta kendisidir . müslüman ahireti veresiye olarak algılamaz peşinci değildir şüphesiz hesap gününde akla kara belli olucaktır zararda olanlar dünya metanetine kendilerini kaptıranlardır ..
kimin dolu, kimin boş yaşadığı bilgi, görgü, inanış ve yetiştiriliş biçimine göredir. kimse kimseyi eleştirecek konumda değildir. herkes işine baksındır. iç, sıç, geber.
hayatın dibi delikken dolu yaşamak mümkünmüş gibi tespit yapmaktan öteye gitmeyen önyargı.
hayat kum saati gibidir.
kendini ve diğer kum tanelerini nerede görürsen gör, eninde sonunda hep birlikte dibi boylayacaksın.
sıkıyorsa akma sonsuza bakalım.
sıkıyorsa doldur bakayım akıp giden kum taneleri ile kum saatinin üstte kalan kısmını.
aslında şöyle bakmak lazım olaya: inançsız olduğu inancını dile getirenler, dünyayı nasıl görmektedir? kendi varlıklarını, daha doğrusu varlık sebeplerini nasıl açıklamaktadırlar? bir insan dünyaya bir amaç uğruna mı gelir onlar için, yoksa yaşamanın temelde anlamsız olduğunu mu varsayarlar? eğer yaşamak, ölümden sonrası olmayan bir yok oluş sürecinin öncesiyse; içki, kumar, kadın gibi bilumum zevkleri içinde barındıran eylemler, insanın ölümlü olduğunu bilmesinden kaynaklanan aczini unutmaya çalışma ya da ona karşı yalancı bir zafer kazanıyor hissine kapılma durumu değil de nedir? insan dediğimiz varlık, şu hayatta, ölümden sonrası olmadığını varsayarsak, kendisini nerede konumlar? mezarda cansız bedenini böcekler, solucanlar yesin diye mi çekmiştir bunca çileyi, sıkıntıyı? ya da tam tersi, genç yaşlarda insana kalıcı gibi gelen ama yaşı ilerledikçe geçici olduğunu anladığı, anlayacağı yalan zevkler midir yanına kar kalan? şimdi soruyorum işte, asıl boş yaşayanlar kimlerdir o zaman?
ebedi cennete talip olanların, bir gölgelik dünyalarını hiçe saymaları neticesinde ortaya çıkan 'boş yaşamdır' bakalım dolu dolu yaşayanlar mı karlı çıkacak onlar mı?
rakı içenler öldü de su içen öldü de su içen ölmedimi arabesk sorusunun entry versiyonudur.
günahsız yaşamaya çalışan herkesi şakirt zanneden,günah işlemeyi bir halt zanneden beton kafanın rahatsız olduğu olması gereken yaşam şeklidir. şehidimi de anarım içeceğimi de içerim demeyen insanlar bu kansızlara dokunur.dünyada zulüm islam alemini vurmuşken ,halen hayatı seks ve alkolden ibaret zannetmek,sefahat sürmek,gününü gün etmek gerekliliğine inanan, inançsızlığa iman etmiş,putperest kafaların anlayamayacağı bir yaşamdır.