cemaat evlerinde demlenen, içilen çaydır. ev abisi tarafından "yok mu demleyen de bir şakirt çayı içelim?" şeklindeki telkin ile demleme emri verilir genelde...
öte yandan cemaat evlerinin olmazsa olmazıdır. "sohbet" adı altında "saatlerce konuşup" da konuşma ile ilgili gelecek bir iki soruyu cevaplamadan(ya da cevaplayamadan diyelim) önce yudumlanası bir çaydır. yanındaki ülker petibör, en afilli yârenidir. ev abisi olan şakirti; petibörü, çaya batırışından tespit etmek dahi mümkündür.
velhasılı benim tezim o yöndeki kafa yapan bir etkisi var. zira ne vakit bu çayı içmekte olan şakirtler görsem bir muhabbet, bir gülüşmeler silsilesi, bir göte parmak-enseye şaplak durumu... neyse kızıyor sonra şakirtler, susayım ben iyisi mi?
gaziosmanpaşa'da karadenizli abilerin çay ocaklarının yaptığı çay kadar güzel, muhabbeti oralardan daha güzeldir. ayrıca kullanılan çayın markası ne olursa olsun gariptir o çay türkiye'nin her yerinde aynı lezzeti verir.
çayın üzerindeki duman çaydan nazlı nazlı ayrılırken muhabbet közlenir, muhabbet öyle samimi bir havada gerçekleşir ki şimdi uzaklardan o günleri özlersin.
hele ki bu ritüeli tamamlayıp evden ayrıldıktan sonra içtiğin bir sigara vardır ki, sürecin sonunda tam manasıyla demlenmiş olursun.
oruçlu oruçlu konuşulacak mevzular mı bunlar paşam?
içmişliğim vardır bu çaydan.
sohbeti muhabbeti güzeldir.
hele muhabbet edilen "şakirt"ler dost bilinen adamalarsa sohbet daha bir güzel olur.
kimi zaman sabah namazına kadar sürer.
her ne kadar artık o günler çok geride kalmış olsa da cemaat artık çok uzaklarda dursa da güzel günlerdi, güzel demlerdi...
bu arada:
lan suyu ısıtmış adam içine ayağını mı sokmuş?
keşke sana soksaydı o ayağı diyesim var da boşver sözlük.