sinemada bir "sadri alişik" farkındalığı. "sadri baba" ismi ile müsemma, bir realite. sinemaya yansıtan bir ayna. görünen yüz; gönüllerde her dem solmayan bir gönül bahçesinin, o hep lalezarı. işte bu senin sinemandı sadri baba. keşke film repliğinde olduğu gibi, ölüm senin için bir şaka olsaydı demeden geçemediğim, o mağrur bir şahsiyet. filme hiç değinmiyorum, film kendisini anlatıyor zaten. sende bu dünyadan göçtün ya! seninde ruhun şad olsun be, sadri baba!
( ofsayt osman meyhane' de balıkların piştiği yerde konuşlanmış balık araklamaktadır. o sırada meyhaneci yakalar. )
meyhaneci : ulan, allahsız gene mi arakçılık.
ofsayt osman: ya, ne çıkar be fakir kardeşin bir tane balık alırsa, denizden balık mı eksilir be.
meyhaneci: istediğin kadar çöplen ama paranla, hadi yelkenle yelkenle diyorum sana...
ofsayt osman: ya bi tane koyucam sana.
cellat nuri: ne var, ne oluyor oğlum
meyhaneci : bırak be abi sen yüz veriyorsun, balık araklıyor sabah akşam.
ofsayt osman: küfretme be...
cellat nuri: ulan, ofsayt osmanın ziftleneceği 2 balıkla milyoner mi olacaksın hergele. doldur bir tabak koçuma.
ofsayt osman : sagol abi... doldursana ulan inek. 2 porsiyon olsun hadi. alıcam ayağımın altrına be.
cellat nuri: birde ufak açın, neşeli tarafından olsun.
ofsayt osman: abicim, marpucunu koluma dolayım abicim. hadi bana bak yaylan doldur. neşeli olsun mezeleride işte o biçim. fasonu var...
cellat nuri: geçinmeyin arkasına...
ofsayt osman: ha, ne dedin abi ne diyorsun abi be.
cellat nuri: hergele bütün ikramı bedava mı sandın, oku lan !
ofsayt osman: abi, sesim gıcık var be abi üşütmüşüm sesimi be, baksana çıkmıyor be.
cellat nuri: sesin mi, açın boğazına bir delikte borusu iyi işlesin.
ofsayt osman: tamam, tamam abi açıldı, tamam şimdi okurum. al lan şunuda kardeşine birşey çal. rakıyı duyunca açıldı abi be.
çift uskur hulusi reis : efendim, ben akşamcı müdavimlerden çift uskur hulusi reis, bu film yenik, ezik ve beceriksiz bir gencin hikayesidir. adı osman, bütün ömrü boyunca hiç gol olacak bir iş yapamadığından ofsayt osman demişlerdi adına ofsayt osman.
çift uskur hulusi reis : kazandığı bi kaç kuruş ile gününü gün etmesini bilen, hayatı hep iyi tarafından görmeye çalışan, can düşmanını kendisi ile alay eden ipsizi bile yürekten seven sevimli bir serseri idi osman, ofsayt osman, beceriksiz osman. etrafındakilerde severlerdi osmanı, severlerdi ama kimsecikler ciddiye almazdı garibi, osman, ofsayt osmanmı bırak be anam, on para etmez yitiğin biri derlerdi. hani insan yerine bile komazlardı ofsayt osman ı. yerde çiğnene bir izmarit kadar değeri yoktu fakirin.
ofsayt osman : o mu söyledi şarkıyı ben mi be.
kemal: gene başlama be.
ofsayt osman : ya ne talihtir be, hayatta ne yaptı isem parsayı başkaları topladı, ofsayt osmana' da hep avucunu yalamak düştü iyimi.
kemal: boşuna dememişler ofsayt osman diye.
ofsayt osman: yani, birşey değil ama ya bir allahın kulu çıkıpta bana da bir aferin sallasa, allahıma kitabıma canımı veririm be.
kemal : üzülme be, ben varım ben. nah topunu bir araya koy tırnağın etmezler senin.
ofsayt osman : sağol, sağol ama vallaha mı be vallaha mı.
kemal : hem vallahi hem billahi.
ofsayt osman : allah be, allah büyük be, elbet birgün görücek bu fakir kulunu, ofsayt osman, osman diycek bi gol attırıcak bana herkezin feleği şaşıcak diyorum sana, ulan böyle bi yani gayette büyük bi iş olucak hani, gazeteler böyle diyecekler, ofsayt osman diyecekler erkekmiş yani ya öyle diyecekler. herkezin alay ettiği, böyle rakı ısmarlatıp şarkı söylettiğine, sonra tekmeleyip böyle meyhaneden kovduğuna, yerlerde izmarit topladığına bakmayın diyecekler. osman yani ya ekstra adammışta biz bilmezmişiz diyecekler. allah be allah büyük be ( hulusi reis yanlarından geçer ) merhaba abi.
kemal : merhaba abi.
çift uskur hulusi : merhaba, merhaba.... senelerce bu hayallerle yaşadı durdu ofsayt osman garip, kimsesiz altın gibi çocuktu. bakmayın serseri olduğuna berduşluğuna aslan gibi delikanlı idi. ne yapsın ki kader ofsaytta kalmasını yazmıştı anlına. bu hikaye böyle sürüp giderdi ama, günün birinde iki adanalı milyarder, yeşilköy hava alanında buluştular... nefret ederlerdi birbirlerinden, ama o gün özel bir sebebten buluşacaklardı. hurşit ağa' nın güzel kızı zühre avrupa' da gazetecilik tahsilini bitirmiş , ferhat ağa' nın oğlu sarı ökkeş de tahsil yerine barlardan, kumarhanelerden, batakhanelerden diploma almış tek satır okumadan memleketin yolunu tutmuş. ne var ki bu seferde güzel zühre' ye kör kütük aşık olmuştu bizim serseri. işte ikisi de döndüler avrupadan ve başladı ofsayt osmanın hikayesi buyrun hanımlar beyler...
sadri alışık'ın meşhur mahkeme sahnesinin olduğu filmdir.* sadri alışık'ın yanı sıra filiz akın ve ajda pekkan gibi ünlülerde filmde rol almıştır. an itibariyle show tv de yayınlanmaktadır.