Elhamdülillah müslümanım; fakat yalan söyleyen ve kul hakkı yiyen bir müslümanı destekleyeceğime, mert bir ateisti tercih ederim. Niye mi? Allah karşıma kul hakkı ve şirkle gelmeyin diyor da ondan. Tayyip'e tapınanlarla işim olmaz. Bu sözlerim pırasa bıyığı için oy verenleri kapsamıyor. Müslüman, diye oy verenleri kastediyorum. Sanırsın diğerleri kâfir.
6'lı masa Hdp çıkarını gözetiyor ve ben güvenmiyorum, diyen birine şahsi olarak saygı duyarım. Tıpkı Recep Bey'e pırasa bıyığı,uzun boyu için oy verenlere saygı duyduğum gibi; ancak Chp Hdp ile iş tutacak diyerek, gidip şehide "kelle" Apo'ya "sayın" diyen, kıytırık bir belediye seçimi uğruna teröristi Trt'ye çıkaran, Amerikan askeri için dua ettiğini bizzat beyan eden birini Chp'ye tercih edene saygı duyamam. Git, o vakit boş oy at, dürzü! Chp ile işin yoksa; ne diye Akape foku yiyorsun?
Kimse kusura bakmasın. Kimseye özerklik yok! Kandil'deki şerefsizler ülkeye dönüp siyaset falan yapamazlar. Hainlerin emellerine ulaşmasına asla izin veremem. Oyum Recep Tayyip erdoğan'ın. Ben ülkemi düşünüyorum. Hepimiz için güzel bir Türkiye tek dileğim. Erdoğan yine seçilmeli.
Senin ve senin gibilerin bu sözleri benim ve bizim doğru yolda olduğumuzun ispatıdır devam edin siz böyle karakafalı karabeyinli aydınlığa sizden bu memlekete bir hayır gelmez cacık bile olmaz sizden haydi naşlaaa.
Hindistan'da filleri evcilleştirmek için korkunç bir yöntem var. Her haliyle sevgi yumağı olan bu hayvanların insanlara alışması için yapılanlar çok korkutucu. Sözlük yazarı " filolog" bilgilendiriyor.
Hayvanlar Aleminin Şirin Üyesi Fillerin Hintliler Tarafından Korkunç Evcilleştirme Yöntemi
hindistan'da filleri evcilleştirmek için ilginç bir yöntem kullanılır.
ormanda yere filin içine düşebileceği büyüklükte bir çukur kazılır ve üzeri dallarla örtülür. yavru fil gelip dallara bastığında çukurun içine düşer.
ama şanssızlığı bununla bitmez.
fil avcıları yüzlerini de kapatan tümüyle simsiyah giysiler içinde, ellerinde sopalarla gelip fili bir de eşek sudan gelinceye kadar döverler.
hayvan yediği sopalardan, çukura düşmesi nedeniyle yaşadığı acıdan ve korkudan hayatında görmediği bir bunalım yaşar birkaç saat içinde.
sonra aynı avcılar ağaçların arkasına gider ve üzerlerindeki siyah elbiseleri tümüyle çıkarıp, baştan aşağı beyaz elbiselerle, ellerinde çeşit çeşit meyve sepetleriyle geri gelirler. fili besler, yaralarına pansuman yaparlar, onu düştüğü çukurdan çıkarırlar.
fil bu beyaz giysili kurtarıcılarının ona gösterdiği karşılıksız sevgi ve ilgiden dolayı o kadar minnettar kalır ki o andan itibaren her istediklerini yapar ve sözlerinden çıkmaz. onların kendisini az önce döven siyah giysili adamlar olabileceği aklına dahi gelmez. filimiz artık evcilleştirilmiştir.
şimdi yukarıdaki sahneden filleri çıkarıp yerine kendinizi koyun. bizim siyasetçiler de her yıl önce ekonomik kriz, zamlar, işsizlik gibi yığınla belayı başımıza sarar, sonra da aynen fil avcıları gibi beyazlar içinde gelip bizi bu pislikten kurtarırlar. bizim de o fillerden pek farkımız olmadığı için her seferinde bu numarayı yutarız. zaten bu böyle olmasaydı tarih tekerrürden ibarettir diye bir laf olmazdı.
hiç seçim kaybetmemesinden kaynaklanıyor olabilir.
düşünsene 12 kez (daha fazla da olabilir tam rakamı bilemiyorum) seçim kaybeden adamı destekleyen var, onun yanında vehamet sıralamasında ilk 10'a bile giremez bu durum.
"aponun heykelini dikecek vardı bi tane, ben aydın olduğum için ona vericem (!) dedem de demokrattı" diyen bi' kestane vardı iki saat önce. Sanırsın Yalçın Akdoğan iyi Parti'li, Sırrı Süreyya Chp'li ve en önemlisi de şehide "kelle" Apo'ya "sayın" diyen de Kırıştar'dı.