kadınların yapısında aşk acısı çekmek diye bir şey olmadığı ve son derece bencil oldukları içindir. aşk acısı çekmek, aşkından dağları delmek erkeğe özgü bir duygudur ve günümüz kadınları bu duruma ne kadar kızsa da, itiraz etse de gerçekler böyledir.
kadınlar daha çok sever yalanını bir kenara bırakıyorum. kadın daha çok sevmez kadın daha çok yüceltir veya abartır desek daha doğru. kadının çok konuşması da buna dahildir kadın uzun uzun anlatmayı sever çünkü anlattığı şey değil önemli olan önemli olan anlatmanın kendisidir.
şimdi işi şiire bağlıyorum, erkek duygularını daha net ve keskin yansıttığı için daha anlaşılır ve güçlü şiirler yazabilir. ama kadınlar abarttığı ve dolambaçlı anlattığı için vurgu düşük samimiyet sıfıra inebilir.
o yüzden erkek daha amaç odaklı olduğu için daha nokta atışı yapar kadın daha yaymacı olduğu için konuyu dağıtarak anlamı bölebilir yada anlamlaştırabilir şiiri. tahminim bu yönde.
Kafaları daha rahat olduğu için olabilir mi?
Virginia Woolf, "kendine ait bir oda" kitabında bunu çok güzel açıklamıştır ve kadınlara da şöyle seslenmiştir: "para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!.."
karşı cinsten en büyük acıyı hep erkekler çeker.adam ne kadar doğru olursa olsun bir gün mutlaka terkeden taraf kadın kısmıdır.erkek özler, ihtiyaç duyar kadınınsa bu hiç umruda değildir.erkek gamsız değildir.aşk, ölüm, ayrılık, hastalık önce onu alkol, uyuşturucu, sigaraya bulaştırır ama bu onun için yeterli gelmez ki hemen arkasından sanat yaratmaya başlar.
Saçmalıyor musunuz bana mı öyle geliyor?
Kadın şair yok, filozof yok. Oldu be hep erkekler zaten dimi? Gidin iyice araştırın bakalım. Adı çok duyulanlar şair sayılıyorsa olan budur tabi. Bir insanın sanatla yakınlaşması için ünlü olması gerekmez. Ki şiir yazan kişiye de şair denir. Saçmalamayın artık lütfen. Kadınlara da b*k atmaktan vazgeçin. Feminist damarım kabarıyor durduramıyorum sözlük. Parçalarım.
"Aşk" dedi şair, "kadının tüm var oluşudur." kadınlar ilham, erkekler şair olur. bir erkek severse o kadını en sevdiği şiir yapar. Kadının bakışları, gözleri, gülüşü erkek için şiir olur. Erkek şairler çoğunluktadır çünkü; erkekler bu duyguyu en derinden yaşarlar sevgisini kimseye söyleyemezler önce içlerine atarlar ve sonra içlerinde biriken bu duyguyu kalemlerinden kağıda dökerler. Kadınlar bu konuda biraz daha şanslılar. Duygularını paylaşabiliyorlar. Bir erkeği şair yapabilen kadın, adına şiirler yazılmış bir kadın sevilmekten öteye çoktan geçmiştir zaten.
şairlik genelde erkeklerin bi bok yiyip kadınını geri kazanmaya çalışırken profesyonelleştiği alandır. Yada öküz gibi takılıp takılıp kadını gidince ''olum bak ne romantik adamım aslında geri dön'' deme şeklinin meslekleşmiş ve sanatlaşmış halidir. (hepsi için söylemiyorum şeyapmayın hemen)
Biz erkekler duygulari daha derin yaşayip hayata daha umursamaz baktiğimiz içindir. mesela ayrildiktan sonra kadinlar yolda bi kedi yavrusu gorse ne sevimli deyip mutlu olurlar ve acilarini unuturlar bu gibi kuçuk mutluluklar sayesinde, biz ise zor mutlu oluruz tam anlamiyla sevmek bizim için her zaman daha zor olmuştur.
Sairlik duygulari safiyane ve tam anlamiyla yaşamak bi nevi duygularla ayrismaktir. ben 4 duvar ve duygularim diyebilmektir. bunu yapabilen kadinlar da vardir elbette ama erkekler için bu daha kolaydir.