hatip gibidir bizim şairlerimiz. öyle bir haykırırlar ki, aşklarını, heycanarını, korkularını, özlemlerini, kıskançlıklarını vesaire, sanki kağıdın başındaki şair değil de miting alanındaki siyasi lider zannederim çok zaman.
"ben sana mecburum bilemezsin..."
ve duygları aşka gelir ya şairlerimizin, hep edebiyat kitaplarının soru sorduğu noktalardır bu. "şair burda ne demek istiyor?"
şairin psikolojisini çözmekle geçti çoğumuzun ömrü. belki şairin aklının ucundan bile geçirmediği fikirleri sunduk onun adına. adam bunları dinleseydi belki de, "vay ulan ben neymişim" derdi...
çok şair çıktı karşıma. hep bayrağa seslendikleri yerlerde heyecanlanmışımdır. o bayrak, kimine bayrak, kimine maşuk, kimine şehir, kimine anneydi farketmez. ben hep, şairlerin bayrağa seslendiği yerleri aramışımdır.