*yalnız olmamak.
*kaleme sarılmak.
*her satırda acıyı işlemek kimi zaman.
*kimi zaman mutluluğu akıtmak.
*çoğu zaman akıtılanların damla damla sayfaları temizlediği.
*temiz bir sayfa olmak.
*mısralarda birşeltirdiği alın çizgilerine mahkumiyetini anlatmak.
*sinirlendiği anda tüm duyguların kalemini kırmak.
*herşey ile ''o'' olmak..
*acı ile acı..
*mutluluk ile mutluluk..
*bulut ile bulut..
*özlem ile özlem olmak..
*ölüm ile ölüm..
*sonra bir anda ölümü öldürmek satırlarda..
*varken yaşamamak
*yaşarken var olmamak..
*sonra kapatılmak nice sayfalarla..
*yürekte tek iz bıraktığına inanmadan nice sayfalarda iz bırakmak..
ciddi anlamda doğuştan gelen bir yazma yeteneğine sahip olmaktır en başta. sonrasında da her yazdığını şiir zannetmemektir. bu düşüncenin aksi yüzünden 70 küsür milyonluk insandan 70 küsür milyonu da şair ama baktığın zaman şampiyonlar liginde yarışacak şairin yok denecek kadar az.
şair olmak için bol bol kitap okumak gerek.
şair olmak için bol bol gözlem yapmak gerek.
şair olmak için kalıplaşmış düşüncelerden sıyrılmak gerek.
şair olmak için insanların bakmadığı bir noktadan hayata bakmak gerek.
şair olmak için 'ben şairim amına koyim' moduna girmemek gerek halk arasında mütevazılık da deniyor.
şair olmak için meziyet gerek meziyet.
şair olmak için bir kadın ya da bir erkek olması zorunda olması gerekmiyor (bkz: neyzen tevfik) önemli olan beyine her türlü acıya karşı nasıl tutum alması gerektiğini öğretmen gerekiyor.