Şahsımın unutulan nice suçlarının en ağırlarından birisidir. Aynen atası aptülhamit gibi Kıbrıs'ı satmaya teşebbüs etti, milli kahramanımız denktaş'ı karaladı.
Herkes unutur ama Rumeli unutmaz.
Bu ihaneti gündeme getirmemin bir sebebi lepistes hafızasına vitamin vermekse, diğer sebebi kılışdar pkk'yla anlaştı diye korkutulan izansızlara iki çift laf etmektir:
Ey korkaklar, böyle bir rivayet yüzünden istibdata teslim mi olacağız? Görmüyor musunuz ki Türkiye cumhuriyeti devleti'nin bazı kuruluş ayarları vardır, onlarla oynamaya kimsenin gücü yetmez. Şahsımın bir ilk dönemlerine bakın bir de şimdi geldiği yere bakın. ihanet sürecinin sonunu hatırlayın.
Cumhuriyetimizin kuruluş ayarlarını değiştirmeye şahsımın 21 yıllık iktidarının gücü yetmedi de kılışdar'ın mı yetecek? Kılışdar kim?
Biz öcüyle korkutulacak çocuklar değiliz. istibdattan nefret ediyor ve hürriyet istiyoruz. Ötesi teferruattır...
Mesele denktaş meselesi, Kıbrıs Türk halkı evet dedi meselesi değildir.
Mesele Türkiye cumhuriyeti devletinin jeostratejik çıkarları meselesidir. Türkiye cumhuriyeti güneyden kuşatılmaya, Antalya körfezine hapsedilmeye tahammül edemez. Türkiye cumhuriyeti devleti rumun uzun menzilli hava savunma füzesi yerleştirmeye kalkmasına bile tahammül etmedi, gereğini yaptı.
işte bu çıkarlar herkesin olmayan aklından fikrinden, sefil çıkarından üstündür. Böyleyken böyle...