balkona çıkıp, gazetecilerin görebileceği şekilde sevgilim dediği kadını yalayan ve emen bir adamın gazetelerin dedikodu sayfalarında yaşayıp, reklamını yaptığı boktan, çıkarlı ve mutlaka yalan aşk hayatıdır.
aşk yok lakin; aşkın dışında her şey var. seks var hocam en önemlisi.
bu aşk ise bizim yaşadığımız şey bi tür hastalık öyleyse. örneğin ben; sevgilimin gözlerinin içine bakamıyorum, konuşurken heyecandan kekeliyorum, ağzımdan hiç olmayacak sözcükler birden fırlayıveriyor ne dedim ben diye aptallaşıyorum. yanyana yürüyoruz eli elime değiyor, içimden sıcacık bişeyler süzülüyor. acaba koluna mı girsem, elini mi tutsam diye düşüncelerle boğuşurken bi bakıyorum ki yol bitmiş... .
heyecansa bizimki de heyecan. ama tatlı bi heyecan. sıcacık.
yani demem o ki; hala birbirimizin yüzüne bakarken yanaklarımız kızarıyor.
şahan ile berrak'ın yaşadığı şey ( şey dedim dikkat edersen ) bi nevi çıkar ilişkisi. al gülüm ver gülüm olayı. ha buna özense özense yine recep ivedik kıvamındaki arkadaşlar özenir. ne güzel dayadı garıya la.. o garı ben de olacak ki... çok şanslı bu şahan amına goyim. gibi. içinizdeki cinsel açlık burda bile devreye giriyo. siz onun yaşadığı aşk'a ! değil, yaptığı sekse özeniyosunuz. canınız çekiyo. hani bana hani bana diyosunuz. ama bu duruma aşk demeyin de ne bok derseniz deyin.
sadece ben değil, bakın onlarda benim gibi düşünüyo;
Aşk utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır. Montaigne
kesinlikle paraya endeksli bir akışa sahiptir. bundan önce ilk recep ivedik filmiyle beraber doğa rutkay ile görünmüştü. zaman içerisinde film sayısı ve kazanılan para artarken etrafındaki bayanların sayısı da artmıştır.
koca bir palavradır. gündemde olmak için kazan kazan politikasının magazine absürt yansımasıdır.
berrin ona verse verse saece kıyısından üçbeş fotoğraflık öpücük vermiştir.
şimdi şöyle, yazdıklarının neredeyse her bölümüne imzamı atarım da o arada bi yerde adriana lima falan demişsin, o bölümü olmamış be. adriana lima, boru mu?
yeteneğini çalışkanlığıyla birleştirip çok para kazanan komik yüzümüzün aşk hayatıdır. yatı, katı ve haremi haketmiştir.
hızlı bir aşk hayatı yaşar, zaten aşk yaptığı kadınları iri gövdesinden dolayı öldürmüyorsa bence ve sevenleri açısından bir sakıncası yoktur bu durumun.
ve kendilerine magazin basını ailesinden sayan bir kaç röntgenciorospu çocuğunun tacizine maruz kalmıştır. bakın avukatlık gibi algılanmasın sözlerim. her insan özel hayatını gizli yaşamak ister. ve son zamanlarda şahan gökbakar a yapılan gizli kamera kayıtları röntgencilikten başka bir şey değildir. bu tür insanlara orospu çocuğu demek hoşuma gidiyor ve bunu söylerken hiç bir kaygım da yok. röntgenci, tacizciorospu çocukları.
şahan bu durumdan rahatsız değildir sanırım. ben olsam ben de rahatsız olmazdım. zaten konumuz bu değil, yapılan taciz. şöhretim ve param olsaydı denizaltı satın alır orada da sevişirdim. hatta ve hatta kuzey kutbunda çıplak kadınların birleşiminden yaptığım evimde sevişirdim. hepsini aylardım. şe ederdim onları. biri beni durdursun. dur iblis?!