şah ve sultan

entry66 galeri3
    41.
  1. dil güzel iskender pala sevenler için. kurgu daha düzelmiş. şöyle ki iskender palanın sıkça muzdarip olduğum o bilgi verme kaygısıyla anlatımı sıkıcı hale getirme sorunu çok yok.

    --spoiler--
    ama gel gelelim kambere. hiç sevmedim seni kamber. çok gönül adamısın, çok duygusalsın. taçlıya muhabbetin hiç hoşuma gitmedi.

    babaydar sen öyle değilsin. keşke daha çok olsaydın romanda. hatta kamberin yerine sen olsaydın en azından taçlıya aşık olmazdın. gene de kamberi bu kadar sevgi konusunda eğiten sen olduğun için biraz suçlusun diye düşünsem de şu kısmı çok beğendim;

    "hakikati sevmek, babacım, sevgilerin en güzelidir. çünkü hakikat mutlak güzellikten doğar ve bütün güzeller o'nun güzelliğinden bir ilham taşıdıkları için sevilirler. hakikati ayırt etmeyi bilirsen sevgiliye karşı sevgide ortak edinmemiş olursun. sevgiliyi sevmek, sevgilinin sevdiklerini sevmek, sevgili için ve sevgili yolunda sevmek, sevgiliyle birlikte sevmek, bunların hepsi insanın tabiatına uygundur."

    bir de şu kısmı;

    "bir madde, tabii olan merkezinden ayrıldığında sevgiyle ayrılır ve oraya yine sevgiyle dönmeye çalışır. ezelde harekete geçen eşya ebediyete sevgiyle yürüyecektir. göklerde, yerlerde ve ikisi arasında ne varsa sevgiyle vardır. gökler sevgiyle dönerler, yıldızlar sevgi sayesinde yerlerinde durabilirler. tıpkı kalbimizdeki sevgi yıldızları gibi... bu yüzden dış yerine içi, suret yerine ruhu sevmek gerekir. hayat ancak sevgiyle tatlıdır ve sevgilisiz dünyada hayat sürmek beyhudedir."

    yavuzu görmek istediğim gibi anlatmış bu kitap. tam olarak kahraman. ama gene taçlıya yazılan şiirler sorunu var. hoşuma gitmedi açıkçası. benim yavuzum öyle değil kafamda.
    --spoiler--

    son olarak bitirene kadar elimden asla bırakmak istemedim kitabı. ben çok beğendim.
    2 ...
  2. 40.
  3. kitabın 300. sf sine kadar geldim ve şah ile sultan ın mektuplaşması bitsin istemedim..

    çaldıran savaşı olmamalıydı ve mektupla edebi bir dil ile savaş sürmeli diye geçirdim içimden..

    o ne güzel laf sokmadır birbirlerine..
    0 ...
  4. 39.
  5. kitaba yeni başladım, ilgimi çeken bir konu ve iskender pala nın dilinden okumak keyifli, kızılbaşlıkla ilgili kısımlar ilk bölümlerde ele alınmış, şah ismail in bir şeyh misali nur yüzlü bir kimse olduğu dile getirilmiş ve kendisine inananlara vaat ettikleri güzellikler dile getirilmiş..

    yavuz sultan selim e ise yavuz gibi bir delikanlıydı denilerek giriş yapılmış " biliyorsunuz yavuz eski anlamıyla gaddar kötü manasındadır " bu biraz ironi olarak kaldı bende.

    bakalım kitabın devamında neler olacak..
    0 ...
  6. 38.
  7. --spoiler--
    ...ömer, on yaşında bir çocuğun bütün samimiyet ve ciddiyetiyle fısıldadı:
    "kıyamet gününde hor ve kederli kalkmamaya ant olsun mu bihruze?"
    "bin kere ant olsun?"
    "milyon kere ant olsun!"
    --spoiler--

    her sayfası aşk ve tarih kokan, sadece iskender pala kitabı demenin bile yeterli olduğu eser. okunmalı, okutulmalı.
    1 ...
  8. 37.
  9. mümkün olduğunca tarafsız,objektif yazdım dese de bence kesinlikle taraflı olduğunu düşündüğüm iskender pala'nın kitabı
    1 ...
  10. 36.
  11. iskender pala'nın yavuz sultan selim ve şah ismail arasında geçen olayları edebi bir dille anlattığı tarihi romandır. tarih kitaplarının sıkıcığından dert yananlara tavsiye edilir.
    3 ...
  12. 35.
  13. aşk ve tarih. iskender pala kitabı denilince akla gelen şeyler. aynısı bu kitapta da var. böylesini zor bir konuyu seçerek elini taşın altına koymuş olan yazar, aşk temalı bir anlatım ile başka bir bakış açısı getirmeye çalışmış. fazla zorlanmamış ve bu manada olmamış denilebilir. yine de güzel kitaptır.
    1 ...
  14. 34.
  15. iskender pala'ya ait olunca eserin altındaki imza zaten önyargılardan arınmış bir şekilde yaklaşılıyor kitaplara, makalelere...
    bir divan edebiyatı profesörünün bu denli iyi de bir tarihçi olabileceğini tahmin edemezdim tabii sorsalar bu kişi iskender pala olsa diye olasılık payı da kesinlikle verirdim.
    yazarın tarihçiliğini gerek kronolojiye hakim oluşu gerek iki ayrı kültürü en iyi şekilde analiz edişi gerekse de karakterlere ancak bir tarihçiye yakışır nesnellikle yaklaşışını görerek öğreniyoruz. saray edebiyatı ve aruz veznine hakim oluşunu da eserine sıkıştırdığı beyitlerden görebiliyoruz. kitabı geç okumuş olmakla birlikte kaybeden sanırım ben oldum kitabı cıktığı ilk gün almalıydım dedim.
    iskender pala hocamız yine konuşturmuş efendim o ne yazsa okunur da; şehzade selim'in sultan oluşu, fetihleri cengaverliği, şah ismail'in devlet adamlığı ve bilhassa sünnilere yaptığı mezalimi, tarih kitaplarının sıkıcı sayfalarından sıyrılıp bir aşk kitabında okumak didaktizmin ve lirizmin doruklarına ulaşıp bir dansı şeklinde sunuluyor.
    kitapta şah ile sultan, saray görevlisi ile lalalar askerler ile sünni ve kızılbaş halkın herbirine eşit fakat okudukca tadı artan oranlarda yer verilmiş, hem bir tarih okuyor, hem bir aşkı derinlerinizde hissediyor hem öyküler ve roman hem de divan eserleri okuyorsunuz.
    yazdıklarımın kifayetsiz kaldıklarını bilmekle birlikte daha ne denir ki efendim...
    okunmalı.
    2 ...
  16. 33.
  17. şah'ı, yeğeni hadım kamber'in; sultanı ise, tekeli hüseyin can'ın -ikiz kardeşi hasan, şah ismail'in has adamı olmasına rağmen yazar kamber'i konuşturmayı tercih etmiştir- ağzından anlatan kitaptır. romanın ilk başlarında şah'a, kendi taraftarları koşulsuz saygı duymaktayken kitabın ortalarına doğru özellikle tebriz'de yaptığı sünni katliamlardan dolayı koşulsuz saygı zedenlenmiş hatta sorgulanmaya başlamıştır. ayrıca kitapta "kızılbaş" kelimesini bu topraklarda yarattığı algının kısa tarihine değinilmektedir. şah ismail, meselesinden önce söz konusu kelime saygınlığın belirtisiyken yaşanan siyasi olaylardan sonra biraz da osmanlı devlet yöneticilerinin siyasi manevralarından olsa gerek "hafif meşrep" anlamına çekilmek istenmiş ve -güner ümit ile mehmet ali erbil örneklerinde olduğu gibi- kısmende başarılı olmuştur. hulasa kızılbaş ve akbaşlar siyasi olaylara kurban edilmek istense de anadolu halkının engin hoş görüsü buna mani olmuştur.
    1 ...
  18. 32.
  19. katre-i matem kadar değil, ama başarılı...
    1 ...
  20. 31.
  21. kitaba başladığımda çok sıkıcı ileriki sayfalarda bu sıkıclık gidecek iskender pala'nın o müthiş sözleri ile karşılaşacağım diye düşünüyordum yanılmış. baştan sona sıkıcı bir kitap. ama alevilik hakkında bilinmeyen bilgiler içeriyor. ayrıca kitabın baş sayfasında bulunan birbirinin tersi olan iki resim bizde yavuz sultan oalrak bilinirken iran'da şah ismail olarak bilinirmiş.
    0 ...
  22. 30.
  23. bitirene kadar işkence çektiğim bir kitaptır. asıl olay alevilik sunnilik değildir iki taraf da alevidir. aleviliğin mezhepleri arasındaki çatışmadır.
    0 ...
  24. 29.
  25. her bölümünde yapılan "sevgi" tanımları bile okunması için yeten harika kitap.
    3 ...
  26. 28.
  27. bitmesin istedim. her güzel an bitmek zorunda mıydı? yahut bittiği için mi güzeldi bilemedim...
    şah'ın dilinde gurur, sultanda onur, selilde aşk'tı, kambercanda hayat...
    dillere destan güzeldi taç'lı, dillere destan iki yiğitti şah ve sultan.ikisi de küffara kılıç sallamadan müslüman kanı döküp gitti bu diyardan.
    biri anasının, biri babasının ahı ile...

    katre-i matemden sonra yine bir rüzgar estirdi üstad, dilimde divan makamı, dimağımda aşk şarabı tadı bırakarak...
    1 ...
  28. 27.
  29. iskender pala' nın sürükleyici bir anlatıma sahip tarihi romanı. aslında pek taraflı durduğunu söyleyemem yazarın. şahsen bir okuyucu olarak birini iyi diğerini kötü olarak algılamadım. sonuç olarak tarihi roman sevmeyenlere de kendini sevdirebilecek, kesinlikle sıkmayan, sevgiyi arayan güzel kitaptır.
    4 ...
  30. 26.
  31. kitabın sonuna yakışacak ayeti başında veren kitap. "onlar birer ümmetti, gelip geçtiler. onların kazançları onlara, sizin kazancınız size. onların yaptıkları sizden sorulmaz." bakara-141
    1 ...
  32. 25.
  33. iskender pala üstadın imzasını koyduğu yalan söyleyen tarihi titreten eser.
    0 ...
  34. 24.
  35. kitabı okuyorum henüz. sayfa 85'de filanım. benim gibi sultan selim ve şah ismail hakkında pek fazla bilginiz yoksa eğer, şah ismail'in kötü bir insan olduğu kanaatine varıyorsunuz bu bölümde.
    konusu bana ilginç geldi ve araştırdım internette.

    araştırmaz olaydım abi. çok garip ya. bir taraf yavuz sultan selim'i övüyor, bir taraf şah ismail'i. her iki taraf içinde birisi iyi, birisi kötü. ya biz bu kadar aciz miyiz? neden bizlere gerçek olanlar anlatılamıyor? ya da anlatılıyorsa da hangisi doğru be kardeşim? neden her şey bu kadar karışık?

    herkes kendi kafasına göre bir şey yazıyor. bir taraf "şah ismail annesini öldürdü" diyor, bir taraf "hayır öldürmedi" diyor. bir taraf şah ismail'in sunnileri kızgın yağa attığından bahsediyor, diğer taraf "hayır öyle bir şey olmadı" diyor.

    söyleyin be kime inanayım ben?

    her şeyimiz karışık anasını satayım. ben türk müyüm? ispatlayın bana türk olduğumu! sunni olmak ne demek? alevi olmak ne demek? kimler sunni, kimler alevi? sunni olduğumu ispatlayın! olduysam ne oldum? ne kattı bana? madem allah, kitap, peygamber bir, o zaman neden farklı farklı görüşler var? bir taraf allah için savaşıyoruz diyor, e diğer tarafta allah için savaşıyoruz diyor. o zaman neden birbirinizle savaşıyorsunuz? bu kadar mı gerizekalıydınız siz!
    3 ...
  36. 23.
  37. Kamber'in sevgiyi anlattığı bölümleri ilgiyle okunası iskender pala eseri. ama insan içten içe diyor ne taçlı imiş arkadaş şah da sultan da ona aşık. *
    --spoiler--
    Ey sevgili ! hayalin gözümde ismin dilimde,sarayın kalbimde.. Peki ama nereye kayboldun ?! Gözlerim seni arıyor halbuki gözbebeğimdesin; kalbim seni özlüyor,halbuki bağrımın içindesin. Kaybolup gittin desem kalbim beni doğrulamıyor. Çünkü sen onun içinde bir sır gibi kaldın, hiçbir yere ayrılmadın. Yok, gitmedin hep yanımdasın desem gözüm beni yalanlayacak. Şimdi doğru ile yalan arasında şaşkın kalakaldım. Bir kelebek rüyası mıdır gördüğüm? Eğer öyle ise kelebek senden yana kanatlarını çırpıyor. O halde gönlümdeki yangına şahitlik ederek şu alevlerin içinde gülümseyen, şu gözyaşıma yansıyan hayalin ne vakit kelebeğe hakikat olacak? Ateş ile su arasında kalan hasretim ne vakit dinecek ? Neredesin, kiminlesin n'eylersin bilsem ! ..
    --spoiler--
    2 ...
  38. 22.
  39. iskender pala'nın harika anlatımı yine kitapta kendisini hissettiriyor, edebi açıdan oldukça kaliteli. eksikleri muhakkak vardır ama kesinlikle okumaya değer. ne kadar tarafsız kaldığını söylese de yavuz sultan selim'e daha yakın durmuş. tarihi gerçekler açısından da epey iyi, zaten kitabı yazarken sağlam tarihçilerden destek aldığını söylüyor. tarihi bir olayı, bir savaşı masal tadında anlatması başarılıydı. şah ve sultan kesinlikle kaliteli ve önemli bir roman.
    2 ...
  40. 21.
  41. iskender pala'nın okuduğum her kitabında asıl anlattığı konu sevgi, aşk vs idi. özellikle sevgi, şah ve sultan'daki gibi. ama bu kitaba gitmemiş bu tema. çok sıktı gerçekten.

    kamber karakterinden nefret ettim. bacaksız, yalaka ve afedersiniz ibne bir çocuk gibi geldi bana. yani "söyledi kamber, soyladı kamber" yazılarını gördükçe sinir oldum. çocuğu hadım etmelerinin de payı var bunda ama taçlıya olan aşkı, sevgisi nedense midemi bulandırdı.

    şah ismail, yavuz, taçlı meselelerine girmiyorum. belki duygusal bakıyorum, belki yavuzu çok seviyorum ama şah ismail ne kadar kitabın genelinde çok aşağılansa da yavuzun karşısında kitaptaki kadar cesur ve onun dengi olduğunu sanmıyorum.

    işte belki bunlardan, belki bir sürü başka sebepten ben pek sevmedim.

    iskender pala'nın aşk ve sevgi anlayışını gerçekten çok beğeniyorum, bunlar için birçok kitabı varken, romanı da böyle yazmasa daha güzel olurdu.

    şah ve sultan asla bir katre-i matem olamaz.
    4 ...
  42. 20.
  43. özellikle kanber'in ağzından sevginin ve türlerinin anlatıldığı bölümler muhteşemdir. insanın aşık olası gelir. iskender pala'nın romanda tarafsız kalmaya çalıştığı aşikardır fakat kime göre tarafsız?
    0 ...
  44. 19.
  45. Çok güzel bir kitaptı. Sürükleyicidir sıkmaz kendisini okutturur. herkesin okumasını tavsiye ederim.
    2 ...
  46. 18.
  47. beğendiğim ama birçok yönden eleştirdiğim kitap. iskender pala dili kullanma açısından yine döktürmüş. kurgusu çok savruk. ayrıca elif şafak'ın 'aşk' kitabındaki gibi araştırıp yazma yönünden muazzam derecede eksik. ama kitap okumaya değer mi? değer bence.
    0 ...
  48. 17.
  49. bitirdiğimde üç dört gün etkisinden kurtulamadığım; beni sürekli yavuz sultan selim'i,şah sultan'ı,taçlı sultan'ı araştırmaya iten kitap.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük