iskender pala' nın sürükleyici bir anlatıma sahip tarihi romanı. aslında pek taraflı durduğunu söyleyemem yazarın. şahsen bir okuyucu olarak birini iyi diğerini kötü olarak algılamadım. sonuç olarak tarihi roman sevmeyenlere de kendini sevdirebilecek, kesinlikle sıkmayan, sevgiyi arayan güzel kitaptır.
iskender pala'nın yavuz sultan selim ve şah ismail arasında geçen olayları edebi bir dille anlattığı tarihi romandır. tarih kitaplarının sıkıcığından dert yananlara tavsiye edilir.
yavuz sultan selimle sah ismail'in savas disinda da savastiklarini (siirleriyle, mektuplariyla) gosteren tarih icerikli bir iskender pala romanidir. almaya okumaya deger, degerli romanlardan biridir.
iskender pala'nın 1 ekimde çıkmış olan yeni romanı. katre-i matemin esrarengiz havasından sonra yine sarıp bırakmayack bir konu daha; şah ismail ve yavuz
Kamber'in sevgiyi anlattığı bölümleri ilgiyle okunası iskender pala eseri. ama insan içten içe diyor ne taçlı imiş arkadaş şah da sultan da ona aşık. *
--spoiler--
Ey sevgili ! hayalin gözümde ismin dilimde,sarayın kalbimde.. Peki ama nereye kayboldun ?! Gözlerim seni arıyor halbuki gözbebeğimdesin; kalbim seni özlüyor,halbuki bağrımın içindesin. Kaybolup gittin desem kalbim beni doğrulamıyor. Çünkü sen onun içinde bir sır gibi kaldın, hiçbir yere ayrılmadın. Yok, gitmedin hep yanımdasın desem gözüm beni yalanlayacak. Şimdi doğru ile yalan arasında şaşkın kalakaldım. Bir kelebek rüyası mıdır gördüğüm? Eğer öyle ise kelebek senden yana kanatlarını çırpıyor. O halde gönlümdeki yangına şahitlik ederek şu alevlerin içinde gülümseyen, şu gözyaşıma yansıyan hayalin ne vakit kelebeğe hakikat olacak? Ateş ile su arasında kalan hasretim ne vakit dinecek ? Neredesin, kiminlesin n'eylersin bilsem ! ..
--spoiler--
kitabın genelinde sevgi konusu işlenmekte (yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi) ama özellikle 43-44-45 nci sayfalarda yazılanlar altı çizilecek nitelikte.
"... acaba sevginin bir adı da kendine güvenmek miydi?... " ... "... ama kendine güven ile kendini beğenme arasındaki ince çizgiyi nasıl ayırt etmek gerekiyor?..."
"... sevginin bitebilen bir şey olduğunu yahut gittikçe kuvvet ve güç kazanabildiği gibi zamanla zayıflayıp etkisizleştiğini o vakit kabul ettim...." ... "belki de aşırı sevgi kıskançlığı, kıskançlık uzaklaşmayı, uzaklaşma da azalmayı tetikliyordu...." ... "insan sevgi ile yaşar, sevgisiz ölürdü. sevgi bir cennet, sevgisizlik de cehennem sayılırdı. sevgisiz yaşayanların ölülerden farkı kalmıyordu çünkü."
"... o gece sevginin karşılıklı oturup birbirinin yüzüne bakmak olmadığını, bilakis yanyana oturup aynı noktada ortak bir hedefe bakmak olduğunu anlamıştım." ... "insan sevgiye hükmeder; ama aşk insana hükmeder!"
6. bölüm alemşah
hıtayi işin düşer
gelip gidişin düşer
dişleme çiğ lokmayı
yerine dişin düşer hıtayi
bu bab, şah'ın annesini öldürttüğü beyanındadır.
bu bölüm bu şekilde başlıyor ve 54. sayfada sah ismail'in söylediği şu şiir verilmiş:
"hakikat ilminin sırrın, ne bilsin her taharetsiz
bu sırra ermedi münkir, anın katlin reva gördüm."*
bir yıldızla dipnot olarak iskender pala bu şiirin çevirisini yapmış. çevirisi şu:
*"ali'ye bağışlanan hakikat ilminin sırrını bir taharetsiz nereden bilecek ki!.. ali'ye eremeyip o sırrı inkar edenlerin öldürülmesini işte bu yüzden reva gördüm."
şiirde ali geçmemesine rağmen herhalde yazar okuyanlar kastedileni daha iyi anlasın diye ekleme yaparak açıklamış.
bu bölüm şah ismail'le ilgili birçok olumsuz şey içeriyor. ezanı değiştirmiş olması, kızılbaşlığa geçmeyenleri kaynayan yağa attırtması, hatta annesini bile kendisine karşı çıktı diye öldürtmesi.
şah ismail'in şu ana kadar neredeyse bir "cani"(!) olduğunu görmüş oluyoruz. bir kaç farklı kaynaktan daha okumak gerekliliği ortaya çıktı. gerçekten mi böyle birisi idi ya da yazar yanlı mı yazmakta?
4. bölüm şehzade ve 7. bölüm selim'de anlatılanlar ise daha sonra padişah olacak olan yavuz sultan selim'in ne kadar güçlü, dirayetli olduğunu anlatan ifadeler içeriyor. babasına nasıl karşı çıktığı, osmanlının içinde bulunduğu durumdan nasıl sıkıntı duyduğu, şah ismail'i nasıl küçümsediği anlatılıyor.
kısacası ilk 8 bölüm itibari ile şah ismail yerilirken, selim övülüyor.