kendisi lost ekibinden teklif almış olsa da tropik iklimde kutup ayısı rolü oynamak için biraz fazla kilolu olduğu tespit edilerek hüsrana uğramış ve memleketine geri dönmüştür.
genellikle kalitesiz sinema filmleri (kutsal damacana hariç) ve tv yapımlarında rol aldığo ve biraz da ukala olduğu için itici gelen adam. tamam ben de sevmem etmem fakat vodafone reklamları gerçekten iyi...
kim ne derse desin, kanımca en doğal komedyenleren biridir. doğallığı üzerine çok iyi yapıştırmayı başarmıştır. herkes herkese gülmesin arkadaş. herkesin zevki başkadır. hoda kendi kulvarında başarıyla ilerleyen komedyenlerden birisi. ayrıca varoştan geldiğini bize yaptığı roller sayesinde çok iyi aktarabiliyor. doğallığıda buradan geliyor zaten.
(bkz: türk malı)
izlemeyi tercih etmediğim bir komedyen de olsa, dünkü saba tümer'in konuğu olarak arz-ı endam ettiği programda samimi ve düzgün bir insan intibaı uyandırmış kimsedir. bir de sözlükleri ciddiye aldığını ve uludağ ve ekşideki yorumların moralini çok bozduğunu, hatta ağladığını, özellikle uludağ'da pek sevilmediğini söylemiştir. üzülmesin. uludağ'da çoğu kişi birbirini de sevmiyor zati.
Bence konu recep ivedik tiplemesinden daha iyi olup olmadığı değil hiç ara vermeden sürekli film çekmesidir. Git kardeşim dinlen, triplere gir ülke dışına çık, uzun süre film çekme. işe, derse gitmek için kullandığım yol üzerinde bulunan sinemanın önünden her geçişimde "acaba bugün hangi filminin afişi asılmıştır" diye düşünmeye başladım artık.
itici ve fazla komik olmayan insan. arkadaş grubu arasında biraz da fiziğinin desteğiyle ortama neşe katabilen bir insanın aynı şeyi ekranda da gerçekleştirmeye çalışmasına benziyor bütün yaptığı ama kimsenin gerçekte arkadaşı falan da olmadığı için pek de samimi gelemiyor ne yazık ki.
vodefone reklamları ile cem yılmaz'ın türk telekom reklamlarından çok daha iyisini yaptığıı düşündüm kendini geliştiren, insan gibi insan.
öyle starım tripleri yok, kendi gibi, sokaktaki ahmet abi gibi.
sözlük yazarlarının eleştirilerine rağmen, türkiye'de kendi piyasasını yapmış olan bir komedyendir. çoğu filmi tutar, küfürlü güldürüyü tasvip eder, uygular. aklımda ki en iyi oyunculuk performansı ekmek teknesinde ki bahtıhıyar roludür. kadir çöpdemir ile diyalogları kırmıştır zamanında. başka da bir numarası yoktur.
filmlerine hiç zaman gülemediğim, garip komedyencik. allah yüzüme gülmüş ve filmlerine gitmek için yaptığım 2 deneme hüsran ile sonuçlanmıştır. şimdilerde kutsal damacana 2 adlı filmi çekiyormuş. bir neydi ki ikiyi çekiyorsun derler adama.
komik felan olmayan insan. tiyatro kökenli olabilir ancak, ben ve hakkında 3-5 kelimde de olsa konuştuğum - fikirlerini aldığım pek çok arkadaşım bu adamı samimi bulmuyor. iticilik fırlıyor suratından.
kolpaçino, kadri'nin götürdüğü yere git, maskeli beşler *, maskeli beşler intikam peşinde, hababam sınıfıaskerde, hababam sınıfı merhaba gibi son derece vasat espiriler üzerine kurulu, komik olmaktan ziyade gerçek sinema izleyicisinde "bu ne len" hissi uyandıran filmlerde oynamış olması, bu filmler ve bu filmleri izleyip gülebilen insanlar tarafından seviliyor olması ne kendisini iyi bir sanatçı ne de tiyatrocu yapar.
80'lerin sonlarında haldun taner'in ankara halk tiyatrosu'nda başlayan oyunculuk hayatı, bugün son derece vasat senaryolar ve gudik komedi filmi türü işlerde devam etmektedir ve bir filmde oynayıp oynamayacağı sadece cebine girecek rakam ile alakalıdır.
gözümde bir tiyatro oyuncusu veya sanatçı'dan çok, peker açıkalın, mehmet ali erbil gibi saz arkadaşları ile birlikte vasat komedi filmlerinin aranan oyuncusundan başka bir değeri yoktur. yazık etmiştir tiyatro kariyerine. hoş gerçi sanatçılığının ayaklar altına alınmasına izin vermeyen, yıllarca ödün vermeden sadece işini yapan, seçici olan, oynadığı oyunları ve senaryoları kişisel değer yargılarının filtresinden geçirerek kararlar alan tiyatrocuların da cahil cühela kalabalık tarafından günümüzde gördüğü muamele ortada. tek suçlu kendisi değil yani.
kendisine yapılan oyunculuk tekliflerinde ne kadar vasat işlere bile sadece alacağı para için evet dediğini, böyle reklam olmaz olsun dedirten arçelik reklamlarındaki çelik'li senaryolarda geçen gerizekalı diyaloglar, şafak sezer'in çelik ile konuşurken kurduğu cümleler, uzun metrajlı flimlerindeki en iyimser ihtimalle 12-16 yaş aralığındaki gençleri güldürmeye yetecek kadar başarılı esprilere de bakılarak görülebilir.