mutlu tömbekçi isimli demagog ve sevilay yükselir isimli provakatör tarafından yerilmeye küçük düşürülmeye çalışılmış, tarihi bir gün diye parlatılmaya çalışılan türbanlı milletvekillerinin makyajlarına ve meclise gelişlerine karşılık güzel bir konuşmayla güne damgasını vurmuş chp milletvekilidir.
kendisinin an itibariyle takıp da yukarıdaki iki basiretsiz ve muhtemelen peşinden gelenlerin çıkartamayacağı kapak şudur: ülkede daha mühim özgürlük sorunları varken bakalım bundan sonra bu sorunlarla bu özgürlükçü başörtülü hanımlar ne kadar alakadar olacaklar? akp bundan sonra bu konuda parti olarak neler yapacak? istediğiniz kadar yayınlamayın, tartışma programlarında böyle onlarca insanı bas bas bağırtın, konuşma kişiden kişiye yayıldı, ortamlarda konuşuldu ve paylaşıldı. üstelik sevilay yükselir bir seviye daha yüksekten saçmalayarak kendisini rencide edecek çok çirkin bir iddiada bulundu, mide kaldıracak cinsten hem de. bundan sonra eminim daha dikkatli gözler kendisini takip edecektir, kanımca chp üzerinde kara propaganda yapanlara acı koymuştur.
yılmaz özdil ve emin çölajanı okuyarak entelektüel birikim sahibi olmuş ulusalcı seküler chp lilerimize yaptığı konuşma çok süper gelmiş. normal tabi, ufkunuz o kadar çünkü.
başörtülü vekillerden birinin tamı tamına aynı olmamakla beraber " hacca gittikten ve kapandıktan sonra kendimi temizlenmiş gibi gibi hissediyorum" sözlerini çarpıtarak ve içindeki fesatlığı dışa vurarak o sözleri " açılarak bir daha kirlenmiyeceğim" diye lanse etmiş ve bolca alkış almış kişi.
özgürlük denilince salt "türban" istismarını anlayanların bugünlerde fazlasıyla sinirli olduğu kişi. Peki Şafak Pavey'in laflarında kızacakları ne vardı? Bahsedilen vekillerin "vekillik" görevlerini tam anlamıyla yerine getirmemeleri mi sorun? Yoksa kadın hakları, çocuk hakları konusunda duyarsız oluşları mı? Daha önce de demiştim "kimliğe göre dinlemek" bu ülkenin geleneği haline getiriliyor. Ama şafak pavey olduğunu bilmeden dinleseler muhtemelen "helal olsun" diyecekler. "Kitlesel bir bunama" durumu var Türkiye'de, bu bunama da can dündar'ın "ergenekon" belgeselinde zikrettiği "unutma virüsü" kavramının ta kendisidir. Partiler üzerinden değil de umarım fikirler üzerinden tartışabileceğimiz günler gelir.
Gazeteci olduğu iddia edilen biri(!) şafak pavey'in ayaklarını kaybettiği durum için son derece belden aşağı ve alçakça bir üslup kullanarak bir şeyler yazdı. şimdi, bu mu karşı olmak? Platon'un zamanında siyasetçilerin felsefeci olması gerektiği hususundaki fikrine katılmamak elde değil. Ondan da vazgeçtim "insan" olmak kâfi...
dili terbiyeli ve saygılı, yani olması gerektiği gibi olan kadın milletvekili. her şeyi bi kenara bırakın. meclisteki birçok milletvekili hatta kimi bakan o kadar terbiyesiz bir üslupla konusuyorlar ki insan "beni bu adam mı temsil ediyor/yönetiyor?" demeden edemiyor.
ayrıca bu kadın kadar kadın haklarına dil döken bir allah'ın kulu daha var mı orada bi söyleyin? kadınlar öldürülüyor, çocuk gelinler var, bi tarafı yaparken diğer tarafı yıkıyorsunuz iki tarafı da koruyun diyor. mantıksız nesi var bunun? ama işine gelmediği için sırf inadından itiraz edenler konuşmasını bölüp meclisi tribüne çevirenler var.
dün ki konuşması kinayeli, aslında küfredecekmiş de zor tutuyormuş gibi bir havası vardı. aslında chp' den bunu beklememek te biraz haksızlık olurdu. nitekim bence içinde birikmiş şeyleri nazikçe kusmaya çalıştı bu hanımefendi.
halinden, tavrından ve konuşmalarından açıkça anlaşılıyor ki kendisini ve kendisine benzeyen birzamanlar ülkenin yargı, akademi, tsk gibi en önemli kurumlarını parsellemiş olan ancak ülkeye en ufak hayrı geçmeyen ve yerlerini kaybettikten sonra mağduru oynamaya başlayan elitist zümreyi ülkenin geri kalanından üstün görüyor. yahudilerin diğer insanların kendilerine hizmet etmek için dünyaya geldiği inanışından çok da farklı değil bu kadının mantalitesi. onlara göre türbanlı kadın ya hizmetçidir, ya işçidir, ya da çiftçidir. gelgör ki artık kimse şafak paveye ve onun elitist arkadaşlarına itibar etmiyor, saygı duymuyor hatta iplemiyor. o da ne yapsın atatürke sarılacak tabi. üstüne üstük engelini de siyasete alet etmekten çekinmiyor. parklarda öpüşen tayt giymiş türbanlı nın savunucusu olmak ak partinin türbanlı milletvekillerinin görevi değildir. nasıl ki ağzından allah lafzı düşmeyen her sakallı hakiki müslüman değilse her türban takan da iyi insan veya hakiki müslüman değildir. olaya öyle bakacaksak içki içip kızına tecavüz edenleri, kaşarlık yapanları da chp ye mi mal edeceğiz?
haklı veya haksız. eğer bugün çiçekli türbanıyla ve daracık pantolonuyla öpüşen kızlar diye itham edebiliyorsa sizi, ve bunu söylemekte çok haklı, suçlusu sizsiniz. sözlükte yazmaktan bıktım dışarıda söylemekten.
deve hörgüçleri. örtülü çıplaklar. sizi lanetlemekten kaçınmıyorum.
dinimi kirletiyorsunuz ve lekeliyorsunuz. sizin yüzünüzden iman edecek insanlar da soğuyor.
Basortusunun bir kadini otomatikmen ahlakli,dindar ilan etmeyecegini parklarda opusen basortululeri ornek gostererek hatirlattigi icin elestrilen kisidir. Yok kemalist refleksmis de, yok ataturk un arkasina saklanmakmis da... Tartisma ortaminda bir tanesi cikip da soylenilen argumanlara karsi bir arguman uretmemis, herkes agzina sakiz yaptigi bel alti laflari siralayip durmustur. Konusmasinda asiriya kacan, fazla "romantik" bolumler bence olsa da ana hatlariyla gayet de guzel dusunulmus argumanlardir.
kendisine VATAN gazetesinden Mutlu Tömbekçi isimli yazar çok güzel bir cevap yazısı yazmış. Konuşma metnine bakarsanız aslında Şafak Pavey saçmalamış diyor..
Konuşması Akp'lileri ciddi anlamda delirtmiş olmalı. Boyle zekice darbeler gerekiyor muhalefete, böyle darbeler ancak akp'lilerin emellerini elinde patlatır.
6 dakika 51 saniyelik konuşmasından saedce şu parkta türbanlılar öpüştü kısmını çıkartıp onla ilgili yorum yapan insanlar görüyorum. yaklaşık 7 dakikalık konuşmasında taş çatlasa 30 saniye'de anlattı bu öpüşme meselesini e geriye kalan 6 dakika 21 saniye'de ne konuştu diye anlamaya çalıştınız mı? yoksa buna kafanız basmıyor mu? iyi konuşmuştur metnin genelinde. haklıdır da.
evet üniversitenin kapısından sırf türbanlı diye içeri alınmayan öğrencileri kendi gözümle de gördüm. yanlıştı. fakat bunun üstünden siyaset yapmaya değer mi bilemiyorum. bu bir gerçek. fakat şu haberlere çıkmayan bir gerçekte var. küçük ve muhafazakar şekilde özgürlüğü kısıtlanmış bir kız gerçeği var. saat 10'dan sonra eve gelmenin adına orospuluk deniliyor. kız çocuğu o saatte eve gelmez. bunu ailesi de değil mahallesinde ki insanlar söylüyor. türban ne kadar yanlışsa bu da o kadar yanlıştır. elinizi vicdanınıza koyun bakalım bi. hak verecek misiniz sözlerime.
edit: madem her şey özgürlük. nedendir bu kısıtlamalar?
pişmiş kelle gibi konuşurken sırıtması garipti. ayrıca meclis kürsüsünden kapalılar da yiyişiyor mesajı verdi helal, biz onları melek sanıyorduk.
--spoiler--
varan 1: etek giymesine engel olan kişinin bir erkek olduğunu iddia ediyordu ama o kişinin kendi partisinden birisinin, yetmezmiş gibi emine ülker tarhan olduğu ortaya çıktı. gerekçe de o kadar iğrenç ki: pantolon serbest olursa, bu akpliler başörtüsüne de serbestlik isterler. sizin zihniyetinizi atlar tepsin.
varan 2: "başımı açıp kirlenmeyeceğim" dediğini iddia ettiği sevde bayazıt'ın konuşmasında böyle bir cümle kurmadığı gibi böyle bir anlam çıkarılması mümkün olmayan bir tek iması dahi olmadığı da ortaya çıktı. her oltaya gelen sazanlar, bakalım buna ne diyecekler? buyurunuz o video: http://video.rotahaber.com/detay.asp?kat=11821
varan 3: daracık pantolonu, çiçekli türbanıyla çamlıca'nın kuytularında sevgilisiyle öpüşen kızların özgürlüğü meselesi için nasıl rezil bir tuh halinde olduğunu zaten gösteriyor. zamanında binali yıldırım'ın sırf ironi için söylediği ''Boğaziçi'nde kızlarla erkekler çimlerde yan yana oturuyordu, o yüzden iTÜ'yü tercih ettim...'' sözleri yüzünden kendisini yerden yere vuranlar bu kadının da mensubu olduğu parti değil miydi? binali yıldırım bunu söyleyince zorunuza gidiyor da şafak pavey böylesine saçmalayınca niye hoşunuza gidiyor? hoşunuzla zorunuz bile şaşırmış anasını satıyım.
--spoiler--
bu kadın protez bacağıyla etek giymek zorunda bırakıldı.
ama ettiği isyana destek veren, ortalığı özgürlük nidalarıyla dolduranlar onun yanında olmadılar. hatta insanların dekoltesiyle, nasıl doğuracaklarıyla, cinsiyetleriyle uğraşmaya devam ettiler.
dün ki konuşmasında herdaim çok güçlü ve yürekli bulduğum şafak pavey, tek tek, gerizekalılara anlatır gibi gerekli mesajları tüm meclise verdi.
umarım başörtülü vekiller bundan sonra başka insanların mağduriyetlerinin de bekçisi olurlar.
yok şakirtlere ayar verdi, yok akp'ye tarihi kapak yaptı diye politik orgazm geçirenlerden bir cacık olmayacağını bizlere göstermiş olan milletvekilidir.
varan 1: etek giymesine engel olan kişinin bir erkek olduğunu iddia ediyordu ama o kişinin kendi partisinden birisinin, yetmezmiş gibi emine ülker tarhan olduğu ortaya çıktı. gerekçe de o kadar iğrenç ki: pantolon serbest olursa, bu akpliler başörtüsüne de serbestlik isterler. sizin zihniyetinizi atlar tepsin.
varan 2: "başımı açıp kirlenmeyeceğim" dediğini iddia ettiği sevde bayazıt'ın konuşmasında böyle bir cümle kurmadığı gibi böyle bir anlam çıkarılması mümkün olmayan bir tek iması dahi olmadığı da ortaya çıktı. her oltaya gelen sazanlar, bakalım buna ne diyecekler? buyurunuz o video: http://video.rotahaber.com/detay.asp?kat=11821
varan 3: daracık pantolonu, çiçekli türbanıyla çamlıca'nın kuytularında sevgilisiyle öpüşen kızların özgürlüğü meselesi için nasıl rezil bir ruh halinde olduğunu zaten gösteriyor. zamanında binali yıldırım'ın sırf ironi için söylediği ''Boğaziçi'nde kızlarla erkekler çimlerde yan yana oturuyordu, o yüzden iTÜ'yü tercih ettim...'' sözleri yüzünden kendisini yerden yere vuranlar bu kadının da mensubu olduğu parti değil miydi? binali yıldırım bunu söyleyince zorunuza gidiyor da şafak pavey böylesine saçmalayınca niye hoşunuza gidiyor? hoşunuzla zorunuz bile şaşırmış anasını satıyım.
varan 4: kendisi türban demese ölecek hastalığına yakalanmış galiba. türban dediğiniz şey, erkeklerin kullandığı örtüdür. hani şu hindu erkeklerin kafalarına sardıkları bez var ya, ha işte türban onun adıdır. kadınlar türban kullanmaz, kadınların kullandığı şeye türban denmez. kadınların kullandığı şeyin adı başörtüsüdür.
varan 5: turist olarak bile gitmediğiniz afganistan'da yemen'de bilmem nerelerde yıllarca türban takmak zorunda kalan birisi olarak" dediği cümle ise daha beter. cümleyi neresinden tutsan elinde kalıyor. türkiye'yi afganistan'la ya da yemen'le bir tutması mı dersiniz, o ülkelerdeki rejim üzerinden türkiye'yi eleştirmesi mi dersiniz, voleyi çakayım derken topu ıskalaması mı dersiniz, ne derseniz deyin artık. bu kadar uç örnekler yerine, demesini isterdim ki, bazı ülkelerde başörtüsü sorun olmazken bizim ülkemizde çözülmesi neden bu kadar uzun sürdü? ama yok, illa nalına da mıhına da vuracak ya, diğer türlüsü kendisini kesmez.
ben bu hanımı gayet mantıklı birisi sanırdım, öyle bir izlenim bırakmıştı bende. chp'nin içine girdiği değişim sürecinde çok kilit bir rol oynayacağını düşünmüştüm. aslında tahminim doğru çıkmış, birileri değişti ama değişen chp değil, şafak pavey olmuş. o bildiğimiz standart, klişe chp zihniyetine kendisi de kapılmış.