Selahattin demirtaş'la beraber iyi salladık diyen y-chp'li bir liboş. Bana göre güzeldir değildir ve antipatiktir..
17 yaşındaki ingiliz sevgilisi terk etti diye trenin altına atlamıştır. Ondan sonra da kolunu ve bacağını kaybetmiştir. Kafadan kontak biri olduğu kesindir. Hastane masraflarını da rte ödemiştir...
Tanrım, artık kurtar chp'yi şu y-chp'li liboşlardan..
eğitimi, bildiği diller, uluslararası sivil toplum kuruluşlarında aldığı görevler, milletvekilliği yayımladığı bilimsel makaleler, kitaplara vs her yerden ulaşabilirsiniz.
siyasi görüşü, fikirleri, azınlıklara verdiği değerler, bulunduğu parti ve parti içinde dahi yaptığı muhalefeti vs. bunları da gündemden takip edebilmişsinizdir belki. mevzu o da değil.
hitabeti, güzel ve etkili konuşması, güzel yüzü, gülüşü o da yakınındakileri ilgilendirir.
o da benlik değil şu anda.
ulan her şeyi geçtim de hayatın karşısına çıkarttığı tüm zorluklara rağmen yılmamış, türkiye de kadın olmak yeterince zorken birde bazı sıkıntıları olan bir kadın olmak daha da zordur. bir de fikirleriniz bu çağın ötesinde ise korkunçtur. bütün bunlara rağmen türkiye de zirveye tırmanmış, bütün zorlukları aşmış, uluslararası alanda tanınmış yetmemiş insanlara yardıma koşmuş bir kadın şafak pavey.
ya ben erkeğim, vize öncesi grip olsam ulan ya nasıl geçecek vizeler. iyi dönem uzamasa bari yaa siktir et napalım finalde bakarız filan yapıyordum. böyle sikik bir zorlukta yılarken onun yılmaması insana azmin önemini anlatan bir özellik.
çok güzelsiniz hanımefendi. hem güzel hem zeki hem insansınız.
siyasi görüşü hakkında ise şu an konuşmak istemiyorum, keşke malum çevrelere bu kadar yakın olmasaydı.
"çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, çamlıca parkının kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü mustafa kemal'e borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum." cümlesiyle taşı gediğine koymuş milletvekili.
bazı arkadaşların da zoruna gitmiş. "olur mu la öyle şey" demişler. üzülmüşler, kınamışlar, saçma bulmuşlar. ne var ki çiçekli başörtüsüyle bu haltları yiyen birisi olduğu fikri kimseye garip gelmemiştir. çünkü biliyoruz ki böyle insanlar var. başörtüsünü her kadın şavak pavey'in de dediği gibi isteyerek takmıyor. demek ki neymiş? ahlak başörtüsüyle ölçülmüyormuş. o zaman başbakan her gittiği yerde sürekli "benim başörtülü bacım" demeyecek. diğerleri bacın değil mi? ya da çiçekli başörtüsüyle parkta yiyişen hanımefendi de bacın mı? bu durumda parkta yiyişmeyen açık kadın bacın değil? öyle mi? senin mantığına fabrika kurayım akepe. sizi hala iktidarda tutan zeka seviyesine de turp sıkayım.
bu ülkede herkes eşit haklara sahip engelli diye dayak atma ve kavga çıkarma hakkını nerden buluyor?
engelli diye dayak mı yiyelim yani? millet neyin kafasını yaşıyor ya insan gerçekten hayret ediyor.
Bir insanın samimiyetsiz olduğu; beden diline, ses tonuna, hitap şekline ve davranışlarına öyle bir yansıyor ki... işte bu kadın onlardan biri.
Ne kadar ben samimiyim diye rol yapsa da o içinde ki yapmacılık açığa çıkıyor... zaten o rolüne bürünmek istediği yapmacılıktan dolayı millet anlıyor böyle samimiyetsizleri.
CHP Milletvekili Şafak Pavey' in 17 Yaşında Bir ingiliz'e Kaçtığını, Adam Terk Edince Kendini Trenin Altına Atıp Bir Bacağını Kaybettiğini Ve ERDOĞAN' ın Hastanede Ziyaretine Gidip Bütün Hastane Masraflarını Karşıladığını Biliyor Musunuz?
tatlı nigar filminde ahmet karakteri vardı. ahmet silahla adam öldüren ve hapse giren biri karakterdi. filmde kavgayı ayırdı ve adama :
' silah senin en büyük düşmanındır. silahını git çöpe at. ' dedi.
yani bir insanın hata yapması, o hatadan dönmeyeceği anlamına gelmez. yapılan hatalardan ders çıkarılmalı ve yapılan hatalar pişkince savunulmamalı. o yüzden şafak hanım , bu konuda öncü olmalı. fikri alınmalı. aktroller bunu idrak edemez, o ayrı.
16 yaşında evlendiği ingiliz terk ederken kendini trenin altına atıp bacağını kaybeden milletvekilidir. halen o ingilizin soyadını kullanmaktadır. yasa ile ilgili konuşacak en son kişidir.