Okuyacak olanlara not: Bu bir mizah yazısıdır.
04.11.2015 günü saat 18.41 ile 18.43 arasında, Cumhurbaşkanı ile akp genel başkanı ve büyük olasılıkla hükümeti kurma görevi alacak olan Ahmet Davutoğlu'nun telefon görüşmesi:
A.D: -Hayırlı akşamlar sayın cumhurbaşkanım.
Cumhurbaşkanı: - Hocam lütfen, bu kadar resmiyete gerek yok.. Dünden beri "chp'nin başına Muharrem gelsin, Şafak konsun." muhabbetleri arttı, farkındaysan?...
A.D: - Evet.
Cumhurbaşkanı: - Ahmet Hocam, sakın haa... Sakınnn... O adamcağızdan başka kim gelse, daha iyi muhalefet yapar...
A.D: - Haklısınız. Zaten, dün beni tebrik için aradığında, "Partinizde, genel başkanlığınıza ilişkin sorun çıkaran olursa, sonuna kadar sizi destekleyeceğim." diye kendisine teminat verdim.
Cumhurbaşkanı: - Hah Hocam, isabet buyurmuşsunuz. Bir daha ilk karşılaşmanızda, -Cumhurbaşkanı da arkanızda, deyin. Bundan iyisi, Şam'da kayısı... Aman hocam, dikkat.. Kaçırmayın Dersim yiğidini. Hah, hah(Gülme sesleri.).. Hayırlı akşamlar, Ahmet Hocam
A.D: - Haklısınız.. Dersim yiğidi, dediniz de.. Tebrik telefonunda -Kemal Bey diye hitap ettiğimde, "Bana Dersimli Kemal derseniz, sevinirim..." demez mi?. Hayırlı akşamlar, sayın cumhurbaşkanım.
Cumhurbaşkanı: Ahh, garibim. Çok mu yüklendik biz buna, Hocam? Acıdım vallahi...
A.D: Sormayın, ben de şaşırdım.
Cumhurbaşkanı: Hayırlı akşamlar.
A.D: Hürmetler. Hayırlı akşamlar...
Son not: Bu bir mizah yazısıdır.