askerlerin kalan gunlerini belirtmek icin, kalan gun sayisinin onune getirdikleri kelime. sadece askerler degil ayni zamanda gurbette yasayan insanlarda kullanir.
Sarhoştu şair, tramvaya binmişti.
Bahçeler arkasından söküyordu şafak.
Neşeli pansiyonlar huzurla uyuyordu.
Geçen evler de sarhoştu, ne olacak!
Ne varsa ortalıkta, onarılmazdı.
Kimseler bilmiyordu ama yıkılacaktı dünya
(bir tek çocuk biliyordu bunu, söylemiyordu),
yıkılacaktı dünya sekize çeyrek kala.
Son düşünceler! Son telgraflar!
Zamirleri ustalıkla kullanan José,
erkeklere bayılan Helena,
iflas bayrağını çeken Sebastiao,
ağzını bile açmayan Artur,
çekip gideceklerdi sonsuzluğa.
Şair körkütük sarhoş gerçi
ama bir çığlık duyuyor şafakta:
Dansa var mısınız hadi
tramvayla ağaçlar arasında?
Tramvayla ağaçlar arasında
dansedin kardeşlerim!
Müzik olmasa da ne çıkar
dansedin kardeşlerim!
Sanki kendi kendilerine
sıra sıra doğuyor çocuklar.
Dünyanın en güzel şeyidir aşk
(aşk ve aşkın sonuçları).
Dansedin kardeşlerim, dansedin!
Ölüm arkadan gelsin!
bim'lerde satılan toz ve küp şeker markası. küp olan versiyonu için konuşursak beni hayalkırıklığına uğratmıştır. hem ucuz hem kaliteli sloganını yanlışlayan bir ürün, bunu yerine balküpü tercih edilmelidir. buradan bim'e sesleniyorum, balküpü sizin için fason üretsin.
şafak bir oğlan çocuğu değildir nice vakit ümidime koyduğum addır. bitecek gündür. sabrımın gülüdür. kendimden düştüğümde kanadığım aşkımdır şafak. şafak bitsin diye değil ağarsın diye beklediğim, beslediğimdir, çiçektir şafak, beyaz zakkumdur. gönül terasıma ektim seni, sayılı gün bitecek sen bana döneceksin.
askerlerin konuştuğuna inandığı gün sayısı. bugünlerde 317. kısa dönemler için conimoni, comolokko gibi ural-altay dil ailesinden olmadığı kesin, anlaşılmaz kelimeler kullanıyor.