her hafta 3 adet özlü söz yazardı. benim aklımda kalanlar. "dahilikle delilik arasında ince bir çizgi vardır" klişesine yaptığı gönderme olan;
*yara bandıyla koşu bandı arasında 110 kiloluk bir fark vardır.
*krater ile kraker arasında 5000 derecelik bir fark vardır.
veeee favorim olan
*"berbat sesle ağıt yakılan bir ortamda cenaze olmak en güzelidir"
bu da tüketici sorunları köşesinden rumuz: kola ıssırılarak yapılan saatin dijitali olmaz :sayın şaduman ağabey, ben azami ücretle maaş alan biriyim. maaşım 7 trilyon lira. acaba kazıklanıyor muyum diye şüphe içindeyim ağabeyciğim... devlet, asgari ücreti açıklıyor da azami ücreti niçin açıklamıyor?...
şaduman ağabeyin kısa yanıtı : sayın okurum, bundan otuz yıl kadar önce çevrilen tarkan viking kanı isimli filmde; vikingler, bodrum kalesinde yaşıyorlardı... (kralları da bilal inciydi üstelik...düşünebiliyor musunuz viking kralı, bilal inci?... haa haa haa!...) ulan tarih boyunca vikinglerin bodrumda olma olasılığı, new york metrosuyla uludağ teleferiğinin çarpışarak kaza yapma olasılığı kadardı... (yani % 5 filan civarı...) yaaa yaaa..
mizah dergilerini gözü yaşli okuyan sözlük kişisi: sevgili şaduman abi uzun zamandir sözlüğe girmemiştim bugün biraktim her işimi, dersime gitmedim oturdum bilgisayarin başina -evet başina- hadi bakalim dedim neler olup bitmiş ben yokken dedim sonra baktm ki i nin noktasizi olan harfim çalişmiyor.neyse dedim yine de geldim neden sonra birden aklima sen düştün abicim. sen yoksun ya güneş artik eskisi gibi parlamiyor, herşeyim kötüye gidiyor, hayat neşe vermiyor abicim. nerelerdesin sen dön artik aramiza dedim... sence iyi demiş miyim??