ışığın savaşçısının el kitabı

entry12 galeri0
    1.
  1. paulo coelhonun öndeyiş ve sondeyiş kısımlarının dışında,1993-1996 yılları arasında brezilya ve başka ülkelerdeki çeşitli gazetelerde köşeyazısı olarak yayınlanan metinlerinden oluşmuş kitabı.can yayınları ilknur özdemir'in çevirisiyle ülkemizde yayınlamıştır.çok bunaldığınız anlarda açıp bir iki sayfasını okuyarak biraz huzur bulabilirsiniz.
    3 ...
  2. 2.
  3. harika ötesi bir kitaptır.insanın umutsuzluğa düştüğünde veya çok sevindiğinde dikkat etmesi gereken herşey vardır,başınız sıkıştıkça okuyabilirsiniz,ders alınasıdır.
    2 ...
  4. 3.
  5. --spoiler--
    bir savaşçı başkalarına güvenir, çünkü her şeyden önce kendine güvenir.
    --spoiler--
    4 ...
  6. 4.
  7. ışığın savaşçıları için evrensel bir destan, kutsal kitap.

    -savaşa girmekten korktuğu olmuştur,
    -yalan söylemiştir yahut ihanet etmiş olabilir,
    -kendisine ait olmayan topraklara girmiş olabilir,
    -çok önemsiz nedenler yüzünden acı çekmiş olabilir,
    -hiç değilse bir kez, ışığın savaşçısı olmadığını sanmış olabilir,
    -manevi görevlerinde kusur işlemiş olabilir,
    -"hayır" demek isterken, "evet" demiş olabilir,
    -sevdiği birini kırdığı olmuştur.

    işte bu yüzden ışığın savaşçısıdır o, bütün bunları yaşadığı ama yine de 'daha iyi biri olacağına ilişkin umud'unu yitirmediği için.

    --spoiler--
    savaşçı, kılıç tutan elini yakalamak için bir melekle bir şeytanın yarıştığını bilir.

    şeytan der ki: "güçten düşeceksin. Bunun ne zaman olacağını bilemeyeceksin. korkuyorsun."
    melek de, "güçten düşeceksin. Bunun ne zaman olacağını bilemeyeceksin. korkuyorsun." der.

    savaşçı şaşırmıştır. melek de şeytan da aynı şeyi söylemişlerdir.

    Sonra şeytan devam eder: "sana yardım edeyim". melek de şöyle der: "sana yardım edeyim."

    işte o anda, savaşçı aradaki farkı anlar. sözcükler aynı olabilir, ama kendisine yardım öneren bir iki kişi birbirinden tümüyle farklıdır.

    ve savaşçı meleğin elini seçer.
    --spoiler--

    torpil için amcam, ail .. bi dakka bu kitapta yok sanırım.
    *
    1 ...
  8. 5.
  9. ışığın savaşçısı, bazı anların yinelendiğini bilir.

    Aynı sorunların, aynı durumların durmadan karşısına çıktığını görür, bu durumların yinelendiğini görünce karamsarlığa kapılır, hayatta başarılı olamadığını düşünür.

    "Bütün bunları daha önce de yaşadım," der yüreğine.

    "Evet, sen bunları daha önce de yaşadın," der yüreği ona. "Ama daha ötesine geçmedin."

    O zaman savaşçı, bu yinelenen deneyimlerin bir tek amacı olduğunu anlar: öğrenmek istemediği şeyi kendisine öğretmek.
    1 ...
  10. 6.
  11. paulo coelho'nun okuduğum en keyifli kitaplardan biridir.ışığın savaşçısı, kendi kusurlarının farkındadır, ama erdemlerini de bilir. bu tarz öğreti kitaplarından haz etmesem de bu kitapta yalın bir dille herkesin kendi içindeki ışığı keşfetmesinin anlatılışına bayıldım.
    1 ...
  12. 7.
  13. Paulo Coelho'yu ilk 60 sayfa müslüman zannettiğim kitaptır. Sonra anladım ki tüm dinlerin amacı aynı; hoşgörü. Okunulası, rahatlanılası eşsiz kitap.
    2 ...
  14. 8.
  15. diğer kitaplarında çoğu şey tekrar olan, belli şeyler çevresinde dönen ama yine de kendisini okutan yazarın, kendi içinde de arada bir sıkabilen kitabı.
    1 ...
  16. 9.
  17. Işığın savaşçısının savaşa girmekten korktuğu olmuştur.
    Işığın savaşçısının, herhangi bir zaman, yalan söylediği ya da birisine ihanet ettiği olmuştur.
    Işığın savaşçısının kendisine ait olmayan topraklara girdiği olmuştur.
    Işığın savaşçısının, çok önemsiz nedenler yüzünden acı çektiği olmuştur.
    Işığın savaşçısının, hiç değilse bir kez, ışığın savaşçısı olmadığım sandığı olmuştur.
    Işığın savaşçısının manevi görevlerinde kusur işlediği olmuştur.
    Işığın savaşçısının 'hayır' demek isterken 'evet' dediği olmuştur.
    Işığın savaşçısının sevdiği birini kırdığı olmuştur.
    işte bu yüzden ışığın savaşçısıdır o, bütün bunları yaşadığı ama yine de daha iyi biri olacağına ilişkin umudunu yitirmediği için.
    1 ...
  18. 10.
  19. paulo coelho'nun felsefi eseri.

    --spoiler--
    hikaye başındaki deniz ve çocuk bölümünün sondaki yansımasına dikkat edilmelidir.
    --spoiler--
    1 ...
  20. 11.
  21. --spoiler--
    Işığın savaşçısı, bazı anların yinelendiğini bilir.
    Aynı sorunların, aynı durumların durmadan karşısına çıktığını görür; bu durumların yinelendiğini görünce karamsarlığa kapılır, hayatta başarılı olamadığını düşünür.
    ‘Bütün bunları daha önce de yaşadım,’ der yüreğine.
    ‘Evet, sen bunları daha önce de yaşadın,’der yüreği ona. ‘Ama daha ötesine geçmedin.’
    O zaman savaşçı, bu yinelenen deneyimlerin bir tek amacı olduğunu anlar: Öğrenmek istemediği şeyi kendisine öğretmek.
    --spoiler--

    --spoiler--
    Işığın savaşçısının ne yapacağı önceden belli olmaz.
    işe giderken yolda dans edebilir, hiç tanımadığı birinin gözlerine bakıp ilk görüşte aşktan söz edebilir ya da saçma sapan bir düşünceyi savunabilir. Işığın savaşçılarının böyle davrandığı günler olabilir.
    Eskiden tattığı kederleri için üzülmekten ya da yeni keşfettiği bir şeye sevinmekten çekinmez. Sırasının geldiğini hissederse elindeki her şeyi bir yana bırakıp uzun zamandır hayalini kurduğu bir serüvene atılabilir. Artık devam edemeyeceğini anlarsa dövüşmekten vazgeçer ama budalalık yaptım diye kendini asla suçlamaz.
    Bir savaşçı, başkalarının kendisine biçtiği rolü oynamaya çalışarak zaman yitirmez.
    --spoiler--

    --spoiler--
    Işığın savaşçısı hayata sevecenlikle ve karalılıkla bakar.
    Çözümünü günün birinde bulacağı bir muammanın karşısında durur. Sık sık kendine şöyle der: ‘Bu hayat, çılgın bir şey.’
    Haklıdır. Gündelik yaşamın mucizesine teslim olurken hareketlerinin doğuracağı sonuçları önceden görmenin her zaman mümkün olmadığını fark eder. Bazen ne yaptığını bilmeden hareket eder, birini kurtardığını bilmeden kurtarır onu, neden üzgün olduğunu bilmeden acı çeker.
    Evet, hayat çılgıncadır. Ama savaşçının bilgeliği, kendi çılgınlığını bilgece seçmesinde yatar.
    --spoiler--

    --spoiler--
    Işığın savaşçısının kendine ait zamana ihtiyacı vardır. Bu zamanı dinlenmek, derin düşünmek ve Dünyanın Ruhu ile bağlantı kurmak için kullanır. Bir savaşın ortasındayken bile düşünecek zaman bulur.
    Zaman zaman oturur savaşçı, gevşer, çevresinde olup bitenin olmasına izin verir. Bir gözlemciymiş gibi dünyaya bakar, ona bir şeyler katmaya ya da ondan bir şeyler almaya kalkışmaz, hiç karşı koymadan kendini hayatın akışına bırakır.
    Daha önce karmaşık görünmüş olan her şey yavaş yavaş basitleşmeye başlar. Ve savaşçı mutlu olur.
    --spoiler--
    1 ...
  22. 12.
  23. sedat peker'in onuncu videosunda Arka Plana Yerleştirilerek birilerine mesaj verilen Kitap.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük