ışığı arayan anarşist ressam camille pissarro

entry1 galeri37
    1.
  1. izlenimciliğin büyük ustalarından ressam Camille Pissarro, aynı zamanda bir anarşistti.
    Pissarro, siyasi görüşünü resmine açık bir şekilde yansıtmasa da; paul signac'ın anlattığı anarşist ressam'ın tüm özelliklerine sahipti.

    --spoiler--
    anarşist ressam anarşist resimler sergilemek isteyen biri değil, paraya önem vermeyen, ödül arzusu duymadan, olanca bireyselliği ve kişisel çabasıyla burjuvaziye, resmi görüş ve göreneklere karşı mücadele eden biridir.
    --spoiler--
    *

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269713/+
    Camille Pissarro, Montmartre Bulvarı (kesit)

    Özellikle manzara resimleriyle tanınan ve izlenimciliğin (empresyonizm) kurucularından sayılan ressam Camille Pissarro resimlerinde anarşist kimliğini vurgulamasa da; Pissarro'nun, anarşist kimliğini ve toplumsal yaşama bakışını açıkça yansıttığı bir resim serisi, "Toplumsal Utançlar", 121 yıl sonra ilk defa 2011 yazında Massachusetts'teki Clark Üniversitesi'nde sergilenerek, kamuoyuna sunuldu.
    Ardından San Francisco'daki Legion of Honor Müzesi, eserlere ev sahipliği yaptı. Şimdiye dek, Toplumsal Utançlar da dahil olmak üzere sergide yer verilen eserlerin büyük kısmı, yalnızca Pissarro ailesi içinde kalmış, kamuoyunca tanınmamıştı.

    pisarro'nun sanat anlayışı ile ilgili şu sözleri; onun derinliğini açığa vurmaktadır:

    --spoiler--
    beni düşündüren en önemli şey şudur: iyi bir yolda mıyım, çalışmalarımda gelişme var mı, sanat hataları yapıyor muyum? çünkü maddeyle ilgili sorunlar gerçekten en son planda yer alır. bunlar her zaman için düzeltilebilir değil mi? oysa sanat, derinleştirilmesi çok ince ve korkunç bir şey...
    --spoiler--

    sanatsal yaratımın ortaya çıkışı dahası sanat eserinin varoluşu ile ilgili söyledikleri pissarro'nun sanatçı ruhunun yaratıcı özünü ve coşkusunu duyumsatmaktadır:

    --spoiler--
    bir tablonun yapımı nerede başlar nerede biter? insanın içinde aşırı duygular kaynaşmaya başlayınca, bu duygular patlayınca ve bütün düşünce yanardağdan çıkan lavlar gibi çıkıp taşınca birdenbire yaratılan yapıtın çok kesin olsa bile büyük ve insanüstü bir patlayışı değil midir bu? usun bilinçli hesapların bu patlayıştan öncesiyle bir ilgisi yoktur, ama insanın içinde yapıtın ne zaman başladığını kim bilebilir? bu yapıt belki de bilinçsizliğin doğurduğu bir şeydir.

    --spoiler--

    aslında pissarro'nun baskın burjuva düzenine,önyargılarına, çarpık koşullandırmalarına karşı anarşist kimliği çocukluğundan itibaren şekillenmeye başlamıştı.
    Pissarro, 1830'da Karayipler'deki (o dönemde Danimarka'nın sömürgesi olan) St. Thomas adasında doğdu. Babası Portekiz asıllı yahudi bir tüccardı. Daha çocukluğunda, döneminin önyargılarını aşmak için koşullar iyi gelişti. Adadaki beyazların çocuklarının aksine, aile Camille ve kardeşlerini Afro-Karayipli çocukların gittiği karma okula gönderdi. Siyahlarla birlikte büyüyen Pissarro, bu dönemde ırkçı eğilimlerden tümüyle uzak bir kişilik yapısına sahip oldu. Erken yaşlarda çizdiği resimler, siyahları ele alırken dahi dönemin sömürgeci eğilimlerini yansıtmıyor, siyah figürleri "renkli ve eğlenceli" konu mankenleri olarak değil, tıpkı beyaz figürler gibi eşit insanlar olarak ele alıyordu.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269706/+
    Deniz kenarında sohbet eden iki kadın, Saint Thomas, 1856

    Kadın düşmanlığı da uzaktı Pissarro'nun aklından. Aksine, kadınları, genellikle de emekçiler olarak, sık sık resimlemişti. Zaten kendisi de eş olarak, annesinin hizmetçisi olan Julie'yi seçmişti.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269708/+
    Küçük taşra hizmetçisi, 1882

    Babasının beklentisinin aksine baba mesleğinden uzaklaşmış, kendini resme vermişti gençliğinde. 25 yaşındayken Paris'te resim eğitimi almaya başladı. Ancak akademik eğitimden pek zevk almadı - akademik resim geleneğine olan eleştirel bakışı, hayatını ve sanatını derinden etkileyecekti. 1857'de, ileride kendisi gibi büyük ün kazanacak olan genç dostları Monet, Renoir ve Cezanne ile tanıştı.

    1870'te Fransa-Prusya savaşı patlak verince, ingiltere'ye kaçtı. Bu nedenle, Paris Komünü'nde bilfiil yer alma şansını yitirdi. Oysa kendisine örnek aldığı büyük ustalardan Gustav Courbet, komünarlar tarafından Kültür Bakanlığı'na getirilecek, dönemin ilerici ressamlarıyla devrimci siyasetin ilişkisi açısından çok verimli bir dönem olacaktı.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269709/+
    Elma Hasadı, 1888

    Komün'de yer alamadı Pissarro belki, ama hayatını siyasi mücadeleyle tamamen buluşturdu. Fransa'da geride bıraktığı 1500 resimden sadece 40 tanesini sağlam buldu döndüğünde - gerisini Prusya askerleri, postalları çamur olmasın diye evin önüne sermişler veya benzer şekilde çarçur etmişlerdi. Tüm çalışkanlığıyla tekrar üretime başladı. Monarşiye karşı Cumhuriyet yanlısıydı ama, görüşleri daha da radikaldi. Kropotkin,Proudhon ve Jean Grave'ın eserlerinden etkileniyor, anarşist fikirleri benimsiyordu.

    Kısa sürede anarşizmin bir militanı haline gelecek, harekete sürekli destek verecekti, ama resimlerinde siyaseti asla açık bir biçimde yansıtmıyordu. 1874'te, bir kısmını eskiden beri tanıdığı dostlarıyla birlikte resmi Salon sergisinde eserleri reddedilince, "Empresyonist" sergisini açtılar. Aslında serginin adı "empresyonist" değildi - sergiyi hiç beğenmeyen basının ve eleştirmenlerin yakıştırmasıydı bu. Akademik öğretinin aksine, ışığın nesneler üzerindeki etkisini yakalamak üzere açık havada ve hızla yaptıkları resimleri dalga konusu olmuş, "bunlar resim değil, izlenim" denilerek aşağılanmıştı. Sergiyle ilgili Le Figaro'da çıkan yazıda "Resim olduğunu söyledikleri şeylerden oluşan bir sergi açtılar''; 5 veya 6 çılgın adam, biri de kadın, orada buluştular. Bu sözde sanatçılar tuvallerini, boya ve fırçalarını alıp rastgele oraya buraya savurmuşlar ve altına imza atmışlar" deniliyordu. Ancak "izlenimciler" yılmayacak, kendilerini aşağılamak için uydurulan bu tanımlamayı sonradan benimseyecek ve yirmi yıl içerisinde Avrupa'nın en ünlü ressamları haline geleceklerdi.

    Siyaseti açıktan yansıtmıyordu eserleri, ama doğru bakan gözün, Pissarro'nun imalarını anlaması zor değildi. Bazen bu imalar, olabildiğince belirgin hale geliyor, alışılmış "kırda vakur zenginler" kompozisyonundaki iki fakir çocuk, zenginlere bakışlarıyla izleyiciye o güne dek gördüğü benzer resimlerin tümünü sorgulatabiliyordu.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269711/+
    La Roche-Guyon'da Eşeğe Binenler

    Pissarro'nun ünlü izlenimci ve Seurat ve (kendisi gibi anarşist) Signac'tan etkilendiği noktacı üslupla yaptığı eserler, günümüzde çokça tanınıyor.
    Fakat ilk defa bu yaz sergilenen Toplumsal Utançlar adlı seri, ressamın siyasi görüşünü net bir şekilde yansıttığı tek resim serisi.
    Pissarro, bu çizimleri 1889'da yeğenleri Esther ve Alice Isaacson'a hediye etmişti. Kendi çocuklarını çok açık görüşlü bireyler olarak yetiştiren Pissarro, belli ki yeğenlerinin gelişimiyle de ilgileniyordu. Seri çizimler, Pissarro'nun oğlu Lucien tarafından ciltlenerek bir defter haline getirilmişti. Her bir sayfada toplumsal utanç, zorluk ya da skandalları anlatan resimler görülüyor, bunlara anarşist yayınlardan ya da kitaplardan alıntılanmış metinler eşlik ediyordu. ilk sayfada bir tepeden Paris'e bakan yaşlı ve sakallı kişi, belli ki Pissarro'nun kendisi. Ufukta ise, güneşle birlikte doğar izlenimi veren Anarşi sözcüğü görünüyor. ilk çizimde "Kapital", yani sermaye başlığıyla bir kapitalist resmedilirken, son çizimde ise "Ayaklanma" betimlenerek umuda işaret ediliyor.
    ****

    1903 yılında yaşamını yitiren anarşist ressamın Toplumsal Utançlar albümündeki çizimleri:

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269725/+
    Toplumsal Utançlar (Turpitudes sociales), 1889-90; Albümde yer alan 30 çizimin de boyutu 31 x 24 cm. Albüm Cenevre'de Jean Bonna Koleksiyonu'nda bulunuyor.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269726/+

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269727/+

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269728/+
    ''kapital''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269729/+
    ''mantık evliliği''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269730/+
    ''altın buzağı tapınağı''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269731/+
    ''borsa'da şarlatanlar''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269732/+
    ''bir borsacının intiharı''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269733/+
    ''bir kardinal'in cenazesi''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269735/+
    ''cezai kölelik''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269736/+
    ''köleler yemekte''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269737/+
    ''Saint-Honoré 'Hapishanesi''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269738/+
    ''asılmış milyoner''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269739/+
    ''jean sefalet''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269740/+
    ''boğulma''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269741/+
    ''Terk Edilmiş Bir Kadının intihar''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269742/+
    ''ekmek kalmadı''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269743/+
    ''Neredeyse Hiçbir Şeye''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269744/+
    ''Siyah Şapkadaki Sefalet''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269747/+
    ''sanat bunalımda''

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269749/+
    "Sofi'nin Seçimi"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269750/+
    "Dilenci"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269751/+
    "Yaşam için Mücadele!"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269752/+
    "Mükafâtlandırılan Erdem"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269753/+
    "Evlilik Yaşamından Ufak Sahne"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269754/+
    "Sarhoşlar"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269755/+
    "Kazadan Önce"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269756/+
    "Kazadan Sonra"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269757/+
    "Hastane"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269758/+
    "Yoksul Adamın Korteji"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269759/+
    "Ayaklanma"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/269760/+
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük