-ben bugün işe ışınlanacam çok geç kaldım.
+hayatım yeter ama bu ayki ışın parası aldı başını gidiyor, ay sonuna daha çok var.
-hanım napayım eğer işe gitmezsem ay sonunu düşünmene gerek bile kalmayacak.
+peki bey bari bundan sonra daha erken kalk.
-haydi selametle wuoyywnnn.
...
+orhan bey yine üstüme ışınlandınız amaaa artık şüphe ediyorum masumiyetinizden. kenzo ışın firmasına şikayet edecem sizi istikametiniz direk kukuma ayarlanmış
-aylin hanım ne münasebet lütfen kendinize geliniz, ışın firmamdan doğrulama alabilirsiniz.
++abi ne ayak bu hafta 3 oldu
-kanka çaktırmaa yengende küplere bindi iyice off bitirdi lan beni bu aşk. hastayım ikizlerine aşkomm.
yeryüzü ve yeryüzünde görülen her şey atom ve atomaltı parçacıklardan oluşmuştur. örneğin bir vazo'yu düşünelim, vazo tek parça gibi görünse de, aslında milyonlarca/milyarlarca atom'un birleşmesiyle meydana gelmiştir.
ışınlanma belki binlerce yıl sonra gerçekleştirilebilir, ama sonuca ulaşılamaz;
sonuçta her nesne ve her canlı atomların birleşmesiyle oluşmuştur. insanoğlu dünya üzerindeki birbirinden farklı atomlarla yeni cisimler meydana getirmektedir. örneğin bir çimento'nun oluşumu, veya iplik'in yapımı gibi.. biz sadece ortaya çıkan cisimi görebiliyoruz, gözlerimiz bu oluşumun ayrıntısını görmeye müsait değildir, ancak bilim sayesinde bu oluşum adım adım izlenebilmektedir. dolayısıyla ayrı ayrı atomların bir araya gelmesiyle oluşan bir canlının atomarının birbirinden ayrılmaması için de hiç bir neden yoktur. atomaltı parçacıkların elektrik yükleri ve manyetik alanlardan oluştuğunu düşünürsek bir cismin veya canlının, elektromanyetiksel veya elektriksel mekanizmayla başka bir noktaya taşınmaması için de hiç bir neden yoktur. tek soru bu teknolojiye ne zaman ulaşılacağıdır. zira işin içinden çıkamayan bilim adamları cern de yaptıkları deneylerle atomaltı parçacıkları oluşturan Higgs bozonunu bularak bir çok soruya cevap bulacaklarını sanmaktadırlar.
kısaca özetlemek gerekirse; insanoğlu cisim veya canlıları ışınlamayı başarabilir, ancak ışınlanan nesne veya canlı asla eski haline gelemez. insanoğlu sadece mevcut olan şeyle oynar.. yaratmak ve hayat vermek ise sadece allah'a mahsustur. ***
zilyonlarca atomun ve daha ufak parçacıkların her birinin koordinatını hafızaya almak, gönderilen yerde bunları aynı şekilde birleştirmek nah bu kadar göt istediğinden imkansıza yakın bir ihtimaldir. yapılırsa mekan boyutunun esnetilmesiyle yapılabilir ancak. bu da mekan boyutunda bir çökme meydana getirmeyi gerektirdiğinden çok büyük enerjiye ihtiyaç duyar.
hayatıma devam edebildiğim zaman sürecinde pratiğe geçmesi durumunda 40 gün 40 gece şenlikler düzenleyip, bütün istanbul halkına bira ısmarlayacağım hadise. tüm sabrım ve inancımla bekliyorum. varsın uluslararası çok yazsın, hiç mühim değil, ama dünya gözüyle şurdan mutfağa ışınlanayım. evet.
isinlanma icat edilse en yakin mesafelerde bile isinlanmayi kullanir yurumeyi unutur iyice obez bi toplum olurduk. bi de sehirler arasi yolculuk gibi isinlanma seferleri olurdu pencere kenari ya da vip gibi konumlar da ilk once isinlanabilmek, sira beklememek gibi durumlar yasardik.
işte ışınlanmadaki sorun: Bir bireyin, bir yerdeki fiziksel durumunu saptayabilecek ve bunu başka bir yere birleşim için gönderebileceğini varsayarsak bireyi taşımış olmazsın. Kişiyi bir mekânda yok edersin ve başka bir mekânda tekrar yaratırsın.
Şahsen, asla bir ışınlayıcı kullanmam. Çünkü yeni bir fidel yaratmak için gerçek fidel'i parçalamak zorundayım.
günümüzde bilgiler, veri tabanları, bir yerden başka bir yere aktarılabiliyor, yani ışınlanabiliyor. radyo sinyalleri, wireless gibi teknolojilerin daha dün hayalini bile kurmak imkansızken, bugün hemen hemen her cihazda bir wireless teknolojisi bulunmakta. insanlar için de gerçekleşeceğini düşündüğüm ışınlanma teknolojisinin mantığı da şu şekilde olabilir; hücrelerimizin ışınlanma istasyonu denilen yerlerde taranıp tanımlanması sonucu, başka bir ışınlanma istasyonuna aktarılmasından ibaret olabilir, belki daha farklı yöntemler de geliştirilebilir. ne de olsa dünün ütopyası yarının gerçeğidir.
bir insanın vücüdündaki bütün moleküllerin yani atomların bir yerde parçalara ayrılıp başka bir yerde bir tekrar bir araya gelmesi olayı. yani teoride öyle. ancak imkansızdır!!
tahmin ediyorum şöyle saçmalıklar olacak bulununca. büyük ihtimalle çıktığında türk telekom, avea, turkcell, vodafone satacaktır kontör gibi, onda da arada hat kopacaktır, yarınız istanbulda yarınız izmirde kalacaktır, ya da download hızı düşük olur karşıdakiler sizi iki günde indirir, napıyosun diyenlere dedemi indiriyorum iki günde gelemedi 500 eksabayt büyüklüğünde şerefsiz dersiniz.
Teoride mümkün pratikte -henüz- hayat bulamamış kavram. Zamanda yolculuk bana çok abes gelmekte zamanın mekana karşı olan bağımsızlığından ötürü mekanı değiştirmek, eski haline getirmek yada henüz hiçbulunmadığı bir forma geleceğe götürmek eğlenceli bir senaryodan başka birşey değil, ama ışınlanma? Mümkün gözüken, mekanı değil mekanın içinde bulunan cismin ışık hızı ile -ilerleyen- zamanda -kısa sürede- mekan değiştirmesidir.
gerçektir, şu an quantum teleportasyonu vardır ve şimdilik ışık dalgaları ışınlanabiliyor. 20 yıl içinde küçük cisimlerin ışınlanabilmesi keşfedilecek ve daha sonra canlılarda denenicek. ışınlanma esnasında başarısız olunursa telefrag olmuş olursunuz. ışınlanma süreci ışık hızıyla gerçekleştiği için "anında" denebilecek bir hızda A noktasından B noktasına varmış olacağız.
Bir nesnenin veya maddenin atomlarına ayrılarak başka bir mekan yada yere ışık hızında gönderilip anlık şekilde ayrılan atomların yerlerine tekrar oturması halidir...
-şuanki teknolojimizle 20 metrede bir karınca teleport edilebiliyor ama işin kötü yanı sadece karıncaların %2 si karşı tarafta tam halde çıkıyor.
çocukken bunu bulan kişinin ben olacağıma ciddi ciddi inandığım hedeydi ama şimdi ışınlanma derken tam olarak neyi kastediyoruz diye düşünüyorum. gerçekten yıllar insanın hayallerini bile ufaltıyor, küçültüyor hayatı bombok bir şey yapıp eline veriyor sözlük. sonra ne yaparsan yap, daha yüzüne bir gülümseme oturtmayı başaramamışken git ışınlanmayı falan bul artık düşünülecek şey bile değil bu..
not: teorik olarak tabiki mümkün ama bir türkün bulabileceğine hiç ihtimal vermiyorum gavurlar belki bulur..
