"aman aman. ağzımdan dindar olduğumu düşündürecek bir söz filan çıkar." endişesi taşıyanların ürettiği bir şey. arkadaş o ışığın adı nur. nur olduğunu kabul etmiyorsan ışık nerden gelecek? koy o zaman etrafına beş on tane aydınlatıcı, uyusun ışıklar içinde.
uyumuyor o, ölü. bu bir.
ışığı algılayamaz çünkü bedeni cansız artık. bu da iki. ruhu algılayabilir bir şeyleri ki o algılayacağı şey de ışık olmaz. ruhani bir şeyler olur. yani madem dinle ilgili bir şeyler söylemekten bu kadar çekiniyorsun komik olma bari. inandığın gibi konuş. ne bileyim...
geberdi gitti işte, toprağa karıştı, o toprakta ot bitecek, otu inek yiyecek, inek toprağa gübreleyecek ve sen gübre olacaksın filan de... bu değil mi inandığın, üç aşağı beş yukarı?
"nur içinde yatsın." bu da üç kelime. ne kadar asil, ne kadar ince hem de...
üzerindeki takım 2000 tl lik gözlüğü 1000 liralık zengin barzoların, godaman cenazelerine katılıp cenazeyi alkışladıktan sonra twitter a yazdıkları söz.
öyle olmasa dahi insanın kulağına oldukça samimiyetsiz gelen bir dilek. eğer mesele ona merhamet edecek herhangi bir tanrının var olmadığının altını çizmekse, neden "allah rahmet eylesin"in yerine, son derece bilim dışı bir dilek öne sürülüyor? adamın götünde çiyanlar fink atacak. hepimiz biliyoruz orada ışık olmadığını.
Ölen birinin arkasından; nurlar içinde yat ya da allah rahmet eylesin denir. ışıklar içinde uyu cümlesi ülkemizdeki tatlı su solcularının ama allah rahmet eylesin dersem beni dinci sanırlar ya da bana yobaz derler endişesiyle kçından ürettikleri bir cümledir.