12 Eylül'e,hangimizin annesi babası hangi pencereden baktı bilemem fakat sonuçta Türkiye'nin bir döneminin nasıl değiştiğine bir şekilde tanıklık ettiler..Bizim nesil de şu an yine bir dönemin nasıl değiştiğine tanıklık etmektedir..30 yıl sonra da bugünleri anlatmak biz gelecek nesil anne ve babalara kalıyor..hadi bakalım..
terörü bitiremediler, bu yüzden utançtan istifa ettiler diyen bünyeleri sevindirmiştir. ki bu insanların öncelikli olarak bilmesi gereken şey, terörün bugün hala tırmanarak devam etmesinin sebebi tsk nın bağırsaklarındaki sorun değil, hükümet politikalarıdır. ki akp hükümetinin teröre ve terör yandaşlarına karşı tutumu da ortadadır. her pkk saldırısından sonra bu kez tavrımız çok sert, işte şimdi çok sinirlendikten bir adım öteye geçemeyen akp hükümeti; varlığını ülkenin bütünlüğüne adamış tsk mensuplarına bugün ergenekon denen zırvalıkla birlikte terörist damgası vurmuştur. terörü bitirmeyi göver edinmiş, engin alan ı ve daha nice komutanı da tutuklayan yine bu hükümettir..
beraberinde kara, deniz ve hava kuvvet komutanlarının da istifa etmesini sağlamıştır.
sonunda bu da oldu! devlet daireleri, kamu kurumları, üniversiteler ve en son olarak da tsk yı bitirdiler. yeni nesil * generaller gelecek artık. ülkenin sonu hayrola...
istifa etmemiş, emekliliğini istemiştir.
istifa etmekle, emeklilik isteği arasında çok derin bir fark vardır.
türk silahlı kuvvetlerinin sorumluluğunu, sorumsuzca terk etmekten kendini men eden saygıdeğer komutanım, ülkeyi ve tsk yı kaosa sürükleyebilecek bir istifa girişimi yerine, halka ve iktidara tepkisini ortaya koyan bir emeklilik kararı alarak, sistem içindeki kaosa dikket çekmiş ve parçası olmak istemediği sistem tasfiyesine işaret etmiştir.
cumhuriyet tarihinin en vahim süreçlerini yaşadığımız akp iktidarı umalımki topyekün felaketimizle neticelenmesin.
umalımki basiret, basiretsizliği mağlup etsin ve kazanan türkiye cumhuriyeti ve değerleri olsun.
aksini düşünmek bile istemiyorum.
bu mücadelenin haklı tarafında yer alan ve tepkisiz kalmayan türk silahlı kuvvetlerinin asil üyeleri karşısında saygı ile eğiliyorum.
sadece koşaner paşa değil ardından sürüklediği kuvvet komutanları'nın istifası da göstermektedir ki darbe yapmak için gerekli desteği bulamayan ordunun iç enerjisi, kendi iç dinamiklerinin ve doğaldır, sahip olduğu alışkanlıklarının da etkisi ile bir iç patlamaya sebebiyet vermiş, ortaya çıkan enerji ile bu kez dağın tabanında değil doruklarında bir çöküntü yaşanmıştır. bu jenerasyon tasfiye olana, ardından gelen ve mevcut konjonktüre daha kolay uyum sağlayacak yeni jenerasyon kilit noktalara yerleşene kadar da ordu içerisinde bazı ufak çöküntülerin ve artçı sarsıntıların devamı beklenmelidir. ta! ki tam demokrasiye geçiş süreci tamamlanana ve seçilmişler atanmışlar üzerinde inisiyatif oluşturana değin.
sonuç olarak bu istifalar;
türkiye cumhuriyeti tarihi'nin tek parti rejimi dönemlerinde kadro hareketleriyle başlayan ve kimi atanmışların, seçilmişler de dahil olmak üzere devlet idaresindeki tahakkümüne ya da diğer bir deyişle; yaratılan 'bürokratik oligarşiye' kadar uzanan sürece son verme hareketinin önündeki son ve belki de en önemli engelin yıkılması anlamı taşımaktadır.
yerine imamın ordusu gelir artık.
bazıları hala "iyi oldu, darbe tehlikesi kalktı" demişler.
allah akıl fikir versin bu akp yalakalarına. darbe unsurunun sürekli gündemde kalmasından en başta siz menfaat sağlıyorsunuz. acaba kendi paşalarınızı geçirince başa, hala darbe diye menfaat sağlamaya devam edebilecek misiniz? o zaman darbe darbe diye kime saldıracaksınız?
kimileri de "onca şehit verilmişti, ondan geç bile oldu istifa etmeleri" demiş.
aklınızı kullanın artık. 1999'da minimuma inen terör kimin zamanında onlarca kat arttı. pkk kimle seçim sonuna kadar eylemsizlik kararı anlaşması yaptı da seçim sonrasında yine saldırılara başladı? askerin elinden vali ya da kaymakam kararı olmaksızın operasyon yapma yetkisini kim aldı?
kaldı ki genelkurmay başkanı direkt başbakan'a bağlıdır, ordu'nun başı da cumhurbaşkanıdır. şehit veriliyorsa sadece generaller değil, o ordunun başındaki sivil otorite de hesap vermelidir.
asker'in eli kolu bağlı. bir yanda tutuklamalar. diğer yanda gıkını çıkarsa "darbe geliyor" diye bağıranlar, ve diğer yanda sussalar gönülleri razı değil. en onurlusunu yaptılar, istifa ettiler. hem de seçim sonuçlarını olumlu ya da olumsuz etkilememek için, seçimlerden sonra. anlayana önemli bir mesaj. belki de artık gidişattan sorumlu olmak istemediler.
artık moralman bitik bir ordumuz ya da halkımız var. allah pkk saldırılarında, ve ya allah korusun bir iç savaşta bizleri korusun.
"şu anda 173ü muvazzaf, 77si emekli olmak üzere 250 general-amiral, subay, astsubay ve uzman jandarma çavuş, hürriyetlerinden yoksun olarak tutuklu bulunmaktadır. tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek, bir çok hukukçunun da ifade ettiği gibi, mümkün değildir. bu durum, bir çok defa yetkili makamlara iletilmesine, anlatılmasına ve takip edilmesine rağmen soruna yasal çerçevede bir çözüm bulunması mümkün olmamıştır. haklarında henüz hiç bir kesin yargı kararı olmamasına rağmen tutuklu bulunan 14 general-amiral ile 58 albay, hürriyetlerinin tehdit edilmesinin yanı sıra mevcut yasalarımız gereğince bu yıl yapılacak yükser askeri şurada değerlendirmeye girme hakkını kaybetmiş ve peşinen cezalandırılmıştır. soruşturma ve uzun süreli tutuklamaların bir amacının da tsknın sürekli gündemde tutularak kamuoyunda bir suç teşkilatı olduğu izleniminin yaratılmaya çalışıldığı, bunu fırsat bilen yanlı medyanın da her türlü yalan haber, iftira ve suçlamalarla yüce ulusumuzu kendi silahlı kuvvetlerine karşı tavır almaya teşvik ettiği dikkatlerden kaçmamaktadır. bu durumun önlenememesi ve yetkili makamlar nezdinde yapılan girişimlerin dikkate alınmaması genelkurmay başkanı olarak personelimin hak ve hukukunu koruma sorumluluğumu yerine getirmeme engel olduğundan, işgal ettiğim bu yüce makamda göreve devam etme imkanını ortadan kaldırmıştır. şartlar ne olursa olsun tsknın kahraman mensuplarının kutsal görevlerinde bundan önce olduğu gibi bundan sonra da üstün disiplin, cesaret ve fedakarlıkla başarıya ulaşacaklarına olan kesin inancımı bir kez daha güvenle ifade ederken, tsknın tüm mensuplarına sağlık ve esenlikler dilerim"
'Şu anda 173'ü muvazzaf, 77'si emekli olmak üzere 250 general-amiral, subay, astsubay ve uzman jandarma çavuş, hürriyetlerinden yoksun olarak tutuklu bulunmaktadır. Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek, bir çok hukukçunun da ifade ettiği gibi, mümkün değildir. Bu durum, bir çok defa yetkili makamlara iletilmesine, anlatılmasına ve takip edilmesine rağmen soruna yasal çerçevede bir çözüm bulunması mümkün olmamıştır. Haklarında henüz hiç bir kesin yargı kararı olmamasına rağmen tutuklu bulunan 14 general-amiral ile 58 albay, hürriyetlerinin tehdit edilmesinin yanı sıra mevcut yasalarımız gereğince bu yıl yapılacak Yüksek Askeri Şura'da değerlendirmeye girme hakkını kaybetmiş ve peşinen cezalandırılmıştır. Soruşturma ve uzun süreli tutuklamaların bir amacının da TSK'nın sürekli gündemde tutularak kamuoyunda bir suç teşkilatı olduğu izleniminin yaratılmaya çalışıldığı, bunu fırsat bilen yanlı medyanın da her türlü yalan haber, iftira ve suçlamalarla yüce ulusumuzu kendi silahlı kuvvetlerine karşı tavır almaya teşvik ettiği dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu durumun önlenememesi ve yetkili makamlar nezdinde yapılan girişimlerin dikkate alınmaması Genelkurmay Başkanı olarak personelimin hak ve hukukunu koruma sorumluluğumu yerine getirmeme engel olduğundan, işgal ettiğim bu yüce makamda göreve devam etme imkanını ortadan kaldırmıştır. Şartlar ne olursa olsun TSK'nın kahraman mensuplarının kutsal görevlerinde bundan önce olduğu gibi bundan sonra da üstün disiplin, cesaret ve fedakarlıkla başarıya ulaşacaklarına olan kesin inancımı bir kez daha güvenle ifade ederken, TSK'nın tüm mensuplarına sağlık ve esenlikler dilerim. '
açıklamasıyla gerçekleşmiştir. ama tarafsız yansız, demokrat haber kanallarımız, yani yeşil gazetelerimiz bu açıklamayı vermeyip olayı olağan kılmıştır. uludağ sözlük'te de konu hakkında doğru düzgün bir başlık göremedim.
bağımsız yargı sürecine karşı tepkili olduğu yayınladığı mesajdan net olarak anlaşılan ve yargıya müdaghale ya da kanunların generallere uygulanmaması yönünde bir beklentisi olduğunu düşündüren bir memurun görevinden ayrılma eylemidir.
cuntacılıktan yargılanan generelaller hakkında kanunların uygulanmaması talebi reddedildiği için tepki veren ama istifa etmeyip emekliliğini isteyerek özlük haklarını koruduğu söylenen/yazılan devlet memuru eylemi. yaptığı açıklamada yargıya müdahale gayretlerine yönelik çabalarında başarısız olduğunu ifade etmesi bu ayrılmanın ülkenin normalleşmesi açısından güzel bir haber olduğuna işaret etmektedir. cunta planı yapmış olanların yargılanmasına, emir aldığı hükümeti devirme amaçlı internet sitesi kuran devlet memuru statüsündeki generallerin soruşturulmasına karşı çıkan zihniyetteki insanlar devletin hiçbir kademesinde yer almamalı.
milliyetçilik , atatürkçülük gibi kavramları tekeline almış rantçıları yine "tayyip devleti satıyo , irtica ,kadrolaşma " nidalarıyla kendinden geçirecek istifadır . anormal kriterleri bir yana bırakıp mantıklı düşündüğümüzde ise seçilmiş bir başbakan'a karşı karalama amaçlı internet siteleri oluşturan , her şehit haberinden sonra dillendirilen "ihmal" iddaalarına "size ne lan , asarız , keseriz " tarzı kabadayılıkla karşılık veren bir kurumun şu an ki temsilcisiyle siyasi iradenin çalışmak istememesidir ; ki bunda ışık koşaner'in erzincan iddaanamesinde adı geçen ve internete düşen ses kaydında " bu ilker paşa adam değil , kozmik odaya nasıl sokarsın lan savcıyı sen yavş.." diyebilen , kendisi savcılığa ifade vermeyi bile reddeden saldıray berk'i kara kuvvetleri komutanlığına getirmek için ısrar etmesi de belirleyici olmuştur.
hangi dünya görüşünden olursak olalım , birbirimizi kırmaya , küfür etmeye gerek yok , eğer ki ortak hedefimiz bu ülkenin daha iyiye gitmesiyse bu ülkede yıllardır el bebek gül bebek davranıldığı halde meclise , yargıya silah doğrultan , kendini ülkenin sahibi sanan , şehit haberlerini golf oynarken öğrenen komutanların da ( kurumların itibarını zedelemeden ) emekli edilmesini kabul edebilmeliyiz. Ve bunun şu'cukla bu'culukla alakası olmadığını kafamıza yerleştirmeliyiz.
şakirt olmaya da ulusalcı olmaya da ara verip bu ülkenin faydasına olacak şeylere tarafsız gözlem yoluyla baktığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor :
Çin Ordusu : 2milyon 235 bin asker ; 185 general
Amerikan Ordusu : 1milyon 477 bin asker ; 120 general
Türk Ordusu : 612 bin asker ; 363 general
Ortada kriz yok ; size normal olarak öğretilen şeyler asıl şimdi normale dönmeye başlıyor ...
güzel hareket. ama böylesini yeşil sahalarda görmek isteriz paşam.
darbeciler içeri alındı diye değilde ne bileyim hani şu aktütün karakolunun duvarları kağıt kadar ince diye istifa etseydiniz. yada kendi askerimizi kendi mayınımıza sürdüğümüz vakitlerde böyle istifalar görseydik. doğru olurdu.
traşsal bağlamda kaliteli bir tribün hareketidir. askerler onar onar toprağa düşerken bi bok beceremiyoruz ve özür dileyip gidiyoruz diyeydi eyidi.. haa bir de zaten istifa falan etmedi dötü yemediği için.. asli haklarından feragat etmiş olacaktı ya pek parıltılı ışık abimiz; tuttu beni emekli edin hayrınıza dedi..
sebepleri ve sonuçları, gelecek günlerde daha iyi anlaşılacak olan olaydır. genelkurmay başkanı ile birlikte üç kuvvet komutanının emekliliğini istemesi, türkiye'de ciddi bir olaydır ve başka bir örneği yoktur.
mesele, gönderilmek istenen mesajın nerede ve hangi şiddette yankı bulacağıdır. bu hamle halk veya hükümetten ziyade, ordu içinde daha ciddi yorumlanmıştır. özellikle de, yaşları itibariyle daha heyecanlı ve idealist olan alt kademe subaylarda.
kesin olan bir şey varsa o da bu hareketin ciddi bir kırılma olduğudur. etkileri uzun vadeli düşünülmelidir. ilerleyen dönemlerde, ordunun iç yapılanmasında önemli gelişmeler görebiliriz.
dağlıca da aktütün de silvan da değil de sanık paşaların terfisini yaptıramadığı için istifa etmiş.demiş ki paşalar terfi etmezse istifa ederim.başbakan da siz bilirsiniz demiş.
yani 13 askerin şehit edilmesine sebep olduğumuz için değil de paşaların terfi edilmediğine bozulduğumuz için istifa ettik.
ne kadar onurluyuz di mi?
senelerdir kaç tane askerimiz öldü toplu halde ölen sayıları çokca askerlerimiz oldu... komutan hatası şu veya bu ben ölen şehitlerimiz için istifa etmelerini beklerdim, ama adamlar daha yargılamaları devam eden suçsuzlukları ispatlanmamış türkiyeyi kaosa sokan adamlar için istifa etmişler... yazıklar olsun diyorum.. birazcık vicdanınız varsa düşünün, ve biz bu adamlarla 13 şehit bilmem kaç şehit umurlarında değil, ve bu adamlarla savaşa gireceğiz pkk ile savaşacağız adamların aklı fikri başka yerlerdeymiş onu çözmüş olduk türkiye halkı gördü... vay bee diyorum...