bir saniye'de 299,792.458km/sn'dir. cam vb maddelerin içinden geçtiğinde bu hız değişebilir.einstein'ın izafiyet teorisi'ne göre ışık hızı ile seyr eden birisi ışık olarak zaman'dan muaf olabilir.böylece ileriye dönük zaman yolculuğu yapar.
ışık hızı'ndan hızlı olarak (bkz: takyon)
ışık görmemize olanak saglayan bir enerji biçimidir. saniyede yaklaşık 300 bin km hızla dalgalar halinde yol alır. güneş en önemli ışık kaynagıdır. elektrik ışığı yapay bir ışık kaynağıdır.
ışık, boşlukta saniyede yaklaşık 300.000 km hızla ilerler.işte bu da ışık hızıdır.
güneş ışınlarının dünya ya ortalama 8 dakika gibi bir zamanda geldiğini düşünürsek dünya ile güneş arasındaki mesafe epeyce uzaktır.
ışık hızının bu denli ulaşılmaz olması "ışınlanma" hayallerini kimi bilim çevrelerince suya düşürmektedir.
günümüz jetlerinin ses duvarını aşmalarını yeni yeni başardıklarını düşünürsek ışık hızına ulaşmak bir hayli zaman alacak gibi gözüküyor.
aslında beni en çok heyecanlandıran; ışık hızına ne zaman ki ulaşılacak, işte o zaman ışınlanma gerçekleşecek ve zaman içinde yolculuk yapılmasına olanak sağlayacak olmasıdır.
hangi hızda hareket ediyor olurlarsa olsunlar tüm gözlemciler için aynı olan hızdır.
ışık hızını her türlü rakibine karşı aynı tutmak için zamanı ve mekanı büker.
zaman ve mekan mı dediğinizi duyar gibiyim.
haklısınız ışık hızı gibi, zaman ve mekanda bizim gözlemlerimizden ibaret değişkenlerdir.
acaba gerçekten varlar mı bunu bile bilmiyoruz.
bildiğimiz tek şey gözlemlediğimiz, o kadar.
Bir kaynakta -eğer yanlış okumadıysam- hızı saatte 20 kilometreye kadar düşürülmüştür ışığın. Ve yine yanılmıyorsam bu hız -271 derecede rodyumun içinde elde edilmiştir.
zamanda yolculuğun tek yolu. şöyle ki; görüntüler uzayda ışık hızı ile hareket eder, dolayısıyla ışık hızının aşılması ile o görüntülerin önüne geçilir. ancak taşkın tuna'ya göre bu hıza ulaşmak imkansızdır. ulaşılsa dahi insan vücudundaki kan vücuttan dışarı çıkarmış falan filan. bu denli yüksek hıza insan vücudu direnç gösterezmiş.
aşmış sür'at. misal, eğer bu hızda giden bir aracınız olsaydı, içerisinde bir canlı organizma olarak nasıl canlı kalabilirdiniz bunu bir kenara koyarak söylüyorum, dünyayı yalnızca 1 saniye içerisinde tam 7 kez tavaf eder. yani, ben bu entryi girene kadar yaklaşık olarak 2000'e yakın tur anlamına geliyor bu. düşünün artık.
asfalt ağladı diyeceğim de, gülmenizden korkuyorum.
ah, unutmadan. bu hızı kafanızda canlandırmışken, aynı ışık, güneş'ten dünyamıza 8 dakika içerisinde gelir. yani siz şezlongunuzun üzerinde kızgın kumlar altında diriliş'inizi okurken, o anda gökyüzünde parıl parıl parlayan ve sizi mükemmel bir bronz tene kavuşturacak olan ışınlar aslında o anda gördüğünüz ışınlar değildir. siz o sırada o anı değil, 8 dakika öncesini görüyorsunuzdur. zamanda basit bir geriye gitme mevzuu yani.
ayrıca, güneşle aramızdaki mesafeye de dikkat, son derece düzeyli.
p=momentum
gamma = 1/(1- v^2/c^2)^.5
e = enerji
k = kinetik enerji
c = isik hizi
Rolativistik momentum: (gamma) m v dir.
Rolativistik enerji: (gamma-1)mc^2 dir.
Momentum ve enerjiyi birbirine monte ettigimizde elimize gecen formul;
E^2 = (pc)^2 + (mc^2)^2...
Simdi kutleli bir obje dusunelim, hizi arttikca v/c 1'e yaklasir, 1-(v/c)^2, 0 a yaklasir, 1/(1-(v/c)^2 sonsuza yaklasir, yani kutlesi olan bir obje isiki hazinda gidemez, sonsuz enerji gerekir...
Simdi kutlesis bir obje dusunelim, misal foton... mc^2 = 0 gitti... Amaaaaa, momentumun da sifir olmasi gerekir, cunku kutle 0. Sayet ve sayet parcacik isik hizinda giderse 0/0 olur, ve limit kanunlarina gore bu bizi sonlu bir enerjiye ulastirabilir. Yani kutlemiz 0 ise, enerjinin var olmasinin tek yolu isik hizinda hareket etmektir...
Matematiksel olarak sacma bir arguman olsa da, ne de olsa ortada bir limit yok, hic bir sey hic bir seye yaklasmiyor, fiziksel olarak isigin kutlesi olmamasina ragmen neden isik hizinda gittigini ve de enerisi oldugunu bu sekilde aciklayabiliriz...
bilim kurgu uzay filmlerinde sıkça kullanilan terim. birçoğumuz kaptan kirk'ün gemisini tehlikelerden kacirirken ki " iticilere tam güç verilsin ışık hizina geçiyoruz" gibi repliklerini duymuşunuzdur. böyle herşey bulaniklasir ve saniyler içinde milyonlarca km mesafe alinir. sanki bir ekin tarlasinda son sürat koşuyormuşunuz gibi. oysa gerçekte o ileride duran yildizlar ışık hizinda saatlerce de ilerleseniz yine ileride olucaklardir. (bkz: ışık yılı)
