fethullahcıların Gizli faaaliyetlerinin yürütüldüğü evlerdir bazen.
istanbul idealtepe'de bulunan öğrenci yurdunda gizli ve önemli belgeler korunur. öğrenci yurdunun bodrum katında dört adet gizli oda vardır...
bu odalar fethullahcıların milli spor olarak gördükleri masa tenisi sporunu icra ettikleri masa tenisi masalarının bulunduğu bölümden girilir.
idealtepedeki ilgili yurtta kalan varsa bodruma inip ilgili yere girmeyi istesin bakalım neler olacak.
edit : ben de elbette yurdun kroikisi felan yok, ergenekoncu diye alabilirler içeri orası ayrı. Zaten bugünlerde akp ve fethullah gülen karşıtı herkes ergenekoncu, herkes darbeci ve cuntacı di mi!
devlet üniversite açmakla her şeyi hallederim sandı.. yurtlara ilgi göstermedi.. zenginler yurt açmadı.. okul çevrelerinde ev sahipleri cumhuriyet mitinglerinde sokaklara dökülüyor ama 2 odalı eve 1.5 milyar kira isterken utanmıyor.. peki anadoludan gelen, ev tutacak parası olmayan benim gibi gençler ne yapacak?? kime sığınacak??
bu evler manipule edilği için barındırdığı pırıl pırıl insanlara, saf esnaf abilere zarar veriyor ama o evlere girenlerin tek amacı mühendis, doktor, diş hekimi, avukat vs. olmak.. hiç biri girerken ben cemaatçi olacam diye can atmıyo!!
bir yılımı o evlerde geçirdim.. kırşehir'den istanbul'a yeni gelmiştim.. kalacak yerim yoktu.. benim okulun kampusu*, nişantaşı'nda.. sıkıyosa ev tut.. devlet yurdunda da okula iki otobüsle ancak geliniyordu.. zaten itin taştan yıldığı gibi yılıyordum devlet yurdundan..
kayıda babamla gelmiştik.. öyle mal mal dolanırken kalem lazım oldu.. temiz yüzlü bi çocuk buyur abi dedi babama.. babam da muhabbeti seven bi adam olduğundan çocukla muhabbeti kurdu.. adı mehmet islam'dı.. on dakika muhabbet ettikten sonra abi kalacak yer ayarladınız mı diye sordu.. yok daha bi şey düşünmedik dedik.. abi şurda bizim ev var gelin bi bakın isterseniz dedi.. gittik beraber.. okula iki dakika yerde, güzel bi apartmandaydı.. girer girmez anladık zaten abi evi olduğunu.. biz eve girince bir sürü kirli sakallı, çıplak ayaklı, temiz yüzlü genç oralara buralara kaçıştılar.. klasik abi evi işte tarif ettirmeyin şimdi bana.. sonradan semt abisi olduğunu öğrendiğim biri işte bize durumu izah etti.. bizde televizyon, karı kız, sinema falan olmaz.. biz şöyleyiz siz de böyle olmalısınız falan filan.. eyvallah dedik ayrıldık..
sonra bir yıl kadar kaldım o evlerde.. çok sıkıldığım anlar oldu, dükkan dükkan dolaşıp gazeteye abone topladım, ortaokul talebelerine dersler anlattım, kayıt kuyruğunda adam kafaladım, hatta kafaladıklarımdan bi tanesi şimdi semtçiymiş.. fakat şu an hiç pişman değilim.. çünkü yaşamadan görmeden bunları bilemezdim.. ve çok şükür minimal travmayla bunu atlattım, çok insan tanıdım çok şey gördüm..
evlere girerken de, evlerden ayrılırken de hiç zorluk çıkarmadılar.. zaten sanırım benden cemaat içinde aktif görev beklemiyorlardı..
evet evler şu an devlet sistemine kökten zarar veriyor ama içlerinde hiçbir şeyin farkında olmayan pırıl pırıl anadolu çocukları var..
vahap uluç özet olarak der ki: muhafazakâr kesimin yıllardır inkâr ettiği kürt sorununa abant toplantıları gibi organizasyonlarla eğilmeleri elbette çok güzel. peki' o zaman ışık evleri'ne* neden said-i nursi'nin münazarat isimli eseri sansürlü olarak girmektedir? neden bu eserdeki kürtlerle ilgili kısımlar "doğudaki aşiretler" şeklinde sansürlenmektedir? ve neden bugün bile kürtçe konuşmak ve hatta kürtçe dua okumak ya da kürtçe ilahi dinlemek bile yasaklıdır? ayrımcılık nedeniyle evlerden ayrılıp dağa çıkan gençlerin varlığı bilinirken bile?
güzel noktalara temas etmiş yazar. mütedeyyin basındaki benzer çelişkili tavırlar için yazının tümünü salı günü okuyabilirsiniz radikal'in internet sayfasından.
iyisiyle kötüsüyle yanlış bilinen evlerdir.insanların önyargılarınından sıyrılamadığı şu zaman diliminde çamur at izi kalsın muhabbetınden ileri gelir.
kişilere deil hizmete takılması gereken evlerdir.
sadece Türkiye'de bölücülüğe ve hainliğe hizmet etmeyen amerika da da aynı hızla yola devam eden evlerdir. her şey (elektrik, gaz, ısıtma, internet, telefon) dahil yaklaşık 600 dolara kalmak mümkündür. burda kalanlar genelde amerika da yaşama güçlüğü çeken genç insanlardır. yeşil sermayenin yardımlarıyla kendilerine köle gibi çalışacakları işler de bulunur. karşılığında beklenen ise kendi tabirleriyle hizmet tir.
(bkz: anladın sen onu)
ablaların, abilerin beleşe yemek verdiği, ders anlattıgı, kucucuk akılla(öss zamanı) bu ıste bır terslık var dense de pek de anlasılmayan, ılerıde ne ..ok oldugu anlasılan. ınsanları en acız zamanlarında, öss zamanında, geçiş donemınde(ergenlıkten genclıge) yakalayıp sinsice kana girmeye calısılan evler.
film bile izletiyorlar...tövbe tövbe.
maddi durumu zayıf olan ailelerin çocuklarını üniversiteyi kazandığı zaman yakalamak için, ücretsiz kalacak yer ve yiyecek adı altında fettullah gülen tarafından kurulmuş, o taze beyinlerin yıkandığı yerlerdir ışık evleri.cemaat üyeleri bu yerlere para ve yiyecek destegi yaparlar.**
latin amerikada xx ülkesindeki ışık evinin aylık gideri yaklaşık 50 bin dolardır. ışık evinin dil kurslarından aylık geliri 8-10 bin dolardır.
yurtdışından para sokup çıkarmanın çok sıkı denetlendiği ve yasak olduğu bu ülkedeki ışık evine amerikadan her ay 40 bin dolar yardım yapılmaktadır.
bu çok bilinmeyenli ama her boku ortada olan denklemdeki fettoş değerini cia doları cinsinden bulunuz.
kalanlarının çoğunun baskı sonucu yerleşip,yapıştığı..
içindekilerden birinin isyan başlatması sonucu alevlenmelerin çıkmasını düşündüğüm dindar/bölücü oluşum yurtları..
baskı o kadar şiddetlidir ki,ya dindar olup gavurdan beter düşüneceksin,yada çabucak evlenip,yeni nurullahlar çıkartacaksın..
bir nevi camii olan evlerdir.
ders çalışmaktan çok namaz kılınır. atatürk'e hakaret edilir. fettullah gülen videoları izlenir kitapları okunur. said nursi adındaki kişinin de adı geçirilir.