orta öğretimdeki türk gençlerinin önemli bir kısmının tercihini neden sözel bölümlere kaydırdığını merak ediyorsanız; müsebbibi aha da bu farktır. tercih safhasına gelmiş ve fakat henüz sayısal ağırlıklı bölümlerde mi yoksa sözel ağırlıklı bölümlerde mi eğitimini devam ettireceğine karar vermemiş gençlerimizden başlığa konu olanları, ısıya sıcaklık, sıcaklığa ısı dediği için hakir görülmekte, yerine göre dışlanmakta, asosyalliğe itilmekte ve bunun tezahürü olarak; ağlayarak ortamdan uzaklaşmaktalar. bu moral bozukluğu ve psikolojik çöküntü ile de; "başlarım fiziğine de kimyasına da" diyerek tercihini sözel ağırlıklı bölümlere kaydırmaktalar.
netice olarak; sonradan, bizim mühendis sayımız, efendime söyleyim doktor sayımız neden az deyu hayfılanmamak için ısı ile sıcaklık arasındaki farkın giderilmesi veya kamuoyu buna henüz hazır değilse de görmezden gelinmesi elzemdir.
ısı bir enerji çeşididir. sıcaklık ise maddedeki ısı alışverişine dayalı olarak değişim gösteren bir ölçüdür.
ısı calori ile ölçülür, sıcaklık derece ile.
bir maddeye ısı verirseniz, sıcaklığı artar.
ısıyı şarj aleti gibi düşünün, sıcaklığı telefonun bataryası. telefonu şarja takarsanız, bataryası dolmaya başlar. yani elmayla armuttur, sadece ilişkilidir.
ısı bir çeşit enerjidir. sıcaklıksa ısının birimidir. yani ısıyı sıcaklıkla ölçeriz. (bkz: celsius) veya (bkz: fahrenheit) birde şöyle bakalım;
sıcaklık, ısının etkilerinden birisidir. bir şeyin ısısı artar, sıcaklığı artar. aynı şeyin ısısı azalır, sıcaklığı azalır gibi.
ya da en iyisi bir kimyacıya sorun siz bu soruyu.