denizde ya da tatlı suda yaşayabilen çeşitleri bulunan hayvan. richard dawkins'in kör saatçi kitabında da şöyle geçer:
"...birçok gusto kitabında ıstakoz, balık kategorisinde gösterilir. bunu gören zoologlara inme iner. zoologlara göre ıstakozlar insanları balık olarak sınıflandırsalar daha haklı olurlar, çünkü balıklarla insanlar daha yakın akrabadırlar..."
babam gençken zıpkınla balık avlamaya meraklıydı. yaz kış demeden kendini zıpkını ile denize atardı. bir aralık ayında o tüfeğin ucunda kırmızı bir ıstakozla çıktı denizden.
yılbaşı soframıza sosyetik bir hava katan ıstakozla her akrabamın ayrı ayrı fotoğrafı vardır. bakar bakar lezzetli ıstakozumuza rahmet dileriz hala. ruhu şad olsun.
canlı canlı kaynar suya atılarak pişirilen deniz canlısı.
insanoğlunun, sırf biraz damak tadı için bir canlıyı kaynar suda öldürmesi ne derece doğrudur? ayrıca bu canlının beyni vardır, basbayağı da acı çeker. eh tabi kürkü için kafasına vurularak öldürülen fok yavrularını duyunca bütün sözlük ayağa kalkar, ama ıstakoz ne de olsa, önemsiz bir canlı!
sagopa kajmer'in 1998'den beri çıkardığı her şeyi dinlemiş bir kişi olarak olmuş dediğim eserinin adı. siz büyüyorsunuz ve sagopa size hitap etmiyor artık demek istiyorum sagopa'nın çıkardığı her şeye olmamış diyen arkadaşlara. olmaz dostum. cidden olmaz. adam hep gelişti. değişti ve gelişti. sadece artık sana hitap etmiyor o kadar. belki de 200. kez dinliyorum şu anda bile. sıkmadı daha. ben kötü bir dinleyici değilim. bana hitap ediyor hala ve bu yüzden de dinliyorum.
standar bir sagopa kajmer şarkısı özetle.
canlı canlı kaynar suya atılan, çığlık atıp kıvranarak ölen deniz kabuklusu.
tam dişime göre (zahmetsiz, bol proteinli v.s.) bir canlı olmasına karşın yiyemiyorum anasını satayım. sırf tadı güzel olsun diye bir canlıya böyle işkence edilmemeli. gerçi kabuklu bir canlı olduğu ve örümcekler gibi sekiz bacaklı olduğu için bunu öldürmenin insancıl yolunu da göremiyorum. sanırım tadına bir kere bakıp bir daha da yemeyeceğim.
1800'lerin ortasına kadar Istakoz, fakir yemeğiydi. Eskiden, en fakirler ve köleler ıstakozla beslenirmiş. Fare yemekle eş değer tutuluyormuş. Şimdiyse en sosyete yemeklerden.