ha, artık ebesine koyulan dünyada ıssız ada kaldı mı bilinmez fakat farzı misal kız kardeşiyle ıssız bir adada mahsur kalan bir erkek, ne kadar dayanabilir isteklerine?
işi adem-havva teorisine getirmektense anatomik bir realiteyi düşünmek gerekir.
adada yıllarca tek gördüğü dişi kendi kız kardeşi olan bir adamın kendisine empoze edilen toplumsal normları yürütebilmesi, üstelik açlık, güvenlik gibi ihtiyaçlar hiyerarşisine uygun gerekliliklerle boğuşurken bunu yapabilmesi mümkün mü?
ciddi bir soru.
gerçi artık uydu falan var, düşer düşmez en fazla 1 ay içinde bulurlar.
o sırada yüce bir güç gelip vücudunuzdaki bütün kanı değiştireceği için sorun olmaz. bütün olay kandır çünkü, kardeşlik müessesesi değil.
ayrıca, lisede erkeklerin zirve yapan hormonları yüzünden bu tip salak saçma varsayımlı geyiklere çok maruz kalır idik. git götünü sik diye kovmak en iyi yoldu.
birinci dereceden kan bağı olduğu göz önünde bulundurulursa ve bu tarz cinsel birleşmelerin sonucunda sakat/özürlü çocuklar dünya ya gelebileceğinden, sonra ki neslin "embesil" olmaması için en iyisi ölmektir.
zorunlu edit: vay arkadaş ne çok bacısını sikmek isteyen adam varmış sözlükte. karışmıyorum ulan, eksileyin.
yaradılış teorisine inananların, insanlık ile imtihanıdır.
valideniz ve peder beyinizin bütün insanlığı tarumar eden bir felaketten geriye kalan yegane insanlar olduğunu ve ıssız bir adada dünyaya geldiğinizi düşünün bebişlerim.
dünyada siz ve kardeşlerinizden başka kimse kalmadı,
insanlığın devamı için, kardeşlerinizle çiftleşir misiniz?
yok ben çiftleşmem, derseniz;
'bu ne perhiz bu ne lahana turşusu lan adem ve havva çocuğu.' çıkışmasıyla sizi tokatlamamda ne sakınca vardır?
hadi bakayım, usturuplu cevap verenleri işe alacağım, olmadı cennet rezervasyonu yapacağım.
zırt pırt ahlak satıyorsunuz ya, biraz da alıverin.
hayalgücünüz ortaçağ mitleri ile sınırlandırılmasa çok süper olurmuş.
