nesil ayrımı yapmadan, yaş ayrımı yapmadan, öyle ortaya konuşuyorum. arkadaş, sözlüğe geliyorsun, iyi hoş bir şeyler katıcaksın, okuyacaksın, yorum yapacaksın vs. vs. en önemlisi yazacaksın. o sıfatla adımını atıyorsun sözlüğe. bilmem kaç tane entry giriyorsun kendini beğendirmek, sözlüğe kabul edilmek için. peki sonra? onay geliyor. görev tamamlandı, öyle mi? anlamıyorum arkadaş. kaç yazar giripte şu sözlüğün kurallarını okuyor, yazarlığa kabul edildiği gün. anlıyorum kanın kaynıyor, şöyle ortama bi başlık çakiyim de, muhabbet şenlensin istiyor olabilirsin. ona da eyvallah. ancak anlamıyorum, geliyor saatlerini harcıyorsun şurda. 1 kere yapsan, sonra biri söylese sana, sen de ötekine söylesen herkes bilecek nasıl olmak gerek... nedir ısrarın, nedir sıkıntın, paylaş bizimle... aç güzel başlıkları, canımızı ye, ama önce bir ortama ne anlatıcam bir söyle, bu nedir? bilelim bizde ki, açılan başlıklar lastik gibi ordan oraya çekilmesin, yazarlar yanlış anlaşılmasın. gereksiz yaftalanmasın. şu kurallara uyalım be arkadaş.
tanım: sözlük formatı dahilinde yeni açılan başlığın ilk entrysinin tanım olması kuralını öğrenmemekte ısrar eden yazar. evet tam olarak bu.
çaylak bir yazar olarak şu paragrafdan açılan başlığa ilk yapılan yorumun tanım olması gerektiğini öğrenmiş olmanın mutluluğu, ilerde rezil olmamama sebebiyet veren bu paragrafın yazarına sonsuz teşekkürü borç bilen bi adamım artık.