abdullah özdoğan yorumuyla severek her sonbaharda aklımıza gelen 'bu şehir' isimli şiirin giriş cümlesidir. ankaraya yazılmış hissi verir.hakettiği değeri bulamamış şiirdir.
Islak sokaklar mevsimindeyiz artık
Bu kalabalık şehre hüzün yağar bu zamanlar
Yalnızlık yağar caddelerine
Darmadağın saçlar, ıslanmış yüzler hep yere bakar
Kahveleri bile dert yüklenir
Çayları daha bir demli
Unutulan sevgililer hatırlanır veya sevgililer unutulmaya çalışılır
Bu mevsimde vitrinleri az sulu rakı gibidir bu şehrin
Her adımın yalnızlığa uzanır .
Yine de hızlı adımlar atılır, koşulur bu sokaklarda
Herkes kendi türküsünü söyler yüzünü buruşturarak,
Herkes kendi hikayesini en acıklı sanır
Kendisi koca bir yalanken gerçeği arar bu şehir
Sokakları gibi evleri de acı doludur, gözyaşları taşar pencerelerinden
Geceleri gerçeklerini saklar da, her gün başka bir maske takar insanları
Hayatları vardır anlatıkları, bir de tek başına kalınca yaşadıkları
Aşkları bir damla gözyaşında boğulur bu şehrin
Onun için geceleri yeni hayatlar yazılır kimsenin bilmediği zamanlara
Onun için kimse üzülmez gidenlere, ve acır geride kalanlara
Herken kendi türküsünü söyler bu şehirde, sadece kendi acısına ağlar
Herkesin tiyatrosudur bu şehir, herkesin en yalandan sahnesi
Ve onun için bulunmayı bekler bu şehrin denizlerinde incilerin en sahtesi
Yine de yalan olduğunu bile bile hergün aynı oyunu oynar bu şehrin insanları
Herkes kendi hikayesini en acıklı sansan da, her geceyi pembeye boyar gündüzün yalanları
Bu mevsimde vitrinleri az sulu rakı gibidir bu şehrin
Her yudumun yalnızlığa uzanır .
Yine de hızlı adımlar atılır, koşulur yalnızlığa
Herkes kendi türküsünü söyler yüzünde bir maskeyle,
Herkes kendi hikayesini en acıklı sanır
Dün gece bir aşkı gömdüm derine
Dün gece sessizce öldüm
Gözlerimi kapattım yine dün gece
Uyumadan düşümde seni gördüm
Sensiz olan bu şehir
istemem aşksız olsun
Sensiz olan bu aşk
istemem bensiz olsun