amme hizmetidir neredeyse; icat edenlerin elleri dert görmesin. kısaca detay; bostancı trafik amirliği yanı, sirkeci, taksim(galiba kapandı) noktalarındaki öztürkler'de sarımsak daha az, kızılkayalar versiyonunda sarımsak daha boldu gençliğimde.
bu arada iki dükkan ve neredeyse tüm şubelerin de birbirleri ile akraba olduğu yönünde duyumlarım var, ne derece doğru bilemiyorum.
karşıyaka maçları vesilesi ile istanbul'a deplasmana gittiğimde kesinlikle bambi'ye uğrayıp 3-5(ohaa o kadar yenir mi demeyin yol yorgunu geliyoruz... * ) tane yediğim güzel hamburger.
istiklal de fast food zincirlerinden birinin yoğun olduğu bir gün. kasiyer siparişleri hazırladıktan sonra elindeki 3 hamburgeri müşteriye vermek üzere uzatırken kasanın yanında bulunan sosislerin piçtiği kazana düşürür. şef 3 hamburgerin heba olmasına kızarak;
"arif bunları sen yiyeceksin" der. arif'in eli mahkum. arif heba olan 3 hamburgeri yer ve yediği kuru hamburgerlerden daha güzel olduğuna kanaat getirir. sonraları arif her zaman hamburgerlerini o kazana batırmaya başlar. bir gün iş arkadaşı kenan'a yakalanır.
kenan; " ne yapıyorsun lan?" diye sorar. "oğlum bunlar çok kuru, ıslatıyorum çok da güzel oluyor" diye cevap verir. kenan'da denemek ister ve kenan'da bayılır. böyle böyle işletme de yayılır ıslatılmış hamburgerler. çalışanlar(şef dahil) hepsi ıslatılmış hamburgerleri yemeye başlarlar. bir gün şefin 3 yakın arkadaşı yemek yemeye gelir, şef "aa bak size bu sefer farklı bir şey ikram edeceğim" diyerek bu hamburgerlerden verir. onları gören eda isimli müşteri, "bunlar farklı bir şeye benziyor bende bu hamburgerden istiyorum" der. ikincisini, üçüncüsünü isteyince, şef bir tabela hazırlatır.
senede birkaç kere istanbul'a gidip istiklal'e çıkan bünyem için kızılkayalarda yemeden olmaz yiyecek fakat yaz sıcağında, alkolsüz mideye çekilmiyormuş iki tanede tıkandım.