beyoğlunda, istiklal caddesinin girişindeki büfelerin hepsinde bulabileceğiniz, başka yerde rastlamadığım hamburger çeşididir.
içinde kalın sarımsaklı bir köfte vardır ve ekmeği salçalı bir sos ile ıslatılmıştır.
hamburgerlerin bulunduğu hazne, alttan buharla ısıtıldığından, hamburgerler hep nemli kalır.
her yediğinizde ağzınıza, hayvanın muhtelif kısımları gelir. Bunlar kah kemik, kah sinir, kah kıkırdak olabilir. yıllarca beyoğlunda çalıştım bu hamburgerlerden yiyen, oranın çalışanına rastlamadım.
zaten ucuzluğu, içinde kullanılan malzemenin kötülüğü hakkında gayet de fikir vericidir.
ucuz etin yahnisi yavan olur derler ama işin kötüsü ağıza gelen bu yabancı maddeler dışında tadı çok güzeldir.
ancak acısı sonradan çıkar, yiyip de sonrasında mide yanması yaşamadığım gün olmadı.
istiklal girişindeki büfelerde satılan ilginç bir tadı olan, ama salcalı ve ıslak olmasından dolayı tatlı olan çok sarımsaklı taksim hamburgeridir. yedikten 4 saat sonraya kadar sarımsak ve baharat etkisi geçmez eğer 4-5 tane yemişseniz ertesi sabah damacana ile su almanız gerekebilir.
Taksim de kokoreç de dahil yiyebileceğiniz en iğrenç şey. Aldıktan sonra yarım saat nafile bir çabayla taksim de çöp kutusu aramak eylemini gerçekleştirebilirsiniz.
20 dakika içinde 3 portakal suyu ile 5 tanesini yiyebileceğim lezzet humhuması. birayla kalkan mideyi yerine getirmek içinde iyidir, ama yedikden sonra peçete kullanmayı unutmayın.
istiklal de içtikten sonra uğranılır bir büfeye sonra oturulur ve malum yiyeceğin gelmesi beklenir. ilk sefer ise biraz mideniz bulanır sonra yavaştan alışırsın. ama bazen öyle tiplerle yan yana yersin ki o güzelim hamburger bile mideni alt üst edebilir.
(bkz: mide kaldıran varlıklar)
değişik bir icattır. lakin pek bir ufaktır. bir tane insanı asla kesmez fakat; ucuz olduğundan kelli guruldayan mideyi eve varıncaya kadar idare edebilir.
yanında kola içilmemesi tavsiye olunur. mümkünse ayran ya da limonatayla tüketin.
ana menu öncesi şöyle bi 4-5 atmak gerekir ki bünye olayın ve tadın farkına varsın. her ne kadar güzel icat olsada 2-3 yetmez hiçbir zaman. bambi cafeden başkası da olmaz onuda diyelim.
kızılkayalar bır oturusta en az 6 tane yenilen * inanılmaz lezzetli ancak ne yazık kı ankarada bulunmayan * mukemmel ötesi yiyecek.alkolün öncesi sonrası olmaz yiyin gari.
ege bölgesinde yaşamanın en kötü taraflarından biridir, istanbul'da yapılacak bir görüşme için gidildiğinde vakit yoksa bile müşteri telefon edilip sallanır ilk önce kızılkayalar ziyaret edilir, davet veya yemek varsa bile yine de tıka basa yenir ondan sonra gidilir. dönüşte paketlenip alırır, evde ısıtılıp yine yenir.
evde ekmeğin ıslansa bi daha almak bile istemzsin ancak bu şey çok lezzetli, ardı ardına yenilebiliyo, yemesi de çok pratik tek sorun çabuk bitiyor...
(bkz: her guzel seyin bir sonu vardir)