herkesin ırkçılık ile yaftalanmaya çalışılması ile sonuçlanır.
ırkçılığın kötü bir şey olduğu herkes tarafından kabul gördüğü için, kelimenin içeriğini çarpıtıp, sürekli olarak hakaret etmek amacı ile kullanmaktır.
ırkçılık: ırksal farklılıkların bireysel değer üzerinde rol oynadığına inanıp, bir ırk veya etnik gruba karşı daha farklı, kötü muamele uygulanmasının doğru olduğunu düşünmek.
ırkçılık budur.
birisi farklı ırktan birisini, kendi toplumuna zarar verdiğini düşünerek öldürürse veya ona zarar verirse bu ırkçılık değildir. yapan kişi suçludur, öldürdü ise katildir ancak ırkçı değildir.
birisi sadece yapabileceğine inandığı veya kendi çıkarları için haksız yere bir başka ırk mensubuna zarar verirse bu ırkçılıktır.
dünya topluluklara bölünmüş durumdadır ve her insan bulunduğu toplumun, diğer toplumlara göre olan konumuna göre daha iyi veya kötü yaşam koşullarına sahiptir. birisinin toplumunuza zarar vermek sureti ile size zarar verdiğinizi düşündüğünüz için tepki gösteriyorsanız bu ırkçılık değildir. yasaların izin verdiği ölçütlerin dışına çıkıldı ise "suç"tur ancak ırkçılık değildir. mahallede aileniz hakkında laf çıkartan, ailenize zarar vermeye çalışan birisine zarar vermeniz nasıl "suç" olsa da ırkçılık değil ise, bu da aynı şeydir.
ancak sizin toplumunuzun daha değerli olduğunu düşünüp, daha iyi koşullarda yaşamak için başka toplumların zarar görmesinin doğal olduğunu düşünüyorsanız bu ırkçılıktır. dünya üzerinde bir çok toplumun ne koşullarda yaşadığı ve kimlerin ucuz işçileri olduğunu, ölümlerinin bile bir kaç banknottan daha değerli olmadıklarını düşünürsek kimlerin ırkçı olduğunu anlamış oluruz.
kavramların içi boşaltılıp oradan oraya çekilmezse, daha anlamlı şekilde kullanma şansımız olduğunu düşünüyorum.
bir de milliyetçilik ile ırkçılığı karıştırmak gibi bir durum var ki o da apayrı bir durum. milliyetçilik, toplumun diğer toplumlar ile olan konumunun kişi üzerine olan etkisinin bilincinde olma durumudur, bu kadar. bu etkinin farkında iseniz, nasıl birisi size taş attığında sinirlenir iseniz, bir toplum sizin toplumunuza taş attığında da sinirlenirsiz. mantıklı bir yaklaşımdır ve zarar verici bir tutum içermez.
ırkçılık=faşizm gibi garip bir yanılgı içinde olan insanlar da mümkünse bu tanımların başlıklarına bir bakıversinler ki sürekli olarak bu kelimelerin geçtiği başlıkları okurken okuduğumuzdan bir şey anlayabilelim. yoksa sadece birileri kafasında kurduklarını yanlış şekilde aktarmış gibi oluyor, bir şey anlaşılmıyor.
edit: son olarak aklıma geldi ki, ırkçılık = şiddet değildir. kalemle, kağıtla, bir şarkının sözleri ile bir düşünceyi körükleyerek de ırkçılık olur. bir ırka zarar vererek menfaat elde etmek amacı güder. yani yasal olarak yapılan şeyler ırkçılık değildir, şiddete başvuran taraf ırkçıdır diye bir şey yoktur. tek fark birisinin suç işlemiş olması, diğerinin ise yasalara uygun şekilde işini halletmiş olmasıdır.
ümmetçiliği sanki ırkçılıktan münezzeh bir kavrammış gibi sokuşturmaya çalışan bir takım dünün mağara sakini, bugünün şalvarı boklusunun işidir.
yahudilerin tevrata dayandırdığı syonizminin birebir kopyası olan pan-arabizmi türklere yutturmaya çalışırlar. ortadaki bokun sosu da (güya) osmanlıcılıktır. osmanlı senede bir yolladığı sadaka (sürre) dışında bir avrupa devletiydi.
türk'üm demenin ayıp olmasını başardıklarını sananlara benden bir hatırlatma; hâlâ nazarımızda vatansız ilkel vahşilersiniz. ne islam ne başka bir ideoloji yıkayamaz pisliğinizi.
müslümanlık da türklerle abad olmuş ve hayatta kalabilmiştir.
emperyal devletler işgal ettiği veya etmeyi planladığı veye edeceği ülkelerde karşılarında ırkçı bir kuvvet-birlik bulmak istemezler. bunun için de ikinci dünya savaşı sonrasında anti-rasist propagandalar yapıldı. ölen insanların sorumluluğu hep yenik gruba yığıldı. sanki o adamlar keyfi yere savaş açmıştı, sanki onları artık canından bezmiş duruma getirenler medeni avrupalılar değildi. bugün futbol maçlarında bile no to racism gibi siyasi sloganlar varsa bunun sebebi de aynıdır. ırkçılık kavramını ''kendinden olmayanı yok etme'' olarak gösterme aynı nedenledir. meraklısı buradan biraz daha detaylısını okuyabilir; (#13316229)
peki dünyada ırkçılık ne durumdadır. dünya yeni bir krize doğur gidiyor, bu tür krizlerde toplumcu ideolojiler güç kazanır. liberalizmin değişmez olduğu ülkelere bakın hep ileri düzeydeki, refah düzeyi çok yüksek ülkelerdir. şimdi kriz kapıda. bu tür krizlerde iki ideoloji yükselir; faşizm ve türevleri(ırkçılık epey farklı olmasına rağmen en çok faşizme yakındır) ve sosyalizm-komünizm. avrupa'da yunanistan dışında tüm ibre ilkinden yana.
şimdi burada biraz öznel konuşmak zorundayım, çünkü çok yanlış anlaşılabilirim. benim savunduğum şey türk olsun, arap olsun vs vs olsun her bireyin kendi ırki ve milli değerlerini benimsemesi ve koruması. işte bu yüzden dünyadaki ırkçı diye fişlenen tüm gruplara değişik ölçülerde sempati duyarım. işin keniden olmayandan nefret etme boyu başka bir şey zaten. türkler ölsün diyen adama bak ne güzel adam ırkını savunuyor diyemem.
sosyal antropoloji nedir bilmeyen cahiller tarafından ırkçılığın inkarı da ayrı alem. insan güleyim mi yoksa bu kadar cehalete üzüleyim mi diyor...
arkadaşlar; zencilerin kısa mesafeyi daha hızlı koşabildiğine, daha bol süt almak için ırk ıslahı yapılan ineklere veya at yarışlarına, ingiliz atının koşu mesafesine falan itiraz etmiyor ama daha sofistike sosyal organizmalar oluşturabilen insan topluluklarına ya da kültürel mirasın aktarımı, arttırılması konusunda daha istekli insan topluluklarına, bunların doğal sebepleri olan genlere falan inanmıyorlar.
eşitlikçilik bir ideal ve/veya ütopyadır. realite değildir. milletler bazında ise istisna bile olamaz.
güya hümanizm yaptığını sanan dangalak; devletin sosyal devlet olamamasına laf edeceğine (o çok çiğnediğiniz toplumsal eşitliğin tek çaresi budur) bilime muhalefet ediyor.
varsan baksan darwinizme de inanıyordur yazık...
bir de aslından utandığı için herkesi kendi ilkelliğinde eşitlemek isteyen köpekler var onlarla işimiz olmaz zaten.
bir millet varmış;
bu milletten birinin ineği ölünce allah'a" allah'ım bana yeni bir inek ver" diye yalvarmazmış. "allah'ım komşumun ineğini de öldür" diye dua edermiş...
ırkçılık ekonomi temelli bir kavram gibi sokuşturulmaya çalışılmış yukarıda ama değil. ırkçılık irasyonel temellere dayanan ve kanla beslenen ve insan ekinini yok eden insanlık dışı bir sapmadır. insandan bahsediyorsak eğer, ırkçılığın dünyada nefes alabilmesi mümkün değildir. emperyalizmin karşısında duracak şey ırkçılık değil adalet ve özgür düşüncedir. kapitalizmin ve emperyalizmin alternatifi ırkçılıktır demek insanı ahmak yerine koymaktır.