toplumdaki ortalama ıq nun altında veya üstünde kalanların toplum sistemine ayak uydurmaktaki yaşadıkları sıkıntılardır.
ıq derecesi toplumun altında olanlar toplum sistemine karşı yetersiz kalmaları nedeniyle daha basit bir sistem için uğraşıp mevcut sisteme ayak uyduramadığından yakınırkken,
ıq derecesi toplumun üstünde olanlar kurulan toplum düzeninin yetersizliğinden ve kalitesizliğinden yakınıp daha zekice bir sistem için uğraşıp mevcut sisteme ayak uyduramadığından yakınır
bu tür insanlar günlük hayatta olsun düşünce hayatında olsun sayısızca zorluk çekerler ve toplum sistemine rahatlıkla ayak uydurabilen insanların taklidini yaparak hayata tutunmaya çalışırlar
mesela ülkemizde ortalama ıq 90 dır bu ıq derecesinden uzaklaştıkça sisteme ve topluma karşı yabancılık artar zorluklar daha sık kendini göstermeye başlar,
örnek vermek gerekirse oğuz atayın tutunamayanlarındaki selim ışık böyle bir karekterdir ve topluma ve toplumun yarattığı sisteme birtürlü ayak uyduramamıştır.
bu durum milletlerin yönetilme şeklinide direkt olarak belirlemektedir mesela ıq ortalaması 90 olan bir ülkede 90 ıq nun kabul edebilceği 90 ıq göre yapılan propagandalar ve icraatlar daha çok ilgi ve destek görmekte bu durumda yapılan icraatlerin bu seviyede kalmasını sağlayarak eğitim,ekonomi,askeri,sosyal... kısacası her alanı etkileyerek bir düzen ortaya çıkarır.
bu bağlamda baktığımızda zeka gafiğinin tepe noktasında geçen çizginin sağında ve solunda kalanlar bu çizgiden uzaklaştıkları ölçüde bir dışlanmaya maruz kalırlar.
edit: burda ortalamanın altında ve üstünde kalanlardan bahsetmeme rağmen sadece üstünde olanların durumu anlaşılmış hatta aristokrasiye bile geçiş yapılmış.
bunlar ülkeyi yönetmesi gereken kimselerdir. elbette bunu ortalama üstü zekaya sahip olanlar için söylüyorum. buna pekala aristokrasi de diyebiliriz. aristokrat en iyilerin yönetimde olmasıdır.
türk olan veya türkiye'ye kalpten bağlı 100 kişi yönetici sınıf olacaktır. tüm alt kademeler bu kadronun yüzde yüz onayı ile gerçekleşecektir. kendi aralarında seçecekleri biri devlet başkanı olacaktır.
bu insanlar için kişi değil toplum önemli olduğundan şüphesiz toplumun menfaati için çalışacaklardır. eğer bir gün toplumun tüm üyeleri benzer bilinç düzeyine erişirse tekrardan demokrasiye geçilebilir.
kurula seçilecek kişilerin sağcı solcu dindar olmasına değil türkiye sevdası, zekası ve birikimine bakılacak. yaş sınırı 40 olacaktır. kurulda olanların yurtdışı bağlantıları asla olmayacaktır. yüzde yüz yerli olmaları şarttır.
bu önermenin aristokrasi ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır, burda anlatılmaya çalışılan insanların kendi zeka seviyelerinde kurulmuş olan mantık örgülerini daha mantıklı bulduklarından tercihlerini bu yönde kullandıkları belirtilmiştir ayrıca türkiyenin zeka ortalaması için:http://en.wikipedia.org/wiki/IQ_and_Global_Inequality#National_IQ_and_QHC_values.
sadece zeka farklılığı olarak genellenemeyecek önermedir. pek çok insan standart bir zeka derecesine sahip olsa bile, farklı düşünce yapıları ve özellikleri sayesinde de toplum dışına itilebilmektedir. bu durum bazen iyi, bazen de kötü sonuçlar doğurabilir.
zekası aşırı düşük olanların toplumda yer edine bilmesi ancak özverili fevri davranışlar sonucu gelişmektedir fakat böyle devam edeceğide kesin değildir çünkü sistemin kendi yarattığı bir sonuç değildir fakat üstün zekalılar özellikle çocuklar ortalama lq nun dışında kalmamak için ya kendilerini bu ortalama lq ya uydurup sıradanlaşıyor( zira lq su yüksek insanların topluma uyum gösterme yetenekleri yüksektir) yada yanlızlaşıp aykırılaşıyor ancak çok az bi kesim hakettiği kapasitede uğraş içinde bulunuyor o da bir denk gelme halinde özel durumlarda ortaya çıkıyor.