alisilagelmis sanat filmlerinin aksine anlatmak istedigini insanin yuzune saklamadan dank diye vuran, cannes'da en iyi film odulunu sonuna kadar haketmis gercekcilik duzeyi cok yuksek bir film. filmekimi sayesinde sinemada izleyebildigimiz bu filmi vizyonlarda da gormek isterim. filmde tek elestirdigim tarafin daniel black'in saf iyiyi temsil etmesiydi. bir insan bu kadar iyi olamaz dedirtti. keske hata da yapsaydi biraz filmde. onun haricinde cok basariliydi.
Başka çarşamba dahilinde ön gösteriminde izleme imkanı yakaladığım ken loach filmi.
Beklentilerimi büyük oranda boşa çıkartan, cannes'da altın palmiye almasına şaşırdığım filmdir. Hikayenin aşırı klişe olması ve filmin sonunda yaşanacak olanın en başından tahmin edilebilmesi filmi vasat gruba dahil edebilmek için yeterlidir. Daniel Blake'in ismini duvara yazdığı sahne dışında etkilendiğim bir tarafı olmamıştır.
Bu filmle zaman kaybedeceğinize yeşim ustaoğlundan tereddütü izleyin der geçerim.
Kalp krizi geçiren 50 li yaşlarda bir adamın sosyal yardım maaşı almaya çalışması ve sonrasında tekrar çalışmak için tek başına verdiği mücadeleyi konu etmektedir.
Film bir çok ödül almış detayına bakmadım. Ayrıca bürokrasinin işi nasıl yokuşa sürdüğüne dem vurmuşlar vaktiniz varsa oturun izleyin.
Ken Loach'dan yine bir başkaldırı filmi. 2016 yapımı film, bir çok festivalde, bir çok dalda ödül almış, bunlardan biri de Altın Palmiye ödülü.
Ken Loach, "ben bu filmi para için yapmadım, halk izlesin diye yaptım." Deyip filmi YouTube'a koyuyor.
Film Fransa'daki bir festivalde de ödül alıyor, Ken loach ödülü almak için törenin yapılacağı otele geldiğinde görüyor ki otel çalışanları grevde. "Ben işçinin hakkının ödenmediği bir otelde bu ödülü alamam" diyor ve çekip gidiyor.
Kimseye boyun eğmem, ama elimden gelirse komşumun gözünün içine bakarak ona yardım ederim. Sadaka istemiyorum ve kabul de etmiyorum. Benim adım Daniel Blake. Ben bir insanım, bir köpek değilim.