haziran da ölmesinin ardından ahmed arife kendi kaleminden yakılan ağıt olarak kabul edilebilecek dizeler! (bkz: haziranda ölmek) (bkz: haziranda üşümek)
yoklugun cehennemin obur adidir , üşüyorum kapama gözlerini der ahmed ümit..
birisinin yokluğunda üşümek garip, ama güzel, anne, baba veya sevgili olabilir beklenen..ve özlenen..
özlenen, özlendiği için mi beklenir, beklendiği için mi özlenir? bunun cevabını vermek zor..
güzel olan sevilmez, sevilen güzeldir diye başlayıp,
bekle dedi gitti, ben beklemedim o da gelmedi, ölüm gibi bir şey oldu, ama kimse ölmedi, diye biten, gittiği gün hiç gelmediği, yittiği gün hiç olmadığı anlaşılan aşklar yaşanıyor artık..
yılmaz erdoganın da dediği gibi, yalan söylemek mecburi ve serbest..
buna rağmen bir yalana aşık olmamak, dünyanın dönmediğine inanmak kadar zor..
yalancı, yalan söyleyemediğinden yalancı'dır, eğer başarılı olsa bu konuda zaten yalan söylediği belli olmazdı demiş büyüklerimiz..aşk'da başarılı bir yalancı, hepimiz yalan olduğunu biliyoruz, yine de aşık oluyoruz..
aşık olmak garip bir şey, veya aşık olduğuna kendini inandırmak. değişik reaksiyonları var, yan etkileri, zararları çokça, eğer tek taraflı yaşıyorsanız..
kalbe zarar mesela, beyne zarar, akla zarar, çok dusunuyorsunuz, aslında yok dusunuyorsunuz..bildiğin yok. düşünülenlerin hiç birinin ipe sapa gelir yanı yok..
x yerde y zamanda z ülkesine gitme hayali kuruyorsun mesela..
x,y,z'nin durumdan haberi olmuyor..ama kaç bilinmeyenli olursa olsun denklem, çözüm basit, aşığım dediğin zaman, hayal gücünün bütün kapıları, gökyüzünün bütün yıldızları , yeryüzünün bütün denizleri sana sunuluyor..
ister denize bak, ister yıldızlara
bir gökyüzünde iki dolunay göremezsin o'nun yüzünden başka...
yıldızları saymayı seçtim ben , uzunn iş
vaktim bol, o kadar bol ki,
bıraktığım yerden devam etmiyorum ertesi gün,
çabucak bitmesin diye
gökyüzüm..