sunay akın iki türlüsünü aynı cümlede şöyle betimlemiş.
iki pencere açık kalınca cereyan, iki yürek açık olunca aşk olur; ama sonuç değişmez: ikisinin de sonunda "üşütürsün"...
sık rastlanılan hastalıklardan biridir..soğuk algınlığı olarak da bilinir..
en basit ifade ile mekanizma şöyle işler:
genelde vücut organlarında doğal bir mikroorganizma florası vardır..zararsız bakteriler ile zararlı bakteriler arasında bir denge vardır..zararsız bakteriler çoğunlukta ve zararlı yani patojen bakteriler ise azınlıktadır..
hastalık yapan patojen bakterilerin azınlıkta olması için vücut sıcaklığının en az 35-36 derecede tutulması gerekir..
eğer soğuğa maruz kalır ve bu sıcaklığın düşmesine yol açarsanız patojen bakteriler hızla ürer ve hastalık yapıcı bir hal alır..bu sefer insanlar size ''üşüttün, soğuk aldın vs'' derler..
mesela böbreği ele alalım..
böbrekte bulunan doğal florada, patojen bakterilerin hastalık yapmaması için bu organın sıcaklığının en az 37 derece falan olması gerekir..
böbreğiniz soğuğa maruz kalırsa, bu organın sıcaklığı düşer..35 derecenin altına iner ve patojen bakteriler ürerler..böylece zamanında önlem alınmazsa böbreğinizde enfeksiyon gelişebilir..
bu durumu engellemek için mevsime uygun düşecek şekilde giyinmek ve bol bol güneş görmek gerekir..
aşırı kalın giyinmekten ve aşırı ince giyinmekten uzak durulmalıdır..
ne tür bir hastalığınız olursa olsun anne ve babalar tarafından tek neden olarak ileri sürülen nahoş durum. kıçınız başınız hiç fark etmez. vücudunuzda tekleyen bir yeriniz varsa müsebbibi kesinlikle üşütmektir, soğuğu yemektir.
bu durumun görümcesi ise internetten araştırılan her rahatsızlığın kanser çıkmasıdır. iyi anlaşır bunlar.
Helede sürekli tuvalete çıkarırsa işte o zaman sıkıntı. Yatırmaz geceleri ve boyna tuvalete çıkarsınız. Bu zamanlarda grip olmak da riskli arkadaş korona var.